Deprem, Rabb'imizin (cc) yaratmış olduğu, yer küre'de oluşan, ayrıca da bir şelilde Sünnetullah (Allah'ın kainatta değişmez yasası) gereği, fiziksel bir enerji birikmesi sonucu veya yer kabuğu katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi sonucu meydana gelen titreşim demektir..! 

Şüphesiz ki, yeryüzü, gökyüzü ve de tüm alemler, sabit gibi görünseler bile, aslında sabit değillerdir...

Her birisi canlıdır ve hareket halindedir. Bu açıdan da, yer küre sabit gibi görünsede, sürekli bir değişim ve dönüşüm halindedir... 

Özellikle de dağlar, onun sabit kalması için, sütun ve direk görevi görmektedirler... 

Dağlar olmasa, yerküre çok daha hareketli ve çalkantılı olurdu... 

Biz insanlar, bu dünya'da yaşıyoruz ve bu dünya'nın belli kural, kanun, nizam ve şartları söz konusudur... 

İşte, bu dünya'da yaşayan insanlar olarak, yine bu dünya'nın şartlarına uygun bir şekilde davranıp, uyum gösterip ve ona göre yaşamamız gerekmektedir... 

Bu dünya ile savaşacak ya da onu tümüyle kontrolümüz altına alacak bir gücümüz olmadığına göre, bu dünya'ya bizim uymamız ve dünyanın kural, kanun ve kaidelerine (sünnetullah) riayet etmemiz, boyun eğmemiz ve ona uygun bir yaşam sürmemiz gerekir... 

Ayrıca da, ikamet ettiğimiz evlerimizi ve binalarımızı da..! bu çerçevede, tabiata (zemin, fay hattı, gerekli malzeme, kaite, denetim vb..) uygun yapmamız, bizim için insani bir görevdir... 

Ne yazık ki, yaşadığımız coğrafyada ve özellikle de Türkiye'de, insanlarımız her şeyi çok çabuk unutuyor ve yaşanılan büyük acı ve trajedilerden gerekli olan dersi bir türlü çıkaramıyoruz..! 

Bu açıdan da, sürekli aynı acı ve ızdırapları her açıdan, her konuda ve de her gün yeniden yaşıyoruz... 

Bu da, bizim makus salihimiz gibi olmuş adeta..! 

İnsanlar, bu hayat'ta bir çok acılar yaşayabilir, zorluk, sıkıntı, mihnet, zahmet, musibet ve de afetlerle sınanabilir, denenebilirler...

Ancak, her musibet ve sınav, aynı zamanda bir mesaj demektir... 

İşte bizlerin, bu deprem olayından almamız gereken mesajlar ne olacaktır ya da ne olmalıdır..?

Her şeyden önce, tüm kainatı ve yaşadığımız bu dünyayı da yaratan Rabbimiz (cc) dir.. 

Rabbimiz (cc) biz kullarına, her şeyi, hem bir nimet, hem de ikram ve ihsan olarak yaratmış ve her şeyi emrimize sunmuştur... 

Özellikle ve öncelikle de, bunları bizim emrimize ikram ve ihsan eden Rabbimizi tanımamız, O'na her hususta boyun eğip, itaat edip, iman etmemiz ve de O'nun koymuş olduğu kural, kanun, kaide ve sınırlara riayet etmemiz gerekmektedir...

Deprem, biz insanlara Rabbimizin (cc) vermiş olduğu, hem bir afet, hem bir mesaj, hem de büyük bir ayettir...

Öyleyse, Rabbimiz (cc) bu deprem afet, ayeti üzerinden biz insanlara ne mesaj vermektedir..? 

Ayrıca da, deprem üzerinden, Rabbimiz (cc) Biz kullarına hangi mesajları vermek istemektedir..?

Bu mesajlar iki türlüdür..!

1. Manevi, itikadi ve psikolojik mesaj..! 

2.Fizyolojik ve ekolojik, dünyevi ve insani mesaj..! 

1.Manevi, psikolojik, ekolojik, imani ve itikadi olan mesaj..! 

Ey insanlar! 

Siz gücü, sınırları, kapasitesi, ilmi ve imkanları, basit ve aciz birer varlıksınız..! Öyleyse had ve hududunuzu bilin..! 

Sizin gücünüz, ilminiz üstünde, bir güç ve ilim sahibi, her şeyi işitip, bilen, gören ve her şeye gücü, kuvveti ve kudreti yeten, mutlak hakim ve de habir bir Rab (cc) var..!

2. Ey insanlar..! 

Bakın, yaşadığınız şu hayat'ta, sizi ve her şeyi ki, bu "depremlerle" sallanan  ve sarsılan dünyayı da yaratan, Rabbinizi (cc) unutuyor, O'nun sınır, çizgi, kural ve kanunlarını ya da kitabını sevmiyor, saymıyor, dinlemiyor ve O'na her konuda gönülden bağlanıp, itaat etmiyorsunuz..! 

Yine, O'na göre bir düşünce, inanç, ahlak, amelede sahip olmuyor ve de yine O'na göre bir hayat'ta yaşamıyorsunuz..!

Sürekli olarak O'na isyan ediyor ve günah işliyorsunuz..! Artık bunlardan dönün..! 

3.Ey insanlar..!

Sürekli bu dünya için, birbirinizi katletiyor, yeryüzünde fitne ve kan döküp, haksız yere insanları yurtlarından ediyorsunuz..! 

Bu zulüm, fitne, fesat, katliam, anaşi ve işgalinizden bir an önce vazgeçin ve de Rabbinize dönüp, yaptığınız tüm bu kötülük, günah ve zulümlerden dolayı, tam bir tövbe (nasuh) ile tövbe edin, birlik olup, kardeş olun..! 

4. Ey insanlar..! 

Tüm kainat, Allah'ın (cc) hakimiyet ve egemenliğine, İlahlık ve de Rabbliğine göre, hareket etmekte, sizler de Allah'ın göndermiş olduğu, kitab'a( Kur'an'a), yasa ve yasaklara göre bir toplum ve sistem inşa edin..! 

Allah'a rağmen, Allah'ın haram kıldıklarını helal, helal kıldıklarını da, haram kılmayın..! 

5. Ey insanlar..!

Ey insanlar..! her konuda emrolunduğunuz gibi! "dosdoğru ve dürüst" olun..! 

Her işinizi, en güzel, en doğru ve en sağlam bir şekilde yapın..! 

Her türlü hile, hurda, çalıp çırpmadan uzak durun..!

Hak, hukuk, adalete ve insanların haklarına da, azami derecede riayet edin..! 

Yaptığınız her işi, sağlam ve yapın..! 

Şayet, çürük ve hileli iş yapar, ilmi, irfani, ahlaki ve insani vasıf, özellik ve de niteliklerden uzaklaşırsanız, sizden bunun hesabını bu şekilde de(deprem vb..) sorarım..!

Ey insanlar, bundan dolayı da doğru ve dürüst olun demektir..! 

6.Ey insanlar..! 

Birlik beraberlik içinde olun..! Her türlü, tefrika, kavga, gürültü, çekişme ve çatışmadan uzak durun demektir..! 

7.Ey insanlar..! 

Sakın kimseye zulmetmeyin..!

Allah(cc) zalimleri asla sevmez..! 

Mağdur, mazlum, yetim, fakir, fukara, garip, çaresiz insanların hak ve hukukunu gözetin, haksızlık yapmayın..! 

8.Ey insanlar..! 

Sakın birbirinize haset, gıybet gibi kötü haslet ve niyetler beslemeyin..! 

Ey insanlar, geçici olan dünya hayatı sizi aldatmasın ve aldatıcı şeytan da, sizi Allah'ın affına güvendirerek ayartıpta, sizi yoldan çıkartmasın..!

9. Ey insanlar..! 

Çok sevip, olmazsa olmaz dediğiniz, sürekli gönlünüzde ve gözünüzde büyüttüğünüz, mallar, mülkler, servetler ve makamlar, hepsinin sizin olmadığını, esas sahibinin Allah (cc) olduğunu anlayın ve aşırı dünya'ya meyledip de günahlara dalmayın, dünyayı gözünüzde fazlaca büyütüp de, yüreğinizi dünya sevgisi ile doldurmayın..! 

10. Ey insanlar..! 

İnancı, düşüncesi, mezhebi, meşrebi, ırkı, dili ve dini ne olursa olsun! sakın insanları hor görmeyin, aşağılamayın, gerek mallarına, canlarına, dinlerine ve nesillerine yönelik bir haksızlık ve zulümde de bulunmayın..! 

Herkese insanca muamelede bulunun..! herkesin hak ve hukukunu muhafaza edin ve riayet edin..! 

Haddiniz aşmayın..! Şüphesiz Allah haddi aşanları sevmez..!

11.Ey insanlar..! 

Deprem, ilahi bir uyarı ve ikazdır..! 

Şayet, size yapılan ilahi uyarı ve ikazları, kale ve ciddiye almaz, önemsemez ve gerekli olan doğruluk, dürüstlük ve de her türlü ahlaksızlığı ve hırsızlığı bırakmazsanız, bundan daha büyüğü ile de karşılaşma ihtimaliniz vardır..! 

Ey insanlar, aklınızı başınıza toplayın ve her hususta Rabbinizin ortaya koymuş olduğu, kural, kanun, yasa, sınır ve standartlarda doğru dürüst ahlaklı olun..! 

12. Ey insanlar..! 

Mala, mülke, makama ve sahip olduğunuz her şeye, malın, mülkün gerçek sahibi imiş gibi değil! emanetçi gözüyle bakın..! 

Emanete riayet edin, emaneti muhafaza edin ve zamanı geldiğinde de emaneti Rabbinize teslim edin..! 

Çünkü, siz burada kalıcı değilsiniz..! Buranın sahibi siz değilsiniz..! Buranın sahibi alemlerin Rabbi (cc) Allah'tır... 

Tarih boyunca, birçok defa, birçok millet, birçok afetle karşı karşıya kalmışlardır..! 

Önemli olan, bu afetlerden gerekli sonucu, mesajı ve ibreti çıkarmak ve de gerekli dersleri almaktır..!

Bu ülkede, özellikle de Müslümanlar'da(İslamcılar) son yıllarda yoğun bir dünyevileşme, sekülerleşme ve bireyselleşme eğilimi, rüzgarı  ya da yönelişi, sapması söz konusuydu..!

İnsanların tek gündemi, iyi bir ev, iyi bir araba, iyi bir yaşam idi..! 

Ama bu depremde de gördük ki, bunların hepsi geçici bir hayal ve hevesten ibaret şeylerdir..! 

Bu tür şeyler, tek amaç olmamalı ve bunlar bizi Allah'tan (cc) Resulünden (as) ve onun yolunda bir mücadele, mücadele ve cihat'dan da alı koymamalıdır..! 

Tarih, birçok toplumun, gerek Allah'ı (cc) gereğince ve hakkıyla tanımamaları, gerekse'de onun kitabına, mesajına ve Resulüne inabe ve icabet'de bulunmamaları, inkar etmeleri, yalanlamaları sonucu birçok musibet, afet ve belalarla karşı karşıya kalmışlardır..! 

Hatta kur'an-ı Kerim'de, Rabbimiz yeryüzünde gezin de bakın yalanlayıcıların sonu nasıl olmuş görün, bakın, ibret alın(Nahl 36)

Rabbimiz bizleri, geçmiş kavimlerin helak sebeplerini ve helaka uğradıkları yerleri, inceleyip, araştırıp kendimize gerekli olan ders ve mesajı çıkarmamızı bizden istemektedir..! 

Bu açıdan da, bu deprem musibeti ve afetinin özellikle ve öncellikle biz Müslümanlara ve tüm toplumumuza, gerekli mesaj, ders ve ibretlerin alınacağı ve aynı insani ve ibadi (kullukla ilgili) hataların bir daha yapılmamasını dilerim..! 

Rabbimiz (cc) bizleri bir daha bu tür ağır imtihanlarla denememesini Rabbimden temenni ediyorum..! 

Sizden önce de (Sünnetullah gereği) nice süreçler ve hadiseler gelip geçti. Yeryüzünde (ibret için) gezip dolaşın da (Allah’ın hüküm ve haberlerini) yalanlayıcıların (ve isyankâr mücrim kulların) sonlarının nasıl olduğunu görüverin..! 

SELAM VE DUA İLE