Mısır’da şok saldırı ve soru işaretleri
Mısır İsrail sınırında düzenlenen saldırıdan sonra birçok soru cevap bekliyor.
Mısır - İsrail sınırında, Ortadoğu'da önemli gelişmelere yol açabilecek çapta ciddi bir silahlı saldırı gerçekleştirildi. Olay sonrasında Mısır yönetiminin aşırı teyakkuzunun yanı sıra, Mısır resmi haber kanalları ve İsrail tarafından yapılan açıklamalar arasındaki bağlantı ve ortaya çıkan çelişki, Mısır kamouyunda ciddi soru işaretlerinin oluşmasına neden oldu.
Mübarek'in devrilmesinin ardından Süveyş Kanalı'nın doğusu ve Yarımadası'nda bazı küçük çaplı saldırılar olmuştu. Kendilerini Cemaatül İslamiyye olarak tanıtan bir grup, 6 Mayıs 2012 tarihinde bildiri dağıtarak, Refah bölgesindeki Mısır güvenlik güçlerine saldırıda bulunacağını açıklamış, 19 Haziran'da da fiilen düzenlenen saldırıda iki Mısır askeri hayatını kaybetmişti.
Olayın ardından Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, İçişleri Bakanı, İstihbarat Şefi ve Askeri Konsey üyeleri ile olağanüstü toplandı. Toplantıdan sonra yapılan açıklamada, saldırganların yakalanması için gerekenlerin ivedilikle yapılmasının kararlaştırıldığı belirtildi. Cumhurbaşkanı Mursi; "Saldırıyı gerçekleştirenler sert bir tepki görecekler ve ağır bedel ödeyecekler" dedi.
Olay pazar akşamı Mısır Refah şehri el Masura girişinde bir silahlı grubun polis kontrol merkezine saldırmasıyla başladı. Ardından Refah sınır kapısı ve Kerim Ebu Salim sınır kapılarındaki askerlere otomatik silah ve roketlerle saldırı düzenlendi. 16 asker ve bir komutanın öldüğü saldırıda, teröristlerin ele geçirdikleri zırlı araçlardan birisiyle, İsrail tarafına geçtikleri ve zırhlının İsrail hava kuvvetleri tarafından imha edildiği belirtildi.
Mısır televizyonu ise saldırganların Cihat ve Tekfir Hareketlerinden olduklarını ve saldırıyı iftar vaktinde düzenlediklerini söyledi. Saldırganların kıyafetlerinin Sina sakinleri (bedeviler) gibi olduğu ifade edilen haberde, hücumun Kerem Ebu Salim sınır kapısına iki kilometre uzaklıkta yer alan Hürriyet kontrol noktasına yaptığı ve burada bulunan iki zırhlı araca el koyduğu kaydedildi. Saldırganların ele geçirdikleri zırhlılarla Mısır – İsrail Kerem Ebu Salim sınır kapısına geldikleri duyuruldu.
İsrail tarafından yapılan açıklamada ise, zırhlı araçlardan birisinin içeriden patlatıldığı, bu patlamada can kaybı veya yaralanan olmadığı duyuruldu. Diğer zırhlı aracın ise İsrail topraklarına girdikten sonra İsrail savaş uçakları tarafından belirlenip havaya uçurulduğu ve zırhlıdakilerin tamamının saldırı esnasında öldüğü belirtildi.
Hem Mısır güvenlik güçleri ve hem de İsrail ordusu sınırın iki tarafından arama taram faaliyetleri başlattı. İsrail ordusunun Mısır sınırına yığınak yaptığı ve teyakkuz haline geçirildiği bildirildi.
Mısır kamuoyunun cevap aradığı sorulardan bazıları
Olayda akıllara gelen onlaca soru var. İlerleyen günlerde daha detaylı bilgilere ulaşılması bekleniyor. Mısır kamuyounda kafalara takılan ve tartışılan sorulardan bazıları şunlar:
Şark el Avsat'ın haberine göre, saldırı Cihat Hareketi elemanları tarafından gerçekleştirildi. Haber kaynağı ise bir güvenlik yetkilisi. Devlet ajansına yapılan açıklamada yetkili, olayın arkasında Sina ve Gazze'den bölgeye sızan Cihat Hareketi elamanları olduğunu ifade etmiş! Şark el Avsat'a bu açıklamayı yapan güvenlik yetkilisi kim acaba?
Acaba bu kaynağın Mübarek'i hapisten çıkarabilmek için "Mübarek klinik olarak öldü" haberini de Şark el Avsat'a yazdıran güç ile bir bağlantısı var mıdır?
Güvenlik güçleri madem Gazze'den ve Sina'dan bölgeye sızan unsurlardan haberdardı da neden müdahale etmedi?
Mısır televizyonu ise haberinde daha fazla detaya yer verdi. Televizyon saldırıyı Cihat ve Tekfir Hareketi üyelerinin iftar saatinde yaptığını söyledi.
İsrail'in saldırı ile ilişkisi var mıdır? İsrail sınırından içeri giren ve havaya uçurulan zırhlıdan hiç kimsenin sağ çıkmadığı açıklandı. Cesetler var mıdır yoksa kayıp mıdır?
İsrail'de, Netanyahu yönetiminin içeriye nizamat verebilmek için yeni bir dış düşmana ihtiyacı var mıdır?
Saldırganlar neden İsrail tarafına geçmiştir? Mısır'da iftar vaktinde Müslümanları öldüren İslami Cihat hareketi üyelerinin İsrail'e sığınmasının sebebi nedir?
Saldırının Gazze ve Sina'daki Filistinli ve Mısırlı İsrail ajanları tarafından yapılma ihtimali nedir?
İsrail'in çıkarlarıyla Mübarek rejimi kalıntılarının hedefleri arasındaki örtüşme oranı nedir? Saldırının yeni hükümetin ilanından hemen sonra yapılması tesadüf müdür?
Mısır resmi, liberal ve solcu medyasının, saldırının İsrail tarafından yapılma ihtimalini kenara itmeleri ve İslami hareketleri suçlamaları ne ile izah edilebilir?
Bu saldırıyla, Cumhurbaşkanı Mursi'nin tamamen açık tutmayı planladığı Gazze-Mısır Refah sınır kapısının Mübarek döneminde olduğu gibi kapatılması mı hedeflenmektedir?
Mısır'ın kanayan yarası Sina Yarımadası
Sina'da yaşayan bedevilere nerelisiniz diye sorduğunuzda, katiyen "Mısırlıyım" demez, "Arabım" der. Bunun nedeni, çölde konar - göçer yaşayan bedevilerin, yerleşik hayat ile bağdaşlaşmış olan, eski literatürde de "şehir" anlamında kullanılan "Mısır" yani şehir ehli olmadıklarını ifade etmek istemeleridir. 1967-73 yılları arasındaki 6 senelik işgal esnasında bu ince çizgi üzerine yoğunlaşan İsrail, "Arap" tanımına vurgu yapmış ve Sina Çölü İnsanını Mısırlı olmadığına ikna etmiştir.
İsrail yönetimi o dönemde bölgeye ciddi miktarda para akıtarak, Sina Bedevileri'ne hayal edemeyecekleri kadar lüks ve rahat bir hayat sunmayı da ihmal etmemişti. İsrail yönetimi, 1973 Mısır yenilgisi ve Camp David Antlaşması mücibince bölgeyi terk ederken, haliyle yarımada'da onlarca Mısırlı ajanı da Mossad için görevlendirmişti.
Mübarek rejiminin 30 yıllık uygulamaları da bu bölge insanını iyice bezdirmekle kalmamış, Sina Bedevilerini İsrail yönetimine ve bu ülkeye yapılan uyuşturucu ve göçmen kaçakçılığına mahkum etmiştir.
(Abdullah Aydoğan Kalabalık/ Dünya Bülteni - Kahire)