Suriye`de katliamlar hız kesmezken, gösteriler de sürüyor
Baas birliklerinin saldırılarında Halep`te olmak üzere dün 176 Suriyeli katledildi.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü, Esed yönetimine bağlı birliklerin Halep'in birçok semtine savaş uçakları ile helikopter destekli düzenlediği saldırılarda 58 kişinin yaşamını yitirdiğini, çok sayıda kişinin de yaralandığını bildirdi.
Örgüt, operasyonlarda bazı evlerin yıkıldığını onlarcasının da hasar gördüğünü kaydetti.
Örgüt, Şam'ın semt ve çevre beldelerine güvenlik güçlerinin gerçekleştirdiği operasyonlarda 48, Humus, Deyru'z-Zor ve İdlib'te 18'er, Hama'da 10 ve Der’a kentinde 6 olmak üzere ülke genelinde toplam ölü sayısının 176'ya çıktığını belirtti.
Aynı Aileden 12 Kişi Katledildi
Bu arada, Halep'in Besatin Kusur ve Salahaddin bölgelerini rejimin top ateşine tutması sonucu ölü ve yaralıların bulunduğunu ifade eden Halep İnsan Hakları savunucusu Macid Abdunnur, bir askeri uçağın Sahur bölgesinde 3 katlı bir binayı bombalamasıyla aynı aileden 12 kişinin öldüğünü, binanın tamamen çöktüğünü dile getirdi.
Gösteriler Devam Ediyor
Öte yandan katliamlara rağmen Baas ordusuna direnen Ögür Suriye Ordusuna destek olmak amacıyla Suriye’nin birçok şehrinde sokak protestoları devam ediyor.
(Kaynak: Haksöz Haber)
-
HUSEYIN SASMAZ 08-08-2012 12:38
Geçiş Hükümeti" Konferansı Bağlamında (Muhalif) General Manaf Talas İhram Elbiseleriyle Görülmüştür Son zamanlarda, Suriye'deki değişim sürecine liderlik edecek olan geçiş hükümeti hakkındaki konuşmaların yanı sıra Amerika'nın kendi anlayışına göre oluşturulmasını istediği iddia edilen bu "ulusal" hükümet hakkındaki konuşmaların arttığı bir sırada daha önceki şerefli muhlis subay ve askerlerin kendiliğinden gerçekleşen doğal bölünmelerde görmediğimiz özel bir yöntemle ayrılan Suriyeli General Manaf Talas sahnede görülmüştür. Evet General Talas, kendisi için çizilen rolün hakikatini ifşa eden sözleri ekranlarda ve basın yoluyla açıklamak için spekülasyonlara fazla zaman bırakmaksızın sahnede görülmüştür. Zira o, "krizden çıkmak ve Suriye'nin çizgisini olduğu üzere hatta en güzeline hadaratsal bir yöntemle geri iade etmek için bir yol haritası belirlenmesini" umut ettiğini söylemiştir. Buna ek olarak bizler şunu sorarız: Suriye, babası General Mustafa Talas'ın, iktidarı dönemi boyunca ve 1972 2004 yılları arası döneme uzanan mücrim Beşar'ın iktidarının başlangıcına kadar Savunma Bakanı olduğu helak olmuş Hafız'ın iktidarı altında güzel olmuş mudur ki? Nitekim o vakit Manaf, 1994 yılında ölen önceki veliaht Basi Esad'ın yakın bir dostu idi. Böylece miras ikinci oğul Beşar' geçtiği gibi Manaf Talas'ın dostluğu da bununla birlikte geçmiştir. Dolayısıyla akıl sahibi herkes için, muhalif generalin zihninde, Esad ailesi ile Mustafa Talas'ın fitne fesat saçtıkları en karanlık süreçte bile Suriye'ye dönük bir tarih olmadığı gayet açıktır. Ayaklananlara gelince; onlar, derisini değiştirse ve hatta selefleri Hafız, Basil ve Beşar'ın göründükleri gibi ihram elbiseleriyle tam bir umre yapar şekilde ekranlarda görünse dahi onun yalan dolanlarına inanmasınlar. Zira Allahuteala, şöyle buyuruştur: يُخَادِعُونَ اللّهَ وَالَّذِينَ آمَنُوا وَمَا يَخْدَعُونَ إِلاَّ أَنفُسَهُم وَمَا يَشْعُرُونَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ فَزَادَهُمُ اللّهُ مَرَضاً وَلَهُم عَذَابٌ أَلِيمٌ بِمَا كَانُوا يَكْذِبُونَ "Onlar (kendi akıllarınca) güya Allah'ı ve müminleri aldatırlar. Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun da farkında değillerdir. Onların kalplerinde bir hastalık vardır. Allah da onların hastalığını artırmıştır. Söylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar için elim bir azap vardır." [Bakara 9 10] Amerikan "Wall Street Journal" Gazetesi, Barak Obama yönetimindeki Amerikalı yetkililerin şu sözlerine yer vermiştir: "General Manaf Talas'a odaklanılmalıdır. Zira o, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın yakın bir dostu olup Suriye Ulusal Konseyi'nin muhalefeti tek bir cephe altında mobilize edebilme bağlamındaki umutların kaybolduğu sırada yükselişe geçen, bölgedeki Amerikan politikasının vaftiz babası Ahmet Davutoğlu'nun 27.07.2012 günü kabul ettiğini açıkladığı, Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre ayrılan Suriyeli subayların çoğalması ve bir küsur yıldır da Türkiye'de bulunmaları üzerine Davutoğulu ile görüşen ilk asker de muhalif general Manaf'tır." Nitekim bu ziyaret, Türkiye başbakanı Recep Tayyib Erdoğan'ın, Esad otoritesini kaybetmeye başlamıştır ve muhalif güçlerin de Suriye'deki işleri kontrol eder hale geldiklerini görmekteyim dediği açıklamalarıyla çakışmaktadır. Böylece iğrenç Amerika ile Türkiye'deki ajanlarının, meyvesini toplamak istedikleri bu ayaklanmaya dönük komplo manzaralarından bir manzara ortaya çıkmaktadır. Ey Suriye'deki Ayaklanan Müslümanlar! Esad rejiminin, nasıl bölgedeki Amerikan politikasına hizmet ettiği ve nasıl Yahudi devletinin sınırlarını güven altına aldığı artık sizler için açık bir hale gelmiştir. Peki Manaf ve babası, hıyanet ve ajan elbisesine bürünmüş bu rejimin bir parçası değiller midir?!... Yine Hüseyin Harmuş gibilere kapanan Türkiye kapılarının Manaf Talas'a nasıl açıldığı da artık sizler için açık bir hale gelmiştir!! Müslümanlar çok iyi bilsinler ki; Amerika, muzdarip Suriye ile özgür ve kahraman halkına karşı olan terörist cürümsel planlarını yürütmektedir. Bunu da akan kanları ve yıkılan şehirleri umursamaksızın gerek nüfuzunu gerekse de Yahudi devletinin güvenliğini garantilemek için yapmaktadır. Hizb-ut Tahrir olarak bizler sizleri, Amerika'nın planlarını hayal kırıklığına uğratmak ve Amerikan ajanı olmasının yanı sıra Amerika ile "İsrail'in" çıkarları için Suriye'deki insanlara ve ağaçlara karşı en iğrenç cürümleri işleyen mücrim Suriye rejimini devirmeden önce Amerika ile birlikte komplocuları da devirmek için uyanık olmaya çağırmaktadır. Zira bizler, şehitlerin tertemiz kanlarını, kahraman gençlerimizin fedakarlıklarını ve muhlis subaylarımızın çabalarını, Amerika'nın veya ajan Ulusal Konseyin veya Doğu ile Batı'nın kapılarını yol edinen siyasî şahsiyetlerin ucuz bir dağcı gibi istismar etmelerine razı değiliz. Bilakis bizler, bütün özgür ayaklanmacıları (Dâr-ul İslam merkezi) Şam'ın Suriye'sini kurtarmaya çağırıyoruz. Buda ancak Hilafet Devleti'ni kurarak Allah'ın şeriatını ikame etmek için çalışmakla mümkündür. O halde Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]'in, ثم تكون خلافة راشدة على منهاج النبوة "Sonra Nübüvvet Minhacı Üzere Raşidi Hilafet olacaktır", dediğinde genelde Müslümanlar için kurulacağı ve عُقْرُ دَارِ الإِسْلامِ بِالشَّامِ "İslam Dârı'nın merkezi Şam olacaktır" dediğinde ise özelde Şam ülkesinin halkı için olacağı şeklindeki vaatlerine güvenen Hizb-ut Tahrir ile birlikte olunuz. Hizb-ut Tahrir Suriye Vilayeti H. 10 Ramazan 1433 M. 29 Temmuz 2012 www.hizb-ut-tahrir.org | www.hizb-ut-tahrir.info| www.tahrir-syria.info | www.turkiyevilayeti.org