Yurttaş PEKUYSAL

19 Mart 2008

MUZ CUMHURİYETİ GEZİSİ

Takdir buyurursunuz ki orta halli bir vatandaşın, ülke ülke gezmek şöyle dursun, bir şehirden bir şehire seyahat etmesi için bile uzun uzadıya düşünmesi, kağıt kalemi eline alıp aritmetik pek çok işlemi yapması şaşılacak bir şey değildir.

Neyse ki yıllardır yaptığım şu mütevazi yazarlık işi, pek çok aritmetik işlemin zahmetinden, aile içi bütçe görüşmelerinden kurtarıp, ülkelerarası bir gezi yapmama vesile oldu.

Benim gibi birçok yazar arkadaş seçilip, terbiyesizlerin avanta gezisi diye kestirip atacağı ama pek çok hayra vesile olacağını düşündüğüm bu yurtdışı gezisine davet edildik. Üstelik gezi boyunca beş kuruş ücret de alınmayacaktı.

Bizden bu gezi ile ilgili istedikleri pek de bir şey yoktu. "Avanta" diyenlerin heveslerini kursaklarında bırakmak pahasına itiraf ediyorum ki, gerek gazetenin patronu gerek genel yayın yönetmenimiz olan Bey sadece ve sadece edindiğimiz tatlı izlenimleri birkaç hafta sürecek yazılarla okuyuculara anlatmamızı istedi.

Muz cumhuriyetiyle ilgili ben ve yazar arkadaşlarımızın ilgisini çeken yegane şey, emsali görülmemiş bir hukukadamları yönetimi. Bildiğiniz türden değil... Bizdeki hukukun üstünlüğüne taş çıkartacak cinsten.. Bir hukukadamları yönetimi.

Hem söyler misiniz, hukuktan, yasadan bihaber insanlarla nasıl hukukun üstünlüğü kuvveden fiile geçebilir ha?

Muz cumhuriyetindeki bu yönetim öyle çok ilgimizi çekti ki, ben bütün bir yazı dizimi buna ayırabilirim.

Adamlar, yönetimi hukuk adamlarına devrerek hukukun üstünlüğünü ne de güzel tesis etmişler. Yoksa öyle göbeğini kaşıyan adamlarla hukukun üstünlüğü falan olmaz.

Sonra, bu hukukadamları iktidarının emrine takdire şayan bir de ordu tesis edilmiş.. Cumhuriyet içinde ayrı bir cumhuriyet gibi. Bizde böyle bir şey olsa, pastadan büyük payı alıyorlar diye kıyamet koparırlar.. Oysa orada öyle mi? Adamların orduları holdingleşmiş, finansal kaynakları dağ gibi...

Hukukadamlarından daha iyi hukuk bilecek kim var? Belki alakasız gözükebilir, ama benzetmemi mazur görün! Muz cumhuriyeti gibi ülkelerde 85 yıl sonra bile halâ genç ve zinde kalmak mümkün.. Bunu 85 yıllık Muz Cumhuriyetinin yönetim şeklinden çözebilirsiniz..

Açıkça itiraf edin.. . 85 yıl sonra halâ genç kalkmak hanginizin alakasını celb etmez?

Hani bizde olur hanımlar, gençleşmek için yüzlerini gerdirirler.. Genç Cumhuriyetin de gençlik sırrı burada... Yolunda gitmeyen bir şey oldu mu, hukukadamlarının kaşlarını çatması, askerlerin suratlarını asması hiç değilse ima etmesi muazzam bir gençlik aşısı mahiyetinde..

Bir de oralarda rot ayarı dedikleri bir sistem mevcut.. Kışlalardan tanklar çıkartılıp şehirmerkezlerinde büyük gürültülerle yürütülüyor.. Uzmanlar bunun da genç cumhuriyet için elzem olduğu kanaatinde..

Muz cumhuriyetinde basını unutmamak lazım.. Cumhuriyetin ilelebet payidar kalmasında, kalacak olmasında onların rolü azımsanamaz.. Bizde olsa kartel diye yaftayı yapıştırırlar.. Oysa onlarca gazetenin sahibinin tek olması ve aynı çizgide yayın yapmıyormus gibi gözüküp de aslında tek noktaya vurmalarının neresi kötü? Bu adamlar çağdaş normları yakalamışlar.. Demokrasiyi gürültü kirliliği zanneden yurdum insanına örnek olsun diye altını kalınca çizmek lazım..

Minnettar vatandaş profili, Muz cumhuriyetinin sağlaması yapıldığında eldeki pek çok kazanımdan biri ve Genç Cumhuriyetin teminatı!

“Büyük Kurucu”yu  her vesileyle anan, mezarını ziyaretçisiz, büstünü çelenksiz bırakmayan bu çağdaş dünya insanlarından öğreneceğiz ne çok şey...

İnsan, bizde de keşke böyle olsa demekten kendini alamıyor..