Ahmet BAĞDATLI

16 Haziran 2019

A'RÂF SÛRESİ 144-145. AYETLER BAĞLAMINDA

Rahman ve Rahim olan ALLAH’ın adıyla...
"Allah buyurdu: Ey Musa! Sana verdiğim risaletimle ve sözlerimle seni insanlar üzerine seçkin kıldım. Sana verdiğime sıkı sıkı sarıl ve şükredenlerden ol!
Ve onun için o levhalarda her şeyden yazdık, nasihat ve hükümlerin ayrıntılarına ait herşeyi (belirttik). Haydi bunlara sıkı sarıl, kavmine de emret, onlar da en güzeline sarılsınlar. Size yakında o fasıkların yurdunu göstereceğim."
Şüphesiz RABBİMİZ doğruyu söyledi...

Biz Resul’lerin hepsine iman ederiz, hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz, onlar aralarında derece derece olsa da, bu bilginin Allah katında olduğuna iman eder, onları sınıflandırmanın bizim işimiz de, haddimiz de olmadığını biliriz biiznillah.
Hiçbirinin sünnetini ve mücadele metodunu diğerlerinden ayırt etmeyiz, ki hepsinin metodu da aynıdır zaten.
Rabbin onlara vahyettiği öğretileri ve nasihatleri o çağa hapsetmez, günümüze taşır ve oradan kendimize hisseler alırız. Elhamdulillahirrabbilalemin...

Hz. Musa’yı insanlar üzerinde seçkin kılan neydi? 
- RABBİN ona verdikleri
Onlar nelerdi? 
- İnsanlara hakkı ve sabrı tavsiye etmek ve levhalarda yani sahifelerde yazılı olan Rabbimizin nas’ları, ayetleri, kanunları, yasaları ve anayasaları.
Rabbimiz bizlere tevhid nimetini bahşetti, bizlere tebliği, daveti farz kıldı ve yönümüzü bulalım, çözümsüzlüklerimizi çözelim diye ayetlerini verdi ve bizleri seçkin kıldı. Kendimizi Hz. Musa ile mukayese etmiyoruz, lakin bu hususlar her mümine bahşedilmiş hususlar olmakla beraber, iman eden tüm varlık ALLAH katında şerefli ve seçkindir. 
Bu noktada tercih bizimdir, ya bu Şeref’i mahşere taşırız. Ya da bir zamanlar, yine bu yolla tüm insanlığa üstün kılınmış olan, lakin sonradan aşağıların aşağısı olan İsrailoğulları gibi gerisin geriye döneriz. Böylesi bir halle hallenmekten alemlerin RAB’bı olan ALLAH’a sığınırız.
Peki şerefli ve seçkin kalmak için ne yapmak gerek, ayete müracaat edelim inşallah.
El cevap - Sana ( ki, günümüze taşırsak bize ) verdiğime sıkı sıkı sarıl ve böylece şükredenlerden ol.
Rabbimiz bize ne verdi? 
- Bir yasa ve öğüt kitabı.
Babamız da bazen bize öğütler verir ve akabinde bu öğütlere sıkı sıkı sarılmamızı tembih eder, peki bu nasıl mümkündür?
Tabi ki öğütleri ihtiyaç hasıl olduğunda yerine getirerek, bununla birlikte şunu da ilave eder bazen babalar, sana olan emeklerimin karşılığını vermek istiyorsan bu öğütlerimin dışına taşma, bana teşekkürün ancak böyle olur. 
Teşbihte hata olmaz kardeşler, Rabbimiz bizleri yarattı ve dünya gurbetine gönderdi, bize nasihatler ve öğütler verdi ve dedi ki; size verdiğim nimetlerin şükrünü (teşekkürünü) yerine getirmek istiyorsanız, öğütlerimi tutun, yani sizin için belirlediğim kurallar ve sınırlar içinde bir hayat sürün, çünkü şükür ancak böyle ikame olur.
Peki biz bu öğütleri tutuyor muyuz?
Aramızdaki sorunları, problemleri, ticari alışverişleri, miras meselelerini, ceza konularını, talak konularını vs vs vs Rabbimizin öğütleri içerisinde mi çözüyoruz, yoksa farklı farklı kurumların, ideolojilerin ve otoritelerin belirlediği sınırlar içinde mi çözüyoruz. 
Efendim Kur'an’da her şey yok, her şeyi orada bulmamız mümkün değil.
El cevap Araf 145 ilk paragraf- Ve onun için o levhalarda her şeyden yazdık, nasihat ve hükümlerin ayrıntılarına ait her şeyi (belirttik).
Hiç kimsenin bize inanma zorunluğu yoktur, lakin bu Rahman’ın sözüdür, her şeyi ayrıntılı şekilde yazdık ve belirttik diye beyan etmekte.
Akabinde Rahman şöyle buyurmakta Hz. Musa’ya -Haydi bunlara sıkı sıkı sarıl, kavmine de emret, onlar da en güzeline sarılsınlar.

 

Hz. Musa’ya bu hükümlere sıkı sıkı sarıl yani hayatınızı bu hükümler içinde dizayn edin, bu hükümlere sıkıca sarılın ve sakın bırakmayın diyen Rabbimiz, Hz. Muhammed’e aynı emri beyan etmemiş mi?
Hz. Musa’ya kavmine emret onlar da hükümlerin en güzeli, adaletlisi ve eksiksizi olan ALLAH’ın hükümlerine sarılsınlar emrini veren Rabbimiz, Hz. Muhammed’e emretmemiş mi?
Canlarımız ve mallarımız yoluna feda olsun ki; son Nebi ümmetine bu emri miras kılmamış mı?
Ve kardeşler bu emri yerine getirmeyen fasıkların, yani köpüğün suyun üstüne çıktığı gibi, küfrü apaçık bir şekilde ortaya çıkanların yurdunu Rahman çok yakında bizlere gösterecek.
O gün ya kaybedenlere bakıp - ey Rabbimiz bu fasıklar neredeyse bizi de kandıracaktı deyip hamd edeceğiz, yada o kötü yurdu yurt edineceğiz.
Rabbimiz; bize merhamet et, hükümlerini sıkı sıkı tutanlardan eyle ve o fasıkların bizi kandırmasına mani ol, ayaklarımızı dosdoğru yolun üzere sabit kıl...
Hasbinallahu ve ni'melvekil...