11 Eylül: Bir ABD`liye karşılık 75 Müslüman
11 Eylül 2001`de ABD`de düzenlenen şüpheli saldırıda 3 bin kişi öldü; ancak savaş bahanesiyle başlatılan işgallerde ölen her Amerikalıya karşılık 75 Müslüman`ın kanı akıtıldı
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) 11 Eylül 2001 tarihinde, tarihinin en büyük saldırılarından biriyle ile sarsıldı. 11 Eylül günü kaçırıldığı iddia edilen sivil uçaklar ile askeri üs Pentagon’a ve Dünya Ticaret Merkezi binaları olan ikiz kulelere saldırıları düzenlendi. İkiz kuleler yıkıldı olayda hala kesinliği tartışılan rakamlara göre 3 binin üzerinde insan hayatını kaybetti. ABD hatta bütün dünya büyük bir şaşkınlık ve şok yaşadı. Ancak bu olay daha sonra ABD’nin dünyanın çeşitli bölgelerine müdahalesinin de yeni bahanesi oldu.
BUSH SAVAŞ KAMPANYASI BAŞLATTI
ABD, 11 Eylül saldırılarından sonra Ortadoğu'ya büyük bir savaş ilan etti. Saldırıları gerekçe gösteren dönemin ABD Başkanı George W. Bush, önce Afganistan, ardından da Irak'ı işgâl etti. ABD Başkanı George W. Bush "Terörizmle Savaş Kampanyası" başlattı ve bu kampanya ile NATO'nun 5. maddesini işletmeye başlattı. Bu Kampanya'da ABD'ye başta Birleşik Krallık olmak üzere bir çok ülke destek oldu. 11 Eylül saldırıları sonucu, başta ABD olmak üzere batılı devletlerde Müslümanlar'a karşı işlenen nefret suçlarında büyük artış görüldü.
BUSH BLAİR'E BİLE YALAN SÖYLEDİ
ABD’nin 2003 yılındaki Irak operasyonu öncesinde Bush yönetimi ve diğer ülkeler arasındaki pazarlıklar yeni bir kitapla ortaya döküldü. Kitaba göre Bush, savaş hazırlığı yaparken bunu en yakın müttefikle-rinden bile aylarca sakladı
11 Eylül saldırılarından üç gün sonra dönemin ABD başkanı George W. Bush, başta İngiltere olmak üzere müttefiklerini terör saldırısıyla hiçbir ilgisi olmayan Irak’a askeri operasyon düzenleme niyetinde olduğundan haberdar etti. O günden itibaren neredeyse bir yıl boyunca dünya liderleri Bush’u aksi yönde ikna etmeye çalıştı. Ancak sonunda ABD ile tarihi bir kopuş yaşamak ya da Bush’un safında yer almaktan birini seçmek zorunda kaldılar. New York Times’ın eski araştırmacı gazetecisi, Vanity Fair dergisinin editörü olan Kurt Eichanwald, “500 Gün: Terör Savaşlarında Sırlar ve Yalanlar” adlı kitabında Irak’a operasyon kararının açıklandığı güne kadar yaşananları anlattı. Eichanwald’un bu ay piyasaya çıkacak kitabından ilk detaylar şöyle:
Bush’un savaştaki bir numaralı müttefiği İngiltere Başbakanı Tony Blair, savaş taraftarı değildi. Blair, Bush ile buluştuğunda, “Ortak hareket etmemizi istiyorsanız bizi planlarınıza dahil edin” dedi. Bush ise “Henüz çok erken. Savaş planı yok. İncelemeler devam ediyor” yanıtını verdi. Blair o akşam yatağına rahat bir nefes alarak girdi. Oysa Washington’da savaş planları çoktan başlamıştı.
GOG VE MAGOG DA NEYİN NESİ?
Bush, Blair’i ikna ettikten sonra Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’a döndü. Chirac’ı arayan Bush “Jacques, sen ve ben aynı inanca sahibiz. Sen Katoliksin, ben Metodist ama her iki mezhepten Hıristiyanlar da İncil’in öğretilerine bağlıdır. Tanrımız aynı” diye söze başladı. Chirac, nereye varmak istediğini anlamadığını söyleyince Bush, “Gog ve Magog Ortadoğu’da iş başında. İncil’deki kehanetler tamamlandı. Bu karşılaşmayı Tanrı istiyor. Tanrı bunu kullanarak yeni bir çağ başlamadan önce düşmanlarını silmek istiyor” diye açıkladı. Telefonu kapatan Chirac, danışmanlarını topladı ve “‘Gog ve Magog’ dedi. Neden bahsettiğini bilen var mı” diye sordu. Kimsenin bir fikri yoktu. Chirac “Ne olduğunu öğrenin” emri verdi. (Gog ve Magog, “İnsanlarının son savaşta yok edilecek düşmanı” olarak tanımlanıyor.)
BUSH'A YANLIŞ METNİ VERDİLER
Blair, Irak’a operasyon düzenlemeden önce BM Güvenlik Konseyi’nden karar çıkarılmasını istiyor, Bush bunu gereksiz buluyordu. Bush BM’de yaptığı konuşmada ise “Gereken kararların çıkarılması için BM Güvenlik Konseyi ile çalışacağız” deyince Blair şaşkınlığa uğradı. Ancak toplantının ardından ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’tan telefon geldi. Bush’un karar değiştirmediğini belirten Rice, “Başkan’a yanlış konuşmayı verdik. Doğaçlama yapıyordu” dedi.
Kitaba göre Bush bir keresinde Blair’a, “Doğrusu, kelime haznem çok kısıtlı. Ne diyeceğimi çok iyi düşünmem gerekiyor” itirafında bulunmuştu. Kitapta dikkat çeken bir başka bölüm ise işkence ile ilgili. CIA’in şefi Geoge Tenet, waterboarding gibi “daha agresif sorgulama teknikleri” hazırlıyordu. Adalet Bakanı Alberto Gonzales Bush’a, “Başkanım, kendi iyiliğiniz için burada neler döndüğünü bilmemeniz daha iyi” dedi.
11 EYLÜL İŞGALLERİ: MİNİMUM 225 BİN ÖLÜ
New York'taki ikiz kulelere düzenlenen saldırıdan sonra ABD'nin işgaller ve saldırılar 225 bin kişinin hayatına mal oldu. 2011 yılında ABD'deki Brown Üniversitesi'nin hazırladığı rapora göre, 11 Eylül saldırısından sonraki 10 yıl içinde ABD'nin Afganistan, Irak ve Pakistan'da girdiği savaşların ABD ekonomisine maliyeti ise 4 trilyon doları buldu. Savaşların devam etmesi halinde 2020'ye kadar 450 milyar dolar ek maliyet getireceği tahmin ediliyor.
BİR ABD'LİYE KARŞILIK 75 MÜSLÜMANIN KANI AKITILDI
20 akademisyenin ortak hazırladığı raporda 11 Eylül saldırıları ile ABD savaşlarının bilançosu kıyaslandı. 11 Eylül saldırılarında ölen 2 bin 995 kişiye karşılık, son 10 yılda 225 bin kişinin ölmesi, raporda "11 Eylül'de ölen her bir kişiye karşılık 75 kişi öldürüldü" şeklinde yorumlandı. ABD'nin savaşları, 125 bin Iraklı, 35 bin Pakistanlı ve 12 bin Afgan'ın hayatına mal oldu. Buna karşılık 6 bin ABD askeri, bin 200 müttefik güç askerleri, 9 bin 900 Irak askeri, 8 bin 800 Afgan askeri, 3 bin 500 Pakistan askeri ve 2 bin 300 özel güvenlik askerleri öldü. Savaşların bir maliyeti de yaralılar ve kitlesel göçlere neden olması. Savaşlarda 365 bin kişi yaralanırken, sadece Irak ve Afganistan'da 8 milyona yakın insan göç etmek zorunda kaldı.(Kaynak: Dünya Bülteni)