18-12-2013 09:46

Noeli bekleyenler ve donarak ölen çocuklar

Bombaların ölüm olup yağdığı yerleşim birimlerinde katledilen ve kayda girmeyen çocuk ve kadınlar bu savaşın isimsiz mağdurları olarak toprağa düşmekteler. Öyleki misafir olduğumuz bir evin bir sonraki ziyaretimizde yerle bir olduğuna ve hane halkının bu insanlık dışı saldırılarda hayattan koparıldığına üzülerek şahitlik ettik. Ganduralı İmad,Deyr ez Zor’lu Zeynep, Rakkalı Zehra ve Halep’li Muhammet kardeşimiz bunlara bir kaç acı örnek.

Noeli bekleyenler ve donarak ölen çocuklar

Noeli Bekleyen Yığınlar ve Donarak Ölen Çocuklar

Yılmaz Bilgen / Haksöz Haber

Uluslararası kuruluşlar Suriye’de can veren çocuk sayısını Onbirbin (11.000) olarak açıkladı. Şimdi bu sayıya bombalamaların yanında donarak can veren yeni ölümler ekleniyor. Çünkü Suriye üşüyor ve bu diyarın soğuğunda çocuklar donarak ölüyor.

Suriyenin yaşlıları, kadınları ve çocukları için Esed İktidarının biçtiği en uygun son, bombalarla yanarak yada soğuktan donarak ölmeleri. Keskin nişancı kurşunlarından kurtulanları havan topları,varil bombaları ve uzun menzilli (scud ve benzeri) füzeler bekliyor...

Şebbihaların aşağılık işkenceleri altında can verenlerin sayısıda azımsanmamalı. Suriye’de saha gerçeğine vakıf olanlar için 11.000 çocuk ölümü reel rakamların çok altında. Bunu, Esed ve müttefiklerinin karşılarında duran direniş güçleri yerine cephenin hemen ardındaki sivilleri hedef alan saldırılarına defalarca olay mahallinde şahitlik etmiş birisi olarak söylüyorum.

Bombaların ölüm olup yağdığı yerleşim birimlerinde katledilen ve kayda girmeyen çocuk ve  kadınlar bu savaşın isimsiz mağdurları olarak toprağa düşmekteler. Öyleki misafir olduğumuz bir evin bir sonraki ziyaretimizde yerle bir olduğuna ve hane halkının bu insanlık dışı saldırılarda hayattan koparıldığına üzülerek şahitlik ettik.

Ganduralı İmad,Deyr ez Zor’lu Zeynep, Rakkalı Zehra ve Halep’li Muhammet kardeşimiz bunlara bir kaç acı örnek.

İdlib’te bir Anne’nin acı çığlığı son ziyaretimde aklımda kalan hazin bir ses olarak halen canlı:

"Lutfen çocuklarımı Türkiye’de bir kampa yerleştirin" diyordu çaresiz anne. ‘Yoksa burada donarak ölecekler, ne bir sobamız nede o sobada yakacak mazotumuz var.Biz burda kalsakta yavrularımız kurtulsun’ diye feryat ediyordu. 13 çocuklu bu ailenin 2,5 aylık birde ikizleri vardı ve gerçekten donmak üzereydiler. Arabımıza aldık ve bekledik bir kaç saat bebeklerin ısınması için. Babası, savaşla birlikte herşeyini kaybeden eski bir koyun tüccarı.Anne ise çocuklarını kurtarmaktan öte birşey düşünmeyen sıradan bir Suriyeli...

O şartlarda gücümüzün yettiği yardımı yapmaya çalışsakta onları orada öylece bırakmaktan başka bir şey gelmiyordu elimizden. Donarak öldü haberleri arasında bu iki yavru varmı bilmiyorum ancak bu trajedinin öldüren yanıyla muhatab olan yüzbinlerce Suriye’li çocuğun olduğu o beldede onlarında listede olması muhtemel.

Orada manzara bu.

Sınırdan geçtikten hemen sonra duyduğumuz haber ise günlerdir Halep’i her birisi 750 k.g lık varil döven Esed’in son hedefinin merkezde bulunan ‘İnzarad’ İlköğretim okulunu vurduğu. Yani acımasız cani yine suçsuz günahsız yavruları hedef almıştı. 

Sınırın Türkiye tarafında ise yaklaşan Yılbaşı için kitleleri alışverişe kışkırtan ilanlar çekiyordu. Her şey renkli ve mutlu bir yılbaşı içindi. Alışveriş merkezlerinde süslenmiş çam ağaçları,Cadde ve sokaklarda başlayan ışıklandırmalar hep bu özel (!) gecenin yüzü suyu hürmetineydi.

Hasılı bizim ölülerimiz ve gazilerimizdi geride bıraktıklarımız.Bizim olmayan Noel’e dairdi ülkemizde karşılaştıklarımız.

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !