27-02-2011 12:59

Libya`da son iki zor gün

Önümüzdeki iki günün çok zor geçeceği tahmin edilen ülkede, Libyalılar artık akli dengesini ve kontrolünü kaybetmiş bir yönetim ile karşı karşıya.

Libya`da son iki zor gün

1911 yılında başlayan İtalyan işgal, sömürge ve zulmünün sonraki dönemlerde yerli yöneticiler eliyle devam ettiğini söyleyen Libya halkı, bir asır sonra 17 Şubatta başlayan halk devriminin başarıyla sonuçlanmasının ardından, ülkenin hem iç ve hem de dış sömürgecilerden tamamen kurtulacağına inanıyor.

Libya topraklarını gözüne kestiran İtalyanlar, 29 Eylül 1911 tarihinde Osmanlıya karşı savaş ilan ederek, 3 Ekim 1911 tarihinde Trablus'u işgal etmiş ve böylece bütün Libya'yı ele geçirmişti. Tam bir asır sonra, batı komşusu Tunus ve ardından doğu komşusu Mısır'da yaşanan halk devrimlerinin etkisiyle 17 Şubatta ayaklanan Libyalılar, kısa bir süre içinde 42 yıldır ülkeyi yöneten ''Afrika krallar kralı'' Kaddafi'yi başkent Trablus'a hapsetmeyi başardı.

Kendi halkına güvenini iyice kaybeden Kaddafi, önceden tedbirini alarak, yüzlerce Afrikalı paralı askeri görevlendirmişti. Bingazi, Beyda ve Tobruk gibi ülkenin doğu ve kuzey doğusundaki bütün şehirleri birer birer muhaliflere kaptıran Kaddafi, 25 Şubat 2011 tarihinde başkent Trablus'ta da Cuma namazından sonra başlayan protesto gösterilerini kanlı bir şekilde bastırdı.

Aynı gün akşam Osmanlı Kalesi olan Karamanlı Kalesi'nin surlarından taraftarlarına seslenen Kaddafi, silah depolarını açıp ülkenin bütün silahlarını kabilelere dağıtarak ülkeyi ateş topuna çevirme tehdidinde bulundu.

Bu güne kadar onlarca askeri birliğin saf değiştirdiği ülkede, Tobruk şehrindeki Cemal Abdunnasır Askeri Hava Üssü de göstericilerin eline geçti. Muhalifler tarafına geçtiğini ilan eden hava üssü komutanı, Trablus'taki ordu birliklerine de Kaddafi aleyhine tavır takınmaları çağrısında bulundu. 

Her geçen gün yeni görüntüler medyaya yansıyor. El Cezire kanalında yayınlanan cep telefonuyla kaydedilmiş görüntüler gerçekten tüyler ürpertici. Kaddafi'nin özel güvenlik tugayları iki göstericiyi yakaladıktan sonra sokak ortasında öldürerek, cesetlerini bilinmeyen bir yere götürdüler.

Başka bir caddede kaydedilen diğer bir görüntüde ise, sokaklardaki cesetlerin sürüklenerek ciplere yüklenip kaldırıldığı görülüyor.

Bu ülkede yaşanan acı olaylar NATO'nun askeri müdahalesini gündeme getirmişti. Böyle bir müdahalenin son derece yanlış olacağı ve hatta Kaddafi'nin elini güçlendireceği tahmin ediliyor. Muhalifler de zaten kesinlikle böyle bir müdahaleye karşı olduklarını ifade etti.

Gün geçtikçe Libya yönetiminin söyleminin değiştiğini görüyoruz. Babasına destek vermenin dışında hiçbir yetkisi ve resmi görevi bulunmayan Kaddafi'nin oğlu Seyfulislam, önümüzdeki günlerde sorunu barışçıl yollarla çözeceklerini söyledi.

Kaddafi'nin bir önceki konuşmasında, ''Fareler ve esrarkeşler'' olarak niteleyerek, ''El Kaide mensubu'' olmakla suçladığı ve toplu imhasını istediği göstericilerle acaba nasıl masaya oturmayı konuşabiliyorlar? Anlaşılır gibi değil.   

Anlaşılan o ki, paralı askerler ve özel kuvvetlere halkını hunharca öldürme emri vermekte hiç tereddüt etmeyen Kaddafi, iyice köşeye sıkışmış durumda.

Şimdi artık Kaddafi'nin sonunun nasıl olacağı tartışılmaya başlandı. Kimileri Kaddafi'nin intihar edeceğini söylüyor. Libya eski Adalet Bakanı Mustafa Muhammed Abdulcelil Kaddafi'nin teslim olmak veya kaçmak yerine intihar edeceğini söyledi. Kimleri ise Kaddafi'nin intihar etmeye bile cesaret edemeyeceği görüşünde.

Son iki günün çok zor geçeceği tahmin edilen ülkede, Libya halkı akli dengesini ve kontrolünü kaybetmiş bir yönetim ile karşı karşıya. Allah yardımcıları olsun...

(Abdullah A. Kalabalık / Dünya Bülteni- Kahire)

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !