12-01-2012 23:34

Yıldönümünde, zulmün turuncu rengi: Guantanamo

11 Eylül saldırılarının ardından, Bush’un emriyle, yakalanan tutsakları alıkoymak amacıyla kurulan Küba’daki Guantanamo üssünde halen 250 tutsak bulunuyor. Guantanamo’da bulunan 520 tutsak ise ya serbest bırakılmış ya da başka bir yere nakledilmiş durumda.

Yıldönümünde, zulmün turuncu rengi: Guantanamo

   Atilla Aksu
İslam ve Hayat
 

Guantanamo Kampı, 2002 yılından itibaren askeri hapishane olarak kullanılmakta olan, Guantanamo körfezi askeri üssü’nün bir bölümüne verilen isim.

Burada, başta Afganistan olmak üzere çeşitli ülkelerde ele geçirilen, El-Kaide ve Taliban ile ilgisi olduğundan şüphelenen kişiler tutulmaktadır.

Üç bölüme ayrılır: Kamp Delta (ki buna Kamp Echo da dahildir), Kamp İguana ve artık kapatılmış olan Kamp X-Ray. Tesis zaman zaman Guantanamo, Gitmo veya Kamp X-Ray olarak anılmaktadır.

Bush yönetimi; ABD toprakları içerisinde büyük suç olan işkenceyi rahat yapabilmek ve mahkumlara ABD yasalarının sağladığı imkanlardan yararlandırmamak için gözden ve yasalardan uzak bu kampı, dünyanın en feci işkencelerinin yapıldığı bir merkez haline dönüştürdü.
Buraya bir düşen ve cezalarını tamamlayıp çıkanlar yıllarca psikolojik tedavi gördü.

Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim yakıldı, top olarak oynandı ve tuvaletlere kondu.

Sadece 2006 yılında 3 mahkum işkence altında can verdi.Ancak ABD yönetimi bu ölümleri intihar olarak kayda geçti.

11 Eylül saldırılarının ardından, Bush’un emriyle, yakalanan tutsakları alıkoymak amacıyla kurulan Küba’daki Guantanamo üssünde halen 250 tutsak bulunuyor. Guantanamo’da bulunan 520 tutsak ise ya serbest bırakılmış ya da başka bir yere nakledilmiş durumda.

Guantanamo'da gerçekleştirilen işkencelerin bir kısmı;

Sopalarla tecavüz.

Cinsel işkence, erkeklik organının ezilmesi.

Erkeklerin vücutlarının birbirine değmesini sağlama, birbirleriyle cinsel ilişkiye giriyorlamış gibi yaptırma.

Tuvalet ihtiyacını çırılçıplak olarak karşılamaya zorlama.

Ailesine zarar verme, tecavüz etme tehdidi.

Kaba dayak ve duvara fırlatma.

Köpekle korkutma.

Fiziksel ve cinsel aşağılama.

Aşırı ışık ve sesle duyuları etkisiz hale getirme.

Aşırı sıcak ya da aşırı soğuğa maruz bırakma.

Bilgi almak için ya da direnci kırmak için enjeksiyon verme.

Elektrik şoku.

Temel ihtiyaçlardan mahrum etme.

Pornografik fotoğraf ve video seyretmeye zorlanma.

Erkek ve kadınlar tarafından tecavüz.

Kadın askerlerin adet kanlarını mahkumların üzerine sürüp kucak dansı yapması.

Rahip kılığındaki sorgucuların tutsakları zorla vaftiz etmesi.

Kuran'ın israil bayragın sarılması

İslamın kutsallarına saldırı, küfür.

Guantanamo Gardiyanının Dilinden Yaşananlar

Independent gazetesine Guantanamo gerçeğini anlatan Brandon Neely, ABD yönetiminin terörle mücadele bahanesiyle dünyanın her yerinden topladığı insanlara nasıl işkence yapıldığını anlattı. Guantanamo’daki taciz ve işkencelerle ilgili itirafların sahibi olan Brandon Neely, kendisiyle birlikte arkadaşlarının, tutuklulara hem psikolojik hem de fiziksel işkence yaptıklarını söyledi.

PSİKOLOJİK İŞKENCE

Guantanamo’da 6 ay gardiyanlık yapan Neely, şunları söyledi: “Masum, suçlu, siyah, beyaz, Müslüman ne olursa olsun ben ve arkadaşlarımın yaptığı şekilde davranmak için hiçbir bahane yok. Tamamen yanlış ve bu düpedüz bir suç.” Esirlere fiziksel ve psikolojik acı verecek en sert uygulamaların yapıldığını söyleyen Neely, “Dövme, sözle taciz ve aşağılama, esirler toplama kampına ayak bastıkları gün başlıyor. Tutuklular kampa vardıkları andan itibaren, tüm süreç boyunca çığlık çığlıyaydı” dedi. Neely, psikolojik işkenceden örnekler verdi: “Esirlere ülkelerine atom bombası atıldığı ve geriye hiç bir şey kalmadığı, ailelerin öldüğü söylenirdi. Bazı gardiyanların esirlere her an idam edilebileceklerini bile söylediklerini hatırlıyorum”.

NAMAZ SIRASINDA TACİZ

“Ezan sırasında birçok asker esirlere gülüp dalga geçerdi. Birçoğu da ezanla birlikte şarkı söylerdi. Bazıları namaz sırasında esirleri suyla ıslatırdı” şeklinde aşağılayıcı bir çok psikolojik işkence yapıldığını anlatan Neely, Guantanamo’da dünyanın en kötü ve en tehlikeli teröristlerinin tutulduğu iddiasıyla dalga geçerek “Hatırlıyorum dünyanın yetiştirdiği en kötü insanlarla yüz yüze geleceğimiz bize söylenmişti. Bunların 11 Eylül planlayıcıları olduğu anlatılıyordu. Dünyanın en tehlikeli adamlarıyla karşılaşmaya hazırdım. Bu teröristler ülkemde binlerce insanı öldürmüştü. Geldikleri gün, yani ‘dünyanın en tehlikeli’ adamları vardığında, hiç de beklediğim gibi olmadı. Birçoğu zayıf, aşırı korkmuş ve yaralıydı. Bu insanları canavarlar şekilde tahayyül ediyordum” dedi.

ONLAR DA İNSAN

Tutuklular hakkındaki yanlış ve kasıtlı iddialar ortaya çıktıkça, esirlerle konuşmaya ve onlarla iletişime geçmeye başladığını belirten Neely, artık esirleri gerçek insanlar gibi görmeye başlamış. Afganistan’da kaçırılan Avustralyalı Müslüman David Hicks’le de zaman geçirmiş. Neely Hicks’le ilişkisini şöyle anlattı: “Hicks, hiç de bize anlatıldığı gibi soğukkanlı bir katil değildi. Sıradan bir insandı. Orada oturur, şaka yapar ve havadan sudan konuşurdu. Tıpkı normal bir insanın yapacağı gibi”. Guantanamo’ya gittikten 4 gün sonra kampa yığınla insan getirildiğini söyleyen Neely gelenlerin çoğu zaten işkence görmüş olarak gelirdi. Kimisinde kurşun yarası olurdu. Kimisinin de bacağı ya da kollarında kırıkları olurdu. Ancak asıl işkence orada başlardı. Yalnızca bir kısmı Alıkoyma. Taciz. İşkence. Dünya, Guantanamo’da neler olduğunu yalnızca tahmin edebilir, ancak olanların sadece bir kısmını gördüm diyen eski Guantanamo gardiyanı Brandon Neely, ABD’nin neden utanması gerektiğini anlattı. Independent gazetesi muhabiri Almerindo Ojeda’a konuşan Neely, hayatı boyunca askeriyeye hiç girmek istemediğini ancak 11 Eylül saldırılarından sonra 2000 yılında askeri polis olduğunu 2002 yılında da Guantanamo’ya gittiğini söyledi. 11 Eylül saldırıları sırasında Texas’ta 410. Askeri Polis Şirketi’nde askeri eğitim aldığını söyleyen Neely, saldırıların ardından savaşa girmeyi bile düşündüğünü belirtti. Neely daha sonra yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Saldırıların ardından şirketimiz tatbikat için Mısır’a gitti. Daha sonraki günlerde Guantanamo için seçildim. Ve 7 Şubat 2002′de kampa gittim. Ardından Gitmo maceram başladı.”

Guantanamo İçin Adaletsizliğe Son

Dün ABD'nin başkenti Washington'da yüzlerce insan hakları eylemcisi, Guantanamo'daki cezaevinin kuruluşunun 10'uncı yıl dönümünde protesto gösterisi düzenledi.

Uluslararası Af Örgütü ve Anayasal Haklar Merkezi gibi kuruluşların organizasyonuyla bir araya gelen göstericiler, önce Beyaz Saray'ın hemen önündeki La Fayette Parkı'nda toplandı.

Burada basın açıklaması yapan protestocular, Guantanamo'daki tutukluların giydiği turuncu üniformalardan giyip, başlarını tamamen kapatan siyah kukuleta taktı. Bu şekilde ''mahkum'' zinciri oluşturan protestocular, Beyaz Saray'ın önüne yürüdü.

Burada ''Guantalamo'yu kapat'' pankartı açan protestocular, sloganlar attı. Hatta, Beyaz Saray'ın önünde Guantanamo'yu temsilen, mahkumlarının üniformasını giymiş bir eylemcinin kendisini bir kafesin içine zincirlediği görüldü.

Protestocular, Beyaz Saray'ın ardından yine ''Mahkum'' zinciri oluşturarak, polisin eskortluğunda, yoğun yağmura aldırmadan ABD Kongresi ve Yüksek Mahkeme'ye yürüdü.

Göstericiler, Yüksek Mahkeme'deki eylemlerinde, mahkeme binasının en tepesindeki ''Yasaların Önünde Eşit Adalet'' yazısının altında, ABD yönetimini, ''Eşitsizlik ve adaletsizliğe'' son vererek, Guantanamo'yu derhal kapatmaya çağırdı.

Pankartlar açıp, sloganlar atan göstericiler ABD Kongresi'nin önünde de benzer bir gösteri yaptı.

''Yarın değil hemen şimdi kapatılsın''

Gösteriye katılanlardan bazıları eylemlerini AA muhabirine değerlendirdi.

''Washington DC'yi İşgal Et'' protestocularının temsilcisi olarak eyleme katılan Ruc El-Vezir, Guantanamo'nun hemen bugün kapatılmasını istediğini söyledi. ''Yarın değil, diğer gün değil, hemen şimdi kapatılmalı'' diyen El-Vezir, ABD Başkanı Barack Obama'nın, söz vermesine rağmen halen Guantanamo'yu kapatmamış olmasını, ''İki yüzlülük'' olarak değerlendirdi.

El Vezir, ''İnsanların artık sadece üzüntülerini dile getirmeyi bırakıp, seslerini yükseltmeleri ve insan haklarını talep etmelerinin zamanı geldi. Guantanamo'nun hemen kapatılması için sesimizi yükseltmeliyiz'' dedi.

Diğer bir eylemci Steve Dulaney d, Guantanamo hapishanesinin insan hakları ihlali olduğunu vurguladı. Dulaney, ABD'nin, ''Dünyanın önde gelen ülkesi'' olarak böyle bir ''Yüz karalığını'' durdurması gerektiğini, yoksa tarihte kendini ayırt ettiği diğer insan hakları ihlali yapan ülkelerden farkı kalamayacağını kaydetti.

İslam coğrafyalarında yaşayan müslümanların Guantanamo kampında tutuklu bulunan müslümanlara karşı sessiz kalmış olmaları ise hayret verici bir durum. 

 
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !