Ahmet BAĞDATLI
A'RAF SÛRESİ 13-18. ÂYETLER BAĞLAMINDA
Rahman Rahim olan ALLAH’ın adıyla...
(Allah) buyurdu: "Öyleyse oradan in, orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çık, çünkü sen aşağılıklardansın."
(İblis) dedi: (Bari) bana (insanların) tekrar diriltilecekleri güne kadar süre ver."
(Allah) buyurdu: "Haydi sen süre verilmişlerdensin."
Öyleyse, dedi, beni azdırmana karşılık, and içerim ki, ben de onlar(ı saptırmak) için senin doğru yolunun üstüne oturacağım."
Sonra (onların) önlerinden arkalarından, sağlarından sollarından onlara sokulacağım ve sen, çoklarını şükredenlerden, bulmayacaksın."
(Allah) buyurdu: "Haydi, sen, yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık. And olsun ki,onlardan sana kim uyarsa, (bilin ki) sizin hepinizden (derleyip) cehennemi dolduracağım."
Şüphesiz Aziz ve hakim olan RAB’bimiz doğruyu söyledi.Araf suresi onikinci ayette iblisin Secdeden, yani RAB’bimizin bir hükmüne itaat etmekten kendini alıkoyduğunu görüyoruz.
Bir itirazın, bir kibirlenmenin ve bir büyüklenmenin herhangi bir kulu nereden nereye götürdüğüne şahitlik ediyoruz.
İtiraz şu; onu çamurdan, beni ateşten yarattın, ateş çamurdan üstündür, haliyle ben onun yeryüzünde Halife kılınması hükmünü adil bulmuyor ve kabul (secde) etmiyorum.
Bugün aramızda yok mu? Ateşten yaratılanlar, insanları küçümseyen ve aşağılayanlar, hor görenler ve farklı farklı sınıflara ayıranlar.1 TL'lik lik çay neden 50 TL'ye satılır, veya 1 TL'ye içebileceği çayı neden 50 TL verip içer insanlar düşündük mü?
Cevap sadece işletme maliyetleri, yatırım maliyetleri değildir. Çamurdan yaratılan insanlarla aralarına gözle görülmeyen çitler çekerler, onlarla aynı havayı solumak istemezler, 50 TL bir bardak çaya verebilecek insanlar kendileri gibi ateşten yaratılmıştır, kalbur üstüdür, beyaz türktür, beyaz kürttür veya beyaz lazdır.
50 TL gözle görülmeyen bir çittir beyazlarla siyahları ayıran, onlar için Türklüğün, Kürtlüğün, Lazlığın önemi yok, onlar BEYAZ’lıkta buluşur, ırkçılığın tasası da, kavgası da bize kalır.Onüçüncü ayette iblisin sahip olduğu yüksek makamdan azledilmesi bizlere bildirilir, kimin hangi makamda olduğunun bir öneminin olmadığı, şayet haddi aşar ise, Onu oradan tepetaklak etmenin Rahman için hiçte güç olmadığı bizlere öğüt edilir.
Ondördüncü ayette iblisin kıyamete kadar müsaade istediği, on beşinci ayette Rabbimizin bu müsaadeyi verdiği ikrar edilmektedir.
On altı ve onyedinci ayetler, elhamdulillah, kıyamete kadar Ademoğlunun düşmanı olacak olan iblisin bizlere kuracağı taktikler ve izleyeceği yöntemler ifşa edilmektedir.
- İblis yalan ve yanlış yollarda, küfrün istikametinde ve şeytani mecralarda olmayacak. muttakileri saptırmak için sırat-ı müstakim, yani Rahman’ın bizler için uygun gördüğü dosdoğru yolun üzerinde oturacak ve bizlere o dosdoğru yol üzerinde pusu atacak. Haliyle bizler ise iblisi bir kap pirincin içindeki beyaz taşı arar gibi aramalı ve ondan sakınmalıyız, siyah taşlar zaten belirgindir, oysa beyaz taşlar öyle mi? En çok diş kırıklığına sebep olan taşlar onlardır.
- Sonra elbette o çok aldatıcı iblis bizlere önümüzden yaklaşacak.
Bizleri gelecek kaygısıyla korkutacak,
Bizleri rızık endişesiyle korkutacak,
Bizleri çocuklarımızın istikbali ile korkutup, evlatlarımızı bizim için fitne konusu yapacak,
Bizleri akademik kariyerlerle, umduğumuz makam ve mevkilerle endişe içinde bırakacak.
Esasında bizleri gelip gelmeyeceği meçhul olan, gelse dahi, dünün geçip gittiği gibi geçip gidecek ve bizden kaybolacak olan dünya nimetlerinin yoksunluğu ile korkutacak.
Öyle korkutacak ve içleri daraltacak ki, insanlar gelip gelmeyeceği şüpheli olan, lakin kaybolup gideceği kesin olan o nimetler için ebedi hayatlarını hiç düşünmeden karartacak, haramı helali unutacak, sevabı günahı unutacak, ve amansız bir iştah ile gelecek veya gelmeyecek olana sarılacak.- Sonra o çok aldatıcı şeytan Ademoğlu’na arkadan yanaşacak;
bugünü unutturup geçmişe saplanacaklar,
Atalarının yaptıklarıyla övünüp duracaklar,
Öylesine dalacaklar ki; RABBİN tabiri ile, neredeyse mezarlıklarını sayıp bir birine üstünlük kurmaya çalışacaklar, oysa yine RABBİN tabiri ile “onlar bir ümmetti gelip geçtiler, onların kazandıkları kendilerine, bizim kazandıklarımız bize” idi, unutacaklar.
Vahyin temiz öğretisine sırt çevirecekler, atalarını buldukları din( geçmişten gelen inanç) üzere yaşamlar sürecekler, geçmişten gelen bidat ve hurafeleri din zannedecek, bu zan üzere yaşamlar yaşayacaklar.- Çonra o çok aldatıcı şeytan Ademoğlu’na sağdan yanaşacak.
Onlara sureti hak(ALLAH tarafında) tan yanaşacaklar.
Onları Allah’ın affediciliği ile kandıracaklar.
Kendi elleriyle yazdıkları için, bu Allah katındandır, bu bize ilham olundu deyip insanlar kandıracaklar, Sakallı, sarıklı ve cübbeli şekilde, namazlı ve abdestli bir halle insanlara sokulacaklar.
İnsanları kendilerine davet edecek, onlara şefaatçi olacaklarını söyleyecek, siz cennete girmeden ben cennetten içeri adım atmam diyecekler.
Zebanilere bilmem hangi tarikatın, hangi kolundanım derseler, onların cehenneme atılmayacağını, gavslarının yatak odalarını izlediğini ve başları dara düşünce -yetiş ya gavs demelerinin kafi olacağını söylerler.
Oysa ilahi divanda tabi olunan önderler tabi olanlardan kaybolup gidecektir, çünkü orada herkesin kendine yetecek bir derdi olacaktır. Tabi olanlar öncülerini suçladığında - hayır bizim sizin üzerinizde zorlayıcı bir etkimiz yoktu, siz kendiniz bile isteye bize geldiniz diyecek ve kavgaya tutuşacaklar, ta ki RAHMAN’ın
- “Yeter huzurumda çekişmeyin, hepinize cezadan iki kat var” diyeceği ana kadar.
Subhanallah.
- O çok aldatıcı şeytan Ademoğlu’na soldan yanaşacak.
Ölümle korkutacak
Kılıçla korkutacak
Şarapla, kumarla, nefsi istek ve arzularla kandıracak,
Ve Rahman olan ALLAH bu azgınlığından dolayı onun başına kötü bir dost musallat edecek, o dost sandığı, onun tüm hatalarını tasdikleyecek, onu uyarmayacak, ona hakkı ve sabrı değil, kötüyü ve fuhişiyatı tavsiye edecek, oda kendini doğru yolda zannedecek.Ve en nihayetinde iblise tabi olanlar, iblisin yüksek olan o makamdan indirildiği gibi “yeryüzünde RAHMAN’IN Halife kıldığı o büyük makamdan aşağıların aşağısı olarak indirilecek, ve hep beraber yüzüstü cehenneme sürülecekler.
Hasbinallahu ve ni'melvekil
Elhamdulillahi rabbilalemin...