Ahmet BAĞDATLI
YAŞAMADIĞINI YAZMAMAK
Rahman Rahim olan ALLAH'ın adı ile...
Teşbihte hata olmaz, olursa yine merhameti ve ihsanı bol ALLAH azze ve celle'ye sığınırız...
Bir röportaj sırasında sunucu Neşet Ertaş'a sorar; neden yeni yapılan türküler, sizinkiler kadar kalıcı olamıyor?
Neşet Ertaş cevap verir; "Biz çekmediğimiz acının türküsünü yakmayız"...
Rahman bazen hakkı batılın çatısı altında büyütür, Hz. Musa'yı Firavun sarayında büyüttüğü gibi, bazen de hakkı batılın diliyle söyletir... Elhamdülillahirrabbilalemin.
Haydi bir soru da, kendini davasına adamış ve tüm dünyevi kaygılardan soyutlamış muttakileri ve bizlere kazandırdıkları eserleri tenzih ederek biz soralım;
İnsanları ALLAH katında temize çıkartmaktan ALLAH'a sığınırız, yalnız; Neden asırlar önce kaleme alınmış eserler bu kadar kalıcı, kıymetli ve hikmet dolu olurken, bir defa değil, onlarca kez okunası olurken, günümüz eserleri çoğunlukla gelip geçici olmakta? Sanırım cevap neşet ertaşın diliyle gelmekte.
Çünkü onlar, ilimde derinleşenler, ihlas ve takva yüklü olan öncüler; ödemedikleri hiçbir bedelin, yaşamadıkları hiçbir acının kitabını yazmadılar.
Onlar ki; hayatlarına nakşetmedikleri hiçbir ayeti insanlara öğüt etmediler ve arkalarında rahat ve koyun postlarında geçen hayatlar bırakmadılar.
Onun için onların sözleri kalbi okşar, bugünün sözleri ise kulak kepçelerinden öteye geçmemektedir...
Bir insan düşünün, İmam Ahmed bin Hanbel; zindanda işkence altında, tek meramı işkencelerde gevşeklik göstermemek, istikametini bozmamak ve bununla beraber zindanda dahi bir kitap yazıp Mutezile akımlarına karşı ilmi bir mücadele ortaya koymak.
Ve onu ALLAH için sevenlerin meramı ise, imamın işkenceler altında istikametini bozmaması, bir de kaçak göçek yazmakta olduğu kitabı için gizlice zindana hokka, mürekkep ve kağıt taşıyabilmek.
Hiç bu şartlarda yazılan ile, koyun postlarında yazılan bir olur mu? Olmuyor zaten, kimi kulak kepçelerinde takılıp kalıyor, kimi kalplere kurşun gibi işliyor.
ALLAH azze ve celle hakkın üzerini örtmeyen her devrin muttakilerine Rahmet etsin, ayaklarını sabit kılsın ve her daim içimizde iyiliği emredip, kötülükten alıkoyan bir topluluk bulundursun ve bizleri onlara yardımcı ve dost kılsın...