`Dokunsanız ağlıyorlar`

Halepli bir işadamı tarafından 3 ay önce açılan 13 derslikli okulda, 220 yetim Suriyeli eğitim görüyor.

Mekteb-i Müstakbel (Gelecek Okulu) ismi verilen okula devam eden çocukların tüm giderleri de okul idaresi tarafından karşılanıyor. Suriye Muhalif Hükümeti Milli Eğitim Bakanlığı okulun kitap ihtiyaçlarını karşılıyor.

Al Jazeera Türk, Türkiye’de anne ve babası olmayan çocuklara yönelik açılan okulda eğitim gören çocuklar ve okul yöneticileriyle konuştu.

Yetim okulunun müdürü Muna Hac, ‘Normal eğitimden çok çocukların yaşadığı travmayı göz önüne alarak hareket ediyoruz. Çünkü dokunsanız, hemen ağlıyorlar’ dedi.

‘Bazen çevreden yükselen sesler bile burada eğitim gören çocukları olumsuz etkileyebiliyor. Çok farklı tepkiler veriyorlar. Sınıftan çıkıp gidenler veya kulaklarını tıkayıp ağlayanlar oluyor. Uçak sesi bizim için her daim sorun oluyor. mp3 indir Sebebi ise şu, çoğu öğrencimiz anne baba ve birçok yakınını uçak bombardımanlarında kaybetti. İçlerinde çok özel yetenekler var ancak normale dönemedikleri için onlara oryantasyon amaçlı seanslar uyguluyoruz’ ifadelerini kullanan Muna Hac, bünyelerinde terapistler bulunduğunu ayrıca resim, tiyatro, müzik ve Kur'an-ı Kerim dersleri ile öğrencileri tedaviye çalıştıklarını söylüyor.

'İlkokul çağında olan erkek çocukların çoğu çalışmak zorunda'

Okulda bulunan yetim çocukların çoğunu kızlar oluşturuyor. Bu durumun sebebini Hac, erkek çocukların ailelerini geçindirmek için çalışmak zorunda kalması ile açıklıyor.

Farklı semtlerden gelen öğrenciler için servis masrafları da dahil tüm giderlerin kendileri tarafından karşılandığını belirten okul müdürü, kurumda 22 öğretmenin çalıştığını ve giderlerin önemli bir kalemini teşkil ettiğini söyledi.

Okul müdürü, destek olmak isteyenler için de çağrıda bulunuyor:

‘Okulumuzda kahvaltı, sağlık hizmetleri ve bir çok sosyal etkinlik ücretsiz olarak veriliyor. Zaten çok zor geçinen ve eşlerini kaybetmiş ailelerden hiç bir bedel talep etmiyoruz. Bu çocuklar doğru ellerde iyi bir eğitim almazsa, onları çok daha kötü bir gelecek bekliyor. Bünyemizde çok özel yetenekler var ve bunlara fırsat verilmezse, körelip gidecek hepsi. Biz okulumuzu büyütmek ve daha fazla yetim ve öksüze eğitim vermek istiyoruz. Bu konuda bize yardım etmek isteyen hayırseverler için yürüttüğümüz faaliyetin iyi bir fırsat olduğunu düşünüyoruz.’

'Babam işkenceyle öldürüldü'

Suriyeli yetim ve öksüz çocuklar için açılan okulda eğitim gören çocuklar savaş sebebiyle bir kaç yıl eğitimden uzak kalmak zorunda olduklarını söyledi. Babası Halep’te doktorluk yaptığı sırada gözaltına alınan ve bir daha eve dönmeyen Abdulkerim Mektebi de onlardan biri.

Babası öldüğünde 10 yaşında olan Abdülkerim, şimdi 14 yaşında. Daha ayaklanmanın ilk günlerinde babasını kaybeden Abdulkerim yaşadıklarını şu cümlelerle anlatıyor:

'Ayaklanmanın ilk günlerinde babam çalıştığı hastanede mesaisi bittikten sonra yaralanan göstericilere yardım ediyordu. Bir gün evimize gelerek babamı tutukladılar. Bir süre ondan hiç bir haber alamadık. Sonra orduda görevli bir yakınımız onun cezaevinde öldüğünü ve gidip almamızı söyledi. Tutuklandıktan 8 ay sonra amcamlar babamın naaşını alarak getirdiler. Sol kolu ve kafatası kırılmıştı. Babama çok işkence yapmışlardı. Adeta tanınmayacak durumdaydı.’

Annesi ve dört kardeşi ile Gaziantep’te yaşayan Abdulkerim’in hedefi de babası gibi doktor olmak ve Suriye’de savaşan muhaliflere yardım etmek.

‘Esed ülkemizi yaktı’

Halep’ten Türkiye’ye göç eden bir diğer öğrenci Ragad Aburas ise Esed’in ülkelerini yaktığını ve içerisinde babasının da yandığını söyledi. Gaziantep’te 6 kardeşiyle birlikte yaşayan 14 yaşındaki Regat, ‘Bir iş dönüşü babamın yolda tutuklandığını öğrendik. O günden bu yana aradan geçen 2 yıl boyunca hiçbir haber alamadık. Sonra Lazkiye’de Hava İstihbarat biriminde öldürüldüğü söylendi. Ben halen bir gün babamın çıkıp geleceğine inanıyorum. Onun öldüğüne inanmak istemiyorum’ dedi.. Halep’i ve eski günlerdeki gibi ailesi ile hep birlikte olmayı çok özlediğini belirten Ragad’ın hedefinde ise eczacı olmak var. 

(Kaynak: Al Jazeera/Yılmaz Bilgen)