Şiddet içeren Tv dizileri gençleri saldırgan yapıyor
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Fatih Kılıçaslan, denetimden uzak televizyon programların gelişme çağındaki çocukları olumsuz etkilediğini belirterek, önlen alınmaması durumunda ‘Münevver Karabulut’ vakalarının önüne geçilemeyeceğini kaydetti.
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Fatih Kılıçaslan, denetimden uzak televizyon programların gelişme çağındaki çocukları olumsuz etkilediğini belirterek, önlen alınmaması durumunda ‘Münevver Karabulut’ vakalarının önüne geçilemeyeceğini kaydetti.
Münevver Karabulut’un erkek arkadaşı Cem Garipoğlu tarafından vahşice katledilmesinin sadece bir gencin davranışı olarak değerlendirilmesinin doğru olmadığını belirten Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Fatih Kılıçarslan, "Bu, Türkiye’nin ciddi bir toplumsal yarasıdır. Toplum içinde yaşanan çürümenin ve yozlaşmanın bir sonucudur" dedi.
'MÜNEVVER KARABULUT' VAKALARI ARTABİLİR
Son zamanda televizyonlar arasında giderek artarak toplum içi felakete dönüşen reyting yarışının, gençler üzerinde telafisi mümkün olmayan tahribat yaptığını ifade eden Fatih Kılıçarslan, gerekli önlemlerin alınmaması durumunda Münevver Karabulut vakalarının artmasının kaçınılmaz hale geleceğini söyledi. Çocuğun ruh sağlığı üzerindeki etkisi düşünülmeden yayınlanan şiddet içerikli televizyon programlarının gelişme çağındaki gençler üzerinde psikosomatik etkiler yaptığını vurgulayan Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Fatih Kılıçarslan , “Çocuklar bu tür programlardaki kahramanları rol ve model alarak, kendi davranış ve tutumlarına yansıtmaktadırlar. Gelişme çağındaki çocuklarda iyi-kötüyü, doğru-yanlışı ayırt etme bilinci yeterince oluşmadığı için televizyonlarda izlediği davranışları sorgulamadan ve düşünmeden arkadaşlarına ve topluma yansıtmakta. Aile içi iletişim sorunu olan ortamlarda yetişen çocuklar kontrolsüz ve denetimsiz yayınlardan direk etkilenerek izlediklerini davranış biçimi olarak ortaya koymakta’’ dedi.TV PROGRAMLARI DENETLENMELİ
Fatih Kılıçarslan, televizyonlarda yayınlanan bazı programların konunun uzmanları tarafından süzgeçten geçirilip değerlendirildikten sonra yayına verilmesi gerektiğini belirtti. Münevver Karabulut’un vahşice öldürülmesi ile geçtiğimiz günlerde Almanya’da okul çağındaki 12 gencin ölümüyle sonuçlanan silahlı saldırıyı toplumsal bir facia olarak değerlendiren Fatih Kılıçarslan, benzer cinayet haberlerini uyum bozukluğu içinde olan çocukların kendilerine model olarak aldıklarını ifade etti.Kılıçarslan, "Cinayet ve çatışma içeren haberler kontrollü, detaya girmeden, şiddetin yol ve yöntemi gösterilmeden verilmelidir" diye konuştu.
ÇOCUKLARIMIZ REYTİNGTEN ÇOK DAHA ÖNEMLİDİR
Türkiye’de yaşanan hızlı toplumsal değişmenin aile içi gelişmeleri zayıflattığını ileri süren Fatih Kılıçaslan, ailesinde sevgi ve saygıdan mahrum olan çocukların şiddet eğilimlerine yönelmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi. Kılıçarslan, "Televizyon programları kötü davranışlar yerine iyi ve güzel davranışların yer aldığı sağlıklı rol ve modeller sunmalıdır. Uyumlu, ahlaklı kahramanlar öne çıkartılmalıdır. Para ve reytingin çocuklarımızdan daha değerli olmadığının farkına varılmalıdır" dedi.AİLE İÇİ GEÇİMSİZLİK ARTIRILMAKTADIR
Gidişatın çok vahim olduğunun altını çizen Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Fatih Kılıçarslan, "Basın yayın dünyasındaki acımasız yarışa bağlı olarak programlar toplumsal etki göz önünde bulundurulmadan yayınlanmakta. Ezeli bir rekabet içinde olan gazete ve televizyonlar çocuklar ve aile üzerinde olumsuz etkiler oluşturabilecek yayınları hesaba katmadan veriyorlar. Televizyonların aile içerikli sabah programlarında mağdurun açık adresi verilerek aile içi problemlerin ortaya konması etik ve ailede meydana getirebilecek sıkıntılar açısından doğru değildir. Bu tür programlarda aile içi problemler hiç bir gizliliğe dikkat edilmeden yayınlanarak aile içi geçimsizlikler artırılmaktadır. Ailelerin mahrem konuları televizyon yayınlarının konusu olmamalıdır. Bu yayınların toplum üzerinde bıraktığı olumsuz etkiler telafisi zor olan sonuçlar doğurmaktadır" şeklinde konuştu.‘KURTLAR VADİSİ’ OKULLARIMIZDA ÇETELEŞMEYİ HAYLİ ARTIRDI
Televizyon yayınlarının çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini ‘Kurtlar Vadisi’ programından örnekler vererek açıklayan Fatih Kılıçaslan şöyle konuştu: "Yapılan bir araştırmayla, Kurtlar Vadisi programının yayına başlaması ile birlikte ilköğretim okullarında gençler arasında çeteleşme vakalarının artarak, gençlerin arkadaşlarından haraç toplama eğilimine girdiği ortaya çıkmıştır. Televizyonlarda yayınlanan reality show ve denetimsiz internet kullanımı da çocukları şiddete yöneltmektedir."(Kaynak: Vakit)