İsmail Hakkı GÜLEÇ

17 Kasım 2022

TAĞUT'LARDAN KORUNMAK

Bugün, "şeytan ve dostları"nın görev ve misyonları; Allah'ın (cc) insanlar için" gösterdiği ve gönderdiği", dosdoğru yolunun üzerine oturup; onların sağ, sol, ön ve arkalarından yanaşıp, yaklaşarak, onları doğru yoldan saptırıp, ayartmak ve hak yoldan uzaklaştırmaktır... Bunun gerçekleşmesi için de, büyük bir çaba ve gayret göstermektedirler...

Ayrıca da, belli bir fıtrat üzere yaratılmış olan insanların; bu temiz, saf fıtratlarını bozup, onları şirk, nifak, küfür ve günah bataklığına sevkedip, yoldan çıkarmak için, her türlü düzen, plan, proje, desise ve tuzakları da kurmaktadırlar...

Bu şer, şeytani düzen, sistem ve ideolojilerin tek bir amaçları vardır... O da; genelde tüm insanları, özellikle de "gençleri" ifsat, imha edip, bozup, saptırmaktır...

Bu şeytan, cipt ve tağutlar; plan, proje, desise, kumpas ve komplolarını, cazip hale getirerek, topluma çok farklı etiketlerde sunup pazarlayarak, kendi batıl fikirlerini empoze etmek, toplumu olumsuz yönde etkileyip, değiştirip, yönetip, yönlendirmek için, sürekli bir gayret ve mücadele içerisindedirler...

"Dinde zorlama yoktur. Rüşd/Hak, batıldan (kesin bir biçimde) ayrılmıştır. Her kim (reddetmek, tekfir etmek, teberrî etmek suretiyle) tağutu inkâr eder ve Allah’a iman ederse kopması olmayan sapasağlam kulp (olan Kelime-i Tevhid’e) tutunmuş (ve İslam dinine girmiş) olur. Allah (işiten ve dualara icabet eden) Semi’, (her şeyi bilen) Alîm’dir." (2/Bakara, 256)

Bu tür şeylerini; bazen moda, seks, spor, müzik, kutlama, etkinlik adı altında, bazende; film, sinema, tiyatro vb. İsimler ve ambalajlar adına yaparlar...

Bu sapkın kişi ve çevre, rejim ve sistemler, kendilerinin sapkın, batıl inanç, fikir, düşünce, ideoloji, put, hayat tarzı ve sistemlerini kabul etmeyip, onları reddeden; kişi ya da kitleleri, yobaz, gerici, çağdışı olmakla suçlamakta, kendi batıl olan; inanç, fikir, ideoloji ve hayat tarzlarını ise; çağdaş, ilerici ve modern olarak adlandırmaktadırlar...

Şeytan ve onun avanesi olanlar, kendilerini çoğu zaman: insalcıl, hümanist, özgürlükçü, kadın hakları, insan hakları, çevre hakları ve hayvan hakları savunucusu! olarak tarif ve tavsif etmektende geri durmazlar...

Bunlar tam da, kuzu postuna bürünmüş kurtlardır. Ayrıca da; melek maskesi giymiş şeytanlardır...

Şeytanizm; sapkın, asi, bağy, karanlık olan, hak, hukuk ve Allah (cc) ve de insan düşmanı olan bir inanç, düşünce, sistem, rejim, anlayış ve ideolojidir...

Şeytan ve adamlarının, temsil ettiği inanç, düşünce ve sistem; batılı, karanlığı, kötülüğü, zulmü, şirki, günahı temsil eder... Bu batıl düşünce, inanç, ideoloji, görüş ve de hayat tarzı, bütünüyle şirk ve zulüm üzerine inşa edilmiştir...

Tek amacı vardır... İnsanları; kula kul etmeye, hak yoldan saptırmaya ve Allah'a kulluğa, itaat ve ibadete değil, O'na isyana, şirke, küfre, günaha teşvik etmesidir...

Bu yönüyle, Allah'a(cc)itaatı değil isyanı, Allah'a(cc) kulluğu değil, şeytan ve tağut'lara kulluğu, Allah'ın(cc) yoluna değil, şeytan ve tağutl'arın yoluna, Allah'ın(cc) hakimiyyetini değil, şeytan ve tağutların hakimiyyet ve hükümranlığını savunurlar...

Şeytan ve dostları; her hususta, insanların; kendi yol, yöntem, inanç, sistem ve ideolojilerini benimseyip, tam bir teslimiyet içerisinde bu inanç, idare, ilke, put ve sistemlerine gönülden uymalarını isterler...

İnsanların çoğunluğu ise, ne yazık ki; tağut'ların bu sapık, fasit, dürtü, düşünce, inanç, ideoloji, hayat tarzı, sistem, rejim, yönetim, kanun, yasa, yasak, plan, put ve projelere tav ve tabi olurlar...

Şeytanizm; beşeri inanç ve düşünceler, satanizim, kominizim, kapitalizm, laiklik, demokrası, fravunizm, nemrudizm, hevaizim, kemalizim vb.Şeyleri kapsar. Ayrıca da, batıl beşeri ve tağuti sistemler; şeytani, tağuti inanç, hayat tarzı ve sistemlerdir...

Şeytanın yolu; "sebiliş ŞEYTAN"

Şeytanın askeri; "cunduş ŞEYTAN"

Şeytanın grubu, partisi; "Hizbuş ŞEYTAN" vb...

Bugün yaşamış olduğumuz, aynı zamanda da, hakim kültür olan, adına da çağdaşlık!, modernlik!, ilericilik! denilen, şeytan ve dost'larının, zalim ve tağutların, müşrik, kafir ve de münafıkların oluşturmuş olduğu, batıl sistemlerde, "fıtrata uygun, hak hukuk ve adalet" çerçevesinde, "insanca" yaşamak olanak dışıdır, hatta mümkün değildir...

Bunların hepside ki; bunlar için (tek alternatif, inanç, hayat düzeni ve sistem"İSLAMDIR") Tüm insanlar ve müslümanları", hak yoldan saptırıp, kendi batıl, beşeri, çöküp, çürümüş olan, ideoloji ve sistemlerine kul ve köle yapmak için kurulmuş olan, bariyer ve tuzaklardır...

Şeytan, dostları ve tağutların, eğitim, öğretim adı altında, toplumu; inanç, kültür ve değerlerinden yani; köklerinden kotarıp, koparıp, kurtararak, vahiyden beslenmelerini ve "Kur'an'a" mesafeli kalmaları sonucu, cahil kalmalarını sağlamak istemektedirler...

Mü'min'lere düşen ise; inanç, ilke, prensip, kural, düşünce ve yaşam tarzlarından, hiç bir şekilde taviz vermeden, inandıkları yol olan," Sebillillah" ve "Kur'an'ın" önderliğinde, "Peygamber"(as) rehberliğinde, yollarına devam etmeleri, asla geri dönmemeleri, şeytan ve dostlarına, hiç bir konuda, taviz vermemeleridir...

Ayrıca da; bu şeytan ve avanelerine karşı, tevhidin eksen ve etrafında, birlik beraberlik, vahdet içinde, tek vücud olmaları, her türlü "ihtilaf ve ihtirası" bir tarafa bırakıp, "Allah'a"(cc) kul," Peygambere"(as) ümmet ve de "Kur'an'a" cemaat olma çerçevesinde yaşayan, bir ümmet teşekkül etmeleri lazımdır...

Şeytani, beşeri ve tağuti, inanç, fikir, düşünce, yaşantı ve düzenlerden korunup, kurtulmanın tek yolu "Kuran'a", Sünnete" ve "İnancımıza", sımsıkı sarılıp, sığınmaktan geçmektedir...

"De ki: “Cinlerden olsun insanlardan olsun, insanların kalplerine vesvese sokan sinsi şeytanın şerrinden insanların rabbine, insanların mâlik ve hâkimine, insanların mâbuduna sığınırım!” (Nas suresi 1-6)

Bu surede, Rabbimiz (cc) bizden; özellikle insan, cin ve şeytanların, şeytanlaşmış insanların, sistem, düzen vede tağutların şerrinden, Yüce Rabbimize sığınmamızı istemektedir...

Çünkü Rabbimiz (cc); kendine sığınanları korur, gözetir, muhafaza eder...

1﴿ De ki: "Sabahın Rabbine sığınırım;

﴾2﴿ Yarattığı şeylerden gelebilecek kötülüklerden;

﴾3﴿ Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden;

﴾4﴿ Düğümlere üfürenlerin şerrinden;

﴾5﴿ Bir de kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden!

Bu kısa surede de Yüce Rabbimiz; karanlık, üfürükçü, hain, hasetçi, kıskanç ve de yaratılmış olan diğer, tüm kötü, kötüler ve kötülüklerden, sabahın" Rabbi'ne"(cc) sığınmamızı, bizden istemektedir...

Bizler için, tek kurtuluş, çözüm ve çare yolu; Rabbimize(cc) ve Rabbimizin kitabına sığınıp, bu vahiyle beslenip, arınıp, vahye uygun bir yol, yöntem, inanç, duygu, düşünce ve hayatı yaşamakla mümkündür...

Bundan başka yollar; batıl, küfür, nifak, şirk ile dolu ve insanı azdırıp, yoldan saptıran ve Rabbimizin (cc) gazabına düçarkılan, zelil edici, zillet, müsibet yollarıdır... Onlardan da; azami derecede korunmamız, bizlerden istenmektedir...

SONUÇ OLARAK; Şeytan, tağut'lar ve de dostlarının fitne, fesat, batıl, günah, haram, şirk ve de insanı helak edici, tüm sapıklık, günah, isyan ve masiyetleri bünyesinde barındıran, her türlü azgınlık, asilik ve sapkınlıklarından korunup, kurtulmanın yol, çare ve çözümlerini bir kaç madde ile özetleyecek olursak;

A. Günlük nefis muhasebesi

B. Dünyanın geçici olduğunu düşünme

C. Bu dünya'nın bir imtihan, sınav yeri oldunu unutmama

D. Bu dünya'dan sonra, ebedi bir hayat olan ahiretin,(hesap, mizan, cennet, cehennem) var olduğunu düşünmek

E. Bu dünya'da, yapılan her şeyin, hesabının mutlaka sorulacağına tam bir iman

F. Dünyevi tüm mal, mülk, servet, şöhret, şehvet, eş, dost ve evlatların, dünyanın basit ve geçici bir süsü olduğunu idrak etmek

G. Aşırı mal, mülk, servet ve evlatlara düşkünlüğü terk etmek

H. Dünya sevgisini, kalpten çıkarıp atmak

İ. Her şeyin Allah'ın (cc) dilemesiyle olduğuna, kesin inanç

J. Tüm aşırı kaygı, korku ve endişelerden kurtulmak

K. Aşırı israf ve tüketimden, uzak durmak

L. Rabbimize (cc) tam bir güven ve tevekkül

M. Kader, rızık ve ecelin Allahın (cc) kudreti ilahiyesinde olduğuna, yakinen iman etme vb...

"Tağuta kulluk etmekten kaçınıp Allah’a yönelenlere müjde vardır. Kullarımı müjdele." (39/Zümer, 17)

Selam ve dua ile.