ذَلِكَ وَمَن يُعَظِّمْ شَعَائِرَ اللَّهِ فَإِنَّهَا مِن تَقْوَى الْقُلُوبِ Bu böyledir. Kim Allah'ın emrettiği ibadet biçimlerine saygı gösterirse hiç kuşkusuz bu saygı kalplerdeki takvadan kaynaklanır. 22/32

I-GİRİŞ

Alemlerin rabbı Allah'a hamdu senalar olsun. Salat ve selam Allah'a nasıl hadetmemiz gerektiğini yaşayarak bize anlatan tüm resullere ve dostlarına olsun. Rabbim onların yolunda gidenlerden razı olsun. Bizi onlardan eylesin.

Sevgili kardeşler, sizleri ve tüm direnen mazlumları Allah'ın selamı ile selamlıyorum. Rabbım sizlerin ve tüm müslümanların yar ve yardımcısı olsun. Rabbım zalimlerin tüm oyunlarını bozsun. Bizlere şuurlu olmayı ve şiarlara uymayı nasip etsin. 

Sevgili kardeşler! Ortam ne olursa olsun, hangi halde olursak olalım, bilmemiz gereken enönemli şey; Rabbımızın bizden razı olup olmamaısıdır. Bunun adı da kulluktur. Şükürdür. Hamddır. Duadır. Cihaddır. Biz kavramlarımızı rabbımızın tanıttığı gibi anlamak durumundayız.

Tarih boyunca, resullerin en büyük görevleri insanların kirlettiği vahyi kavramları ilahi rızaya uygun yaşamak ve insana yeniden sunmaktır. İşte bizim de görevimiz budur. Tüm dünya el birliği yaparak, islamın, adam öldüren, haşa terörist yetiştiren bir hayat şekli olduğunu yaymaktadır. Bizim de ısrarla İslamın insanı kurtarıp ıslah edip cennete hazırladığını hem yaşayarak ve hem de anlatarak göstermemiz gerekir. Biz her zaman ilan etmeliyiz ki İslam emniyettir. Bunu bizzat göstermeliyiz. 

Bugün size kısaca, insanı dirilten bu kelimelerden birisi üzerinde duracağım. 'ŞİAR' kelimesi. Kök anlamı, şuur etmek, güzel kavramak, güzel yapmak, güzel söylemek, en güzel yapmak, şiir söylemek, anlamlarına gelen bir kökten türemiş. Kur'an'da fesat çıkaranlar, yeryüzünü bozguna çevirenlere-onlar şuur etmezler...' ifadesi çokça kullanılır. أَلا إِنَّهُمْ هُمُ الْمُفْسِدُونَ وَلَكِن لاَّ يَشْعُرُونَ Aman dikkat, kesinlikle onlar fesatçıların ta kendileridirler, ama bunun farkında dahi değiller. 2/12 ŞİAR; alametler, nişaneler, bir yere götüren işaretler anlamındadır. 

Rabbimiz hutbemin başına aldığım ayette bizi 'ŞİAR' kelimesinin çoğulu olan 'ŞEAİRİ' yüceltmeye davet ediyor. Şimdi bizim 'TA'ZİM' etmemiz gereken şiarlar nelerdir, onun üzerinde duralım. 

II-YÜCELTMEMİZ GEREKEN İLAHİ ŞİARLAR NELERDİR

Önce ayetimize dikkatinizi çekmek istiyorum. Allah'a ait sembollerin, yasaların, kuralların yüceltilmesi, kalbe takvayı kazandırıyor. Dolayısı ile bizim için hava su gibi ihtiyaçtır. Gelin kardeşlerim bu havayı teneffüs edelim. Rabbım bize bu şuuru versin.

Kur'an-i kavramları anlamak için takip ettiğimiz yöntemi bu kavram için de uyguluyalım. Kur'an'da, hadiste ve tefsirde bu kavram... Sizinle sadece birinci kaynakta şeairi işleyeceğim inşallah.

KUR'AN'DA YÜCELTMEMİZ GEREKEN ŞEAİR
1.ALLAH İLE YAPILAN ANLAŞMALARA BAĞLI KALMA, MAİDE SURESİNİ YAŞAMA

Bu hali Kur'an'da fazla geçmiyor. Geçtiği iki yer çok önemlidir. Birincisi, Maide suresinin başında geçiyor. Ayetin hemen başında geçiyor. يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تُحِلُّواْ شَعَآئِرَ اللّهِ وَلاَ الشَّهْرَ الْحَرَامَ وَلاَ الْهَدْيَ وَلاَ الْقَلآئِدَ وَلا آمِّينَ الْبَيْتَ الْحَرَامَ يَبْتَغُونَ فَضْلاً مِّن رَّبِّهِمْ وَرِضْوَانًا وَإِذَا حَلَلْتُمْ فَاصْطَادُواْ وَلاَ يَجْرِمَنَّكُمْ شَنَآنُ قَوْمٍ أَن صَدُّوكُمْ عَنِ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ أَن تَعْتَدُواْ وَتَعَاوَنُواْ عَلَى الْبرِّ وَالتَّقْوَى وَلاَ تَعَاوَنُواْ عَلَى الإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَاتَّقُواْ اللّهَ إِنَّ اللّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ ----Siz ey iman edenler! Allah'ın sembollerine, kutsal aya, gerdanları süslenmiş kurbanlıklara ve Rablerinin ihsan ve rızasını isteyerek Beytu'l-Haram'a koşanlara karşı saygısızlık etmeyin! Ancak, hac ile ilgili sorumlulukları yerine getirdiğiniz zaman avlanın! Sizi Mescid-i Haram'dan alıkoyanlara olan hıncınız, onlara saldırganlık yapmanıza yol açmasın; erdem ve takvada birbirinizle dayanışma içinde olun, günahkarca kötülük ve düşmanlıkta değil; artık Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun: Çünkü Allah'ın cezası pek çetindir. 5/2

Bu sure Allah'la yapılan tüm anlaşmaları, hükümleri, emir, nehileri ve onun hükümleri ile hüküm etmeyi anlatıyor. O halde ŞEAİR, ilk ayette anlatılan, ilahi anlaşmalardır ve allah ona çağırıyor. يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ أَوْفُواْ بِالْعُقُودِ أُحِلَّتْ لَكُم بَهِيمَةُ الأَنْعَامِ إِلاَّ مَا يُتْلَى عَلَيْكُمْ غَيْرَ مُحِلِّي الصَّيْدِ وَأَنتُمْ حُرُمٌ إِنَّ اللّهَ يَحْكُمُ مَا يُرِيدُEy iman edenler! Akitlerinizi yerine getirin. İhramlı iken avlanmayı helâl saymamanız kaydıyla , okunacak (bildirilecek) olanlardan başka hayvanlar , size helâl kılındı. Şüphesiz Allah istediği hükmü verir. 5/1

2-HACC SURESİNDE ALLAHIN ŞEAİRİ

Başta verdiğim ayet bu surede geçiyor. Ayetin öncesini ve sonrasını okursak Allahın şeairini güzel anlarız. 
Birde hac ve hacle ilgili kurallarda geçiyor. Onlara saygı göstermek ve onları korumak. Hz.Adem ve eşi gibi. Hz.İbrahim gibi. Hz. Muhammed gibi. Onların şuurunu yüklenmek ve yaşamak.

....HZ. ADEM GİBİ TEVBE ETMEK

Bugün tüm ümmetin tövbe edip yitik kişilğimize onun ve eşi gibi dönmek.قَالاَ رَبَّنَا ظَلَمْنَا أَنفُسَنَا وَإِن لَّمْ تَغْفِرْ لَنَا وَتَرْحَمْنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ الْخَاسِرِينَ 7/23Rabbimiz, kendimize zulmettik, bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen elbette hüsrana uğrayanlardan oluruz, dediler.”
,Bugün ümmet Hz. Adem gibi tövbe edip yitik cennetimizi bulmamızı anlatıyor. 22/36-bu ayetlerin mealini yazama. Ve hutbemin başında aldığım ayette bu surde geçiyor. Ayetin öncesi ve sonrası,m şirketen, pislikten ve her türlü ilahlardan uzak kalmayı emir ediyor. 

...HZ. İBRAHİM GİBİ BERAATI İLAN ETMEK VE ŞİRKTEN TEMİZLENMEK

Allah(cc) Hz. İbrahime şöyle emir ediyor. وَإِذْ بَوَّأْنَا لِإِبْرَاهِيمَ مَكَانَ الْبَيْتِ أَن لَّا تُشْرِكْ بِي شَيْئًا وَطَهِّرْ بَيْتِيَ لِلطَّائِفِينَ وَالْقَائِمِينَ وَالرُّكَّعِ السُّجُودِ Hani biz İbrahim’e, Kâbe’nin yerini, “Bana hiçbir şeyi ortak koşma; evimi, tavaf edenler, namaz kılanlar, rükû ve secde edenler için temizle” diye belirlemiştik. 22/26 Beytullahı temizledi. Şu olduğu gibi kirli idi. Çağının tüm pisliklerinden temizledi. Krallardan, emperyalistlerden, yahudiden kabeyi, Mekkeyi ve medineyi temizlemek. ذَلِكَ وَمَن يُعَظِّمْ حُرُمَاتِ اللَّهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَّهُ عِندَ رَبِّهِ وَأُحِلَّتْ لَكُمُ الْأَنْعَامُ إِلَّا مَا يُتْلَى عَلَيْكُمْ فَاجْتَنِبُوا الرِّجْسَ مِنَ الْأَوْثَانِ وَاجْتَنِبُوا قَوْلَ الزُّورِİşte böyle. Kim Allah'ın yasaklarına saygı gösterirse bu tutum Rabb'inin katında kendisi için hayırlıdır. Tek tek sayılarak yasaklananlar dışındaki bütün hayvanlar size helâl kılındı. Artık o pis putlardan ve yalan sözden kaçınınız. 22/30
 

.....SON RESUL GİBİ OLMAK
 

O güzel önder kendisinden önceki Resullerin yaptığını yaptı. İlahi şeairi tüm hayatında yaşayan bir nesil, bir toplum, bir ümmet ve bir kişilk yetiştirdi. Onlar önce kendileri için indirilen ilahi menasike-şeriata- uydular. Başarıyı orda yakaladılar.وَلِكُلِّ أُمَّةٍ جَعَلْنَا مَنسَكًا لِيَذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ عَلَى مَا رَزَقَهُم مِّن بَهِيمَةِ الْأَنْعَامِ فَإِلَهُكُمْ إِلَهٌ وَاحِدٌ فَلَهُ أَسْلِمُوا وَبَشِّرِ الْمُخْبِتِينَ Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık. İşte sizin ilâhınız bir tek ilâhtır. Şu hâlde yalnız O’na teslim olun. Alçak gönüllüleri müjdele! 22/34 Sonrada fert fert yaşadılar.

22/35الَّذِينَ إِذَا ذُكِرَ اللَّهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِرِينَ عَلَى مَا أَصَابَهُمْ وَالْمُقِيمِي الصَّلَاةِ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ Onlar, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperen, başlarına gelen musibetlere sabreden, namazı dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayan kimselerdir. 

ŞİMDİ SIRA BİZDE KARDEŞLER 

Gelin rabbımızın menasikini, hayat kurallarını yüceltelim. Önderlerimiz gibi. Bu ayetleri defalarca okuyup kendimizi sorgulayalım. Birer Adem ve eşi olalım. Tövbe edelim. Yitirdiğimiz değerleri bulalım. Birer ibrahim olalaım. Bearaatı ilan edelim, önce göğsümüzde ki kalbi temizleyelim. Evimizdeki kirleri cahiliyeye ait pislikleri atalım. İsmail olalaım. En sevdiğimizi kurban edelim. Adayalım bu dine kendimizi. Son Resulun kardeşleri olalım. Kalbi tertemiz Allahın ayetleri karşısında tirim tirim titreyen güzell kullar olalaım. Allahım bu sözü vermeyi bize nasip et. Ey rabbimiz kendimize zulüm ettik bizi bağışla, dönüşümüzü kabul. Allah'a emanet olsun.