20-01-2012 20:32

Suriye’deki katliama destek veren Rusya protesto edildi

Rusya’nın Suriye Baas rejimine verdiği destek İstanbul’daki Rusya Konsolosluğu önünde protesto edildi.

Suriye’deki katliama destek veren Rusya protesto edildi

Rusya’nın Suriye’ye verdiği destek Baas Rejimi’ne silah yardımında bulunması bugün Rusya Konsolosluğu önünde Suriye Halkıyla Dayanışma Platformu tarafından protesto edildi. Eylemde Türkiyeli ve Suriyeli Müslümanlar Suriye’de yaşanan katliamlara dikkat çekerken Rusya’nın Suriye’deki katliamlarda payı olduğunu anlatan bir canlandırma yapıldı.

Eylemde İHH Yönetim Kurulu Üyesi Osman Atalay yaptığı konuşmada, Rusya’nın Müslüman karşıtlığının geleneğinde olduğunu şu sözlerle ifade etti: “Afganistan’da ve Çeçenistan’da Müslümanları katleden, Bosna Savaşı’nda Sırpların yanında yer alan Rusya, bir kez daha Müslümanların ve İslam’ın düşmanı olduğunu ortaya koymuştur.” “Tarihinde baskı, diktatörlük, sefalet, yolsuzluk bulunan Rusya geçen yüzyılda ABD ile birlikte en büyük emperyalist güç olmuştur.” ifadesiyle Rusya’nın aslında halkların yanında değil kesinlikle diktatörce tutum sergileyenlerle beraber olduğunu belirten Atalay, Rusya’nın anti-emperyalist bir tutuma sahip olmadığının altını çizdi.

Özgür-Der Genel Başkan Yardımcısı Kenan Alpay da eylemde bir konuşma yaptı. Alpay, konuşmasında, “40 yılı aşkın süredir Suriye halkına zulmeden Baas Rejimi, arkasına Rusya gibi bir gücü alarak daha zalimce davranma gücünü bulmuştur.” dedi ve Rusya’nın Baas’a verdiği desteğin arka planına dikkat çekti. Alpay, “Müslümanlar ABD’nin işgal ettiği topraklardan çekilmesini istedikleri kadar Rusya’nın da Ortadoğu’dan çekilmesini istiyorlar.” diyerek ABD ile Rusya arasında tutum açısından bir fark olmadığının altını çizdi. Ayrıca “Suriye ile Rusya yönetiminin politika olarak farkları yoktur” vurgusunda bulunan Alpay, Rusya bu tutum ve politikasını devam ettirdiği sürece protestoların süreceği uyarısını yaparak konuşmasını noktaladı.

Eylemde “Katil Rusya Suriye’den Defol!”; “Rusya Vicdanın Nerede?”, “Şehidlerin Yolunu Sürdüreceğiz!”, “Yeter Artık, Suriye Halkı Ölmesin!”, “Zulme Karşı Omuz Omuza!”, “Beşşar Katlediyor, Dünya Seyrediyor!” dövizleri taşındı; “Katil Rusya Suriye’den Defol!”, “Katliamın Ortağı, Emperyalist Rusya!”, “Suriye Halkı Yalnız Değildir!”, “Suriye’ye Özgürlük Direnişle Gelecek!”, “Katil Rusya Ortadoğu’dan Defol!” sloganları atıldı. Eylem Suriye’den gelen üç ilim adamının duaları ve okudukları Arapça bir marş ile sona erdi.

Suriye Halkıyla Dayanışma Platformu, Özgür-Der, İHH ve İmkan-Der mensuplarının katıldığı eylemde okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

SURİYE HALKI DOST VE DÜŞMANINI UNUTMAYACAK!

“Ey Rusya şunu unutma! Afganistan’da acımasızca katlettiğin mazlum halk senin çöküşünü nasıl getirdi ise Suriye’de iki asırdır halklarını vahşice katleden rejime olan desteğin de senin için bir son olacaktır…  40 yılda 100 bin insanını katleden Hafız Esad ve oğul Beşşar Esad diktatörlerine destek vermeye devam ediyorsun. Suriye’nin özgür ruhlu halkları, evlatları, anneleri bu katliamlara verdiğin desteği unutmayacaktır. Suriye halkı canı ve kanı ile tarih yazarken dost ve düşmanını asla unutmayacak.

BATI’NIN HESAPLARI KURSAKLARINDA KALACAK!

Halkların karşısında durulmayacağını en iyi sen bilirsin, fakat buna rağmen katil ve barbar vahşi ruhun seni hakikatler karşısında kör etmiş… Sana hakikatleri göstermeye çalışanları da suikastlar ile katletmeyi iyi beceriyorsun… Çünkü sen artık tarih oldun Ey Rusya! Yoktun ve bir daha asla olmayacaksın!...  BM Güvenlik Konseyi, Avrupa Birliği ve Arap Birliği’nin sessizliğine karşın Suriye halkı özgürlük yolunda mücadelesine sabır ve inançla devam edecektir. Suriye’de son kararı özgür ruhlu Suriye halkının evlatları verecektir. Batı dünyasının da komşu İslam ülkelerinin de hesapları ve oyunları kursaklarında kalacaktır.”

Rusya’nın Suriye yönetimine verdiği destek İstanbul’daki eylemin yanı sıra Ortadoğu ve Batı’daki birçok Rusya elçilik ve konsoloslukları önünde de protesto edildi. 

(Kaynak: Haksöz Haber)

YORUMLAR
  • HUSEYIN SASMAZ   26-01-2012 19:05

    Beşar'ın Dördüncü Konuşmasının Ardından... Ey Suriye'deki Müslümanlar! Hak Üzere Sabit Kalınız Zira Bu Rejim, Bir Uçurumun Kenarında Çökmek Üzeredir Tagut Beşar, halkına karşı en iğrenç bir şekilde işlediği katliamların üzerinden on ay geçmesinin ardından 10.01.2012 Salı günü Şam Üniversitesi'nde dördüncü konuşmasını yapmıştır. Nitekim bu konuşmada; aynı şeyleri tekrarlamış, krize dönük görüşünde ısrarcı olmuş, sınırsız bir şekilde içerisine düştüğü mücrim bir savaşın ortasında olduğunu ilan etmiş, insanların katledilmesini haklı çıkarmak için de dış komplolar, taifeci fitne, terörizmin vurulması ve reforma çağrı gibi aynı kelimeleri kullanmıştır... Daha tehlikeli olanı ise tehdit üzerine tehdit savurarak cürümlerinde ısrarcı olacağını göstermesidir. Zira o, şöyle demiştir: "Terörizmle anlaşma olmayacak, teröristler hafife alınmayacak, yabancılarla gizli anlaşma yapanlara hoşgörülü davranılmayacağı gibi onlara ödün de verilmeyecektir." Yine onun nazarında, güvenliğin tekrar geri gelmesi "ancak teröristlerin vurulmasıyla gerçekleşecektir." Halbuki onun, gizli anlaşma yapanlar ve teröristler olarak nitelendirdiği kimselerin, çocuğuyla, genciyle, yaşlısıyla, erkeğiyle, kadınıyla, işçisiyle ve eğitimlisiyle silahsız mümin Suriye halkının olduğu bilinmektedir... Zira Beşar onlardan, "sen zalimsin" dedikleri için intikam almaktadır! Bu rejim, günden güne bir saat bile yaşamayı hak etmediğini kanıtlamaktadır. Zira o, halkına düşman bir rejim olup yaşamak için öldürmenin kaçınılmaz olduğu olgusu kafasında bir saplantı haline gelmiştir! Bunun için kendisini en ufak bir şekilde bile eleştirmemekte bilakis kendisini kuşatan çete üyelerinin baskısıyla başlayan katletme ve kesip koparma hususunda ısrarcı olduğu görünmektedir. Beşar'ı, bu düzeyde bir cürümü düşünmeye iten tek şey, başta Amerika ve onunla birlikte olan kuklaları olmak üzere tüm uluslararası desteğin olması, Arap-Resmi İslam'ın güçsüzlüğü, muhalefetin zayıflığı, dağılması ve sonrasında da İslam hakkındaki çelişkisi, Arap Birliği ile insanları katletmesi için rejime mühlet üzerine mühlet veren Amerikan kuklası Genel Sekreter'in gizli anlaşmalarıdır... Tüm bunlara rağmen o, Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın izniyle insanların dirençleri, sabırları ve tahammülleri nedeniyle Suriye'de olanları durdurmaya asla güç yetiremeyecektir! Bununla birlikte Beşar, katliamı artırmaktan başka bir çözüm de görmemektedir. Zira Beşar, yapmış olduğu konuşmasında, tek çözüm yolunun kesip koparmak olduğunu söylemektedir. Nitekim konuşmasında, bu kesip koparmak kelimesini tam on kez tekrarlamıştır. Ey Resulün Şam'ında ve Hayırlı Şam'da Ayaklanan Müslümanlar! Gerçekten sizler, bu facir rejime karşı koymakla tüm dünyaya en güzel örnek oldunuz ve eşi benzeri bulunmaz orijinal bir madeni ortaya çıkardınız. Şayet nefislerinizde dolup taşan Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'ya imanınız olmasaydı büyük küçük, kadın erkek bu şekilde bir araya gelebilir miydiniz? O halde kollarınız mübarek olsun! Vahşi ölüm makinesiyle karşı karşıya kalmanıza kadar bu mücrim rejimin hakikatini ortaya çıkaran duruşunuz, çığlıklarınız ve sebatınız mübarek olsun! O halde sebat gösteriniz! Zira bu rejim bir uçurumun kenarında olup Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın izniyle en kısa sürede çökecektir. O halde saflarınızı birleştiriniz ve "Allah'tan Başkasının Önünde Eğilmeyiz" şeklinde ahdettiğiniz sözünüze bağlı kalınız! Zira sizlerin de söylediği gibi sonuç, Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın izniyle sadıkların olacaktır. Çünkü "Siz Allah'a Nusret Verirseniz Allah da Size Nusret Verecektir." Nitekim Humus'ta yükselen çığlıklarınız sırasında söylediğiniz doğru sözlerden en güzel olanları şunlardır: "Nusreti, Obama'dan mı bekliyorsunuz? Nusreti, Erdoğan'dan mı bekliyorsunuz." Dolayısıyla sizler, imanın harekete geçirdiği o ateşli gırtlaklarınızla, "Allah Bize Yeter" diyerek kulak veren tüm dünyayı her defasında şaşkına çevirecek bir cevap verdiniz. Ey Vaat Edilmiş Hilafet'in Merkezi Resulün Şam'ında ve Hayırlı Şam'da Ayaklanan Müslümanlar! Mübarek Şam topraklarında, bu mücrim rejimin enkazı üzerine Raşidi Hilafet'in kurulması sizler için bulunmaz bir fırsattır. Bununla birlikte sizler, Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in Ahir zamanda mübarek topraklarınız üzerinde Hilafet'in kurulmasıyla ilgili vaadini gerçekleştirme şerefine nail olacaksınız. O halde ihlas ve imanla Hilafet'i talep etme ve onu ayaklanmanızın gayesi kılma hususunda Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'ya tevekkül ediniz. Hilafet'in kurulmasıyla birlikte hem kendinizi hem de ümmetinizi, gerek kafir Batı'nın hegemonyasından gerekse demokratik yönetim rejimlerinin vahimlerinden kurtarıp Hanif İslam'ın doğru çözümlerine kavuşturmuş olacaksınız. Aha işte size çok düşkün olan Hizb-ut Tahrir sizleri, metotların en doğrusu olan Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in metoduna göre çalışmaya davet etmektedir. Allah [Subhânehu ve Te'alâ], şöyle buyurmuştur: قُلْ هَذِهِ سَبِيلِي أَدْعُو إِلَى اللَّهِ عَلَى بَصِيرَةٍ أَنَا وَمَنِ اتَّبَعَنِي وَسُبْحَانَ اللَّهِ وَمَا أَنَا مِنَ الْمُشْرِكِينَ "De ki: İşte bu, benim yolumdur. Ben ve bana tabi olanlar, basiret üzere Allah'a davet ederiz. Ben Allah'ı tesbih ederim ve ben müşriklerden de değilim." [Yûsuf 108] H. 16 Safer 1433 M. 10 Ocak 2012