01-03-2018 10:37

İletişim dili üzerine

Ben sözümü bilirim, söyler geçerim, sonrası muhataba kalmış!..’ demek pek mantıklı durmuyor. İşin iki tarafının olduğu ve sürece etki eden bileşenlerin de hesaba katılmak zorunda olunduğu bir hakikattir. Yoksa yapıp ettikleriniz havanda su dövmeye benzer.

İletişim dili üzerine

Ben sözümü bilirim, söyler geçerim, sonrası muhataba kalmış!..’ demek pek mantıklı durmuyor. İşin iki tarafının olduğu ve sürece etki eden bileşenlerin de hesaba katılmak zorunda olunduğu bir hakikattir. Yoksa yapıp ettikleriniz havanda su dövmeye benzer.

Elbette meselenin muhatap boyutu da en az ileten taraf kadar önemli ve faaliyetin karşılığını bulması anlamında değerlidir. Muhatap olmasa siz sözünüzü kime iletecek, kiminle etkileşime gireceksiniz?! Bu arada sözün ileten taraf tarafından doğru iletilmesi, alıcı tarafından doğru anlaşılması denildiği üzere birçok etkene bağlıdır. Bunlar hesaba katılmak zorundadır. Hem iletenin hem alıcının dikkat etmeleri gereken hususlar, maddi-manevi unsurlar, iletişimin kendi doğasından kaynaklanan etmenler söz konusudur. Kimse bunlar beni bağlamaz diyemez!

Mustafa Bozacıoğlu'nun makalesini okumak için tıklayınız

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !