14-02-2008 10:46

Nida, Şubat sayısında `İslamofobia`yı sorguluyor

Özeleştiri ve öze dönüş çağrısıyla 124. sayısını okurlara ulaştıran Nida Dergisi `İslamofobia`yı konu ediniyor. Derginin kapağı “İslamafobia’dan değil, İslamafobia’dan korkutanlardan korkun!” ana başlığını taşıyor.

Nida, Şubat sayısında `İslamofobia`yı sorguluyor

“Müslümanlar zamanın savurucu rüzgârları, bitirici selleri önünde sürüklenip yok olmaktan kurtulmak istiyorlarsa, eğer bunda samimi iseler, bütün kültürel birikimlerine, alışkanlıklarına, folklorik eğilimlerine, mevcut uygulamalarına, kemikleşmiş itikatlarına aldırmaksızın yeniden İslâm’ın tamamlandığı Son Allah Resulünün model dönemine yüzlerini dönmeli, kendilerini o modele göre yeniden ciddî bir öz eleştiriye tabi tutmalıdırlar.

Evet, tüm benliğimizle yönümüzü İslâm’a dönmek zorundayız, başka çaremiz yok."

Bu çağrıyla 124. sayısını okurlara ulaştıran Nida Dergisi "İslamofobia"yı konu ediniyor. Derginin kapağı “İslamafobia’dan değil, İslamafobia’dan korkutanlardan korkun!” ana başlığını taşıyor. 

Dergide konuyla ilgili şu düşüncelere yer veriliyor:

“Bu tartışmalara bakıldığında, öne çıkarılan söylem şudur: Batılılar, Müslümanları ‘terörist’, ‘gerici’, ‘aşırı’ olarak görme eğilimindedirler ama bu yanlıştır. Her ne kadar bazı ‘aşırı’ gruplar varsa da, Müslümanların çoğunluğu bunlara prim vermemektedir. Büyük çoğunluk, ‘itidali’ tercih etmekte; Hıristiyanlara veya başka dinlere (hatta tüm insanlığa) karşı sevgi, hoşgörü ve kardeşlik hisleriyle dolmaktadırlar. Dolayısıyla Batılıların, Müslümanlar hakkında gereksiz ‘fobi’ler taşımasına lüzum yoktur. Geniş ‘Müslüman’ kitleler de, korkunun nedeni olan aşırılara veya radikallere karşıdırlar. Hatta Batılılarla birlik olup, bu ‘marjinal’ unsurların temizlenmesine dahi yardım edebilirler!” İşte İslamafobia tartışmalarında verilen mesajın özü budur. Bu mesajın kitlelere ulaştırılması görevi de, öyle görünüyor ki, İslam korkusu taşıyan Batılılardan çok, statükodan ‘nemalanan’ sözde ‘müslüman’ çevrelere tevdi edilmiştir. Bu çevrelerin özellikle ‘aydın’ edasıyla konuşan kesimleri, son dönemlerde, bu yönde yoğun kampanyalar düzenlemekte; sempozyum, konferans ve paneller yoluyla bu mesajın olabildiğince yayılmasına çalışmaktadırlar. Ve elbette ki, kurulu düzenin işbirlikçilerinden de büyük yardımlar görmektedirler.

Bu yardımların bu kesimlere boşuna verilmediğine özellikle dikkat edilmelidir. Çünkü bu ‘aydınlar’, sahiden de İslam’dan korkan Batılıların yapamayacağı bir görevi ifa etmektedirler. Kaleyi fethetmek isteyenlere, ‘içerden’ servis yapmaktadırlar. Bu kesimlerin kurulu laik, sosyalist, demokratik, batıcı düzenlerle bir alıp-veremedikleri yoktur. Bu düzenlerle gül gibi geçinip gidebilmektedirler! Hatta bu düzenin asıllarına dokunmamak kaydıyla, en üst icra makamlarına dahi çıkmalarına izin verilebilmektedir. Peki neyin karşılığında? Tabiiki hizmetlerinin. İşte bu ‘hizmet’in iyi bilinmesi, doğru tanımlanması gerekir. Müslümanlar bu konuda gerçekten ciddi çabalar göstermelidirler. Bu, Şeytan’ın ‘sağdan yaklaşması’ndan başka bir şey değildir! Ve Müslümanlar bilirler ki, Şeytan’ın en tehlikeli yaklaşması budur.”

"İslamofobia" dosyası gerçekten çok zengin içeriği sahip. İşte konuyla ilgili dergide yer alan yazılar: “Sadrı İslâm’a Rücu” başlıklı yazısıyla Metin Önal Mengüşoğlu; “İslamafobia’dan değil, İslamafobia’dan korkutanlardan korkun!” başlığıyla M. Kürşad Atalar;  ‘İslam Karşıtlarının Mukaddesatıdır ‘İSLAMOFOBİA’ başlığıyla Fatih Bütün; Kabil’den Bu Yana İslamofobia başlığıyla Zübeyir Yetik; İslam Sevgi Barış ve Kardeşlik Dinidir Asla Korku Endişe ve Kaygı Dini Değildir başlığıyla Osman Eskicioğlu İslam(Müslümanlar)’dan Korkmanın Değişik Veçheleri (I) başlığıyla Dr. Mehmet YOLCU; ‘Peki, İslamofobinin Çıkışında Bizim Rolümüz Nedir?’ başlığıyla Ersin Ertuğrul Satan ve Almanya’da İslam çalışmalarıyla tanınan Ahmad Von Denffer’le yapılmış bir röportaj yer alıyor. Röportajda öne çıkan başlık: “Kaynağı bulunamayan ve kontrol altında tutulamayan korkudur ‘İSLAMOFOBİA’”…

Şubat sayısında bir de Ahmet Cemil Ertunç’un 28 Şubat Üzerine bir makalesi var. Ahmet Cemil Ertunç, malum süreci, "Küresel ve Ulusal Bir Toplum Mühendisliği Projesi Olarak 28 Şubat" başlığıyla irdeliyor.

Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, Prof. Dr. İbrahim Sarmış, Nurettin Özcan, Vejdi Bilgin, Ömer Karataş, Altan Murat Ünal, Adil Akkoyunlu Yasemin Şüheda da, Nida’nın bu ayki sayısına katkı sağlayan yaarlar arasında.

İrtibat telefonu: 0.422.321 21 87
e-mail:
[email protected]

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !