1924`te Çanakkale ve Bursa`da bazı camilerin fuhuşhane yapıldığı iddiası
ÇOMÜ TV’de yayınlanan programda ÇOMÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdullah Akın `Çanakkale ve Bursa’da genelev olarak kullanılan camiler var. Ahır olarak kullanılan camiler var` dedi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin televizyon kanalı ÇOMÜ TV’de 20 Şubat 2018 tarihinde yayınlanan programa konuk olan ÇOMÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdullah Akın, 1924 yılında Çanakkale ve Bursa’daki bazı Camilerin fuhuşhane olarak kullanıldığını iddia etti.
“HİLAFETİN KALDIRILMASI LOZAN’IN GİZLİ ŞARTLARINDANDI”
2. Abdulhamid’in ölümünün 100.yılı anısına gerçekleştirilen programda Akın, Lozan Antlaşmasında gizli maddeler olduğunu söyledi. Bu gizli maddelerin etkilerinin bir tanesinin de halifeliğin kaldırılması olduğunu ileri süren Abdullah Akın “Mutlaka duymuşsunuzdur, Lozan’ın gizli maddeleri var. Bu gizli maddelerin yansımalarından bahsedeyim. 3 Mart 1924 halifeliğin kaldırılması. Çok önemli bu Halifelik 1924 yılında kaldırılıyor, Lozan Antlaşmasını biz Temmuz 1923 de imzalıyoruz. Ankara 2-3 ay sonra 13 Ekim 1923 başkent oluyor. 1924 Martında da halifelik kaldırılıyor. Bunlar hiç tartışılmadan meclise hiç sunulmadan otomatik onaylanan yasalardır. Peki İngiltere Lozan’ı ne zaman onaylıyor? 16 Temmuz 1924’te bir yıl sonra çünkü İngiltere’nin bir şartı var halifelik kalkacak” ifadelerini kullandı.
Çanakkale ve Bursa’da camilerin genelev olarak kullanıldığı iddiasını da ortaya atan İlahiyatçı Yrd. Doç. | rokettube | | Dr. Abdullah Akın; “Daha enteresan 12 Haziran 1924. Camiler kapatılıyor düşünebiliyor musunuz? Camiler satılıyor. Çok özür diliyorum Çanakkale ve Bursa’da genelev olarak kullanılan camiler var. Ahır olarak kullanılan camiler var. Türkiye’de, Camiler kapatıyorlar müessese olarak” ifadelerini kullandı.
“BİRLEŞMİŞ MİLLETLERE KABULÜN ŞARTI EZAN’IN TÜRKÇELEŞTİRİLMESİYDİ”
Konuşmasının devamında Harf İnkilabı ile bir gecede Türk halkının cahil bırakıldığını ileri süren Akın, ezanın Türkçeleştirmesi ile ilgili de şaşırtıcı açıklamalarda bulundu. Akın; “Ezan Türkçeleştirildi. 18 Temmuz 1832 (Kendi ifadesi) birkaç şeyle bunu toparlayayım. 1932 18 Temmuz sabahı burada Ezan Türkçeleştiriliyor aynı günün akşamı burada akşam Amerika’da sabah oluyor. Bizi orada Birleşmiş Milletlere kabul ediyorlar. Bunun şart Ezan’ın Türkçeleştirilmesi idi. Çünkü Ezan’ı Türkçeleştirdiler, camileri kapattılar. Harf devrimi yaptılar bizi güya 600 yıllık Osmanlı anayasasından, milleti bir arada herkesin hakkını vererek yaşatıldığı bir kanunundan kopardılar. Bize bir İsviçre medeni kanunu, bir Alman Ceza Kanunu, bir İtalyan kanunu verdiler. Başımıza bir şapka, ayağımıza bir pantolon giydirdiler, güya medeni olduk” dedi.
(İslam ve Hayat / Çanakkale Aynalı Pazar Gazetesi)
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !