Alemdaroğlu çok doğru söylüyor (Haber - Yorum)
28 Şubat sürecinde İstanbul Üniversitesi`nin rektörü olarak başörtüsü düşmanlığının sembol isimlerinden olan Kemal Alemdaroğlu, başörtüsü yasağı zulmü konusunda üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir hakikati dillendirdi. Alemdaroğlu, rejim değişikliği olup İslam devleti kurulmadan başörtüsü sorununun çözülemeyeceğini dile getirdi.
İslam ve Hayat
28 Şubat sürecinde İstanbul Üniversitesi'nin rektörü olarak başörtüsü düşmanlığının sembol isimlerinden olan Kemal Alemdaroğlu, başörtüsü yasağı zulmü konusunda üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir hakikati dillendirdi. Alemdaroğlu, rejim değişikliği olup İslam devleti kurulmadan başörtüsü sorununun çözülemeyeceğini dile getirdi.
Son dönemde CHP üzerinden yeniden gündeme gelen çözüm çabalarına tepki gösteren ve liderlerin biraraya gelerek sorunu çözemeyeceğini kaydeden Alemdaroğlu, “Kalkması için rejimin değişmesi gerekiyor. Anayasanın 2. Maddesi’nden laik demokratik hukuk devleti niteliği kaldırılır da, Türkiye değil Türk İslam Cumhuriyeti ya da değişik şekillerde madde dile getirilirse, o zaman tabii türban da giydirebilirler çarşaf da” diye konuştu.
İslami değerlere düşmanlığıyla tanıyıp kendisini hasım bilsek de, Alemdaroğlu'nun bu tesbitini paylaştığımızı belirtmek istiyoruz.
Evet, artık Müslümanların da, Alemdaroğlu'nun kavradığı bu gerçeği kavramaları ve bu zorlu gerçekle yüzleşmeleri gerekiyor. İslam - küfür mücadelesinin somut sembolü haline gelmiş olan başörtüsü yasağı zulmünün gerçek, şartsız - sınırsız çözümü ancak ve ancak İslam'ın iktidarıyla mümkündür.
Şu soruyu artık yüksek sesle sormamız gerekiyor: Müslümanlar olarak enerjimizi İslam'ın iktidarını tesis etmeye kanalize etmek yerine, ne zamana kadar hep bâtıl sistemlerden elde edeceğimiz parça özgürlükler için mücadele edenler / mücadeleyi bu alanda yoğunlaştıranlar konumunda olmayı sürdüreceğiz?
-
ömer bitlis 30-09-2010 22:13
Doğru söylemişse, rejimi değiştiririz bizde... "Şu soruyu artık yüksek sesle sormamız gerekiyor: Müslümanlar olarak enerjimizi İslam'ın iktidarını tesis etmeye kanalize etmek yerine, ne zaman kadar hep bâtıl sistemlerden elde edeceğimiz parça özgürlükler için mücadele edenler / mücadeleyi bu alanda yoğunlaştıranlar konumunda olmayı sürdüreceğiz?" Birincisi bu soru değil yönlendirme, İkincisi yönlendirmesi yanlış... Özgürlük için mücadele etmekle islamın iktidarı için mücadele etmeyi birbirinden ayrıştırmış... EDİTÖRÜN NOTU: Sayın Bitlis, haber yorumumuzda parça özgürlükler için mücadele etmeyi olumsuzluyor değiliz. Yalnızca önceliğimizin İslam'ın iktidarı için çalışmak olduğunu ve enerjimizi daha çok bu gerçek çözüm noktasında yoğunlaştırmamız gerektiğini ifadeye etmeye çalıştık.