Bu yasa hem mağdur ediyor hem zinaya teşvik ediyor
Erken yaşta evlenip çoluk çocuğa karışmış ailelerde erkeklerin istismar suçlamasıyla 10-15 yıl hapse mahkum edilmesi, erkeği de kadını da çocukları da perişan ediyor. Kamuoyu, 18 yaş altında nikah kıydıkları için haklarında başlatılan kamu davaları neticesinde ‘tecavüzcü’ muamelesi yapılarak cezaevlerine atılan eşlerin mağduriyetlerinin giderilmesini bekliyor.
Erken yaşta yuva kurarak akran evliliği yapan ancak 18 yaş altında nikah kıydıkları için haklarında başlatılan kamu davaları neticesinde ‘tecavüzcü’ muamelesi yapılarak cezaevlerine atılan eşlerin mağduriyetlerinin giderilmesi bekleniyor. Yeni Akit'e konuşan siyasiler, akademisyenler, yazarlar ve STK temsilcileri, Türkiye genelinde 3 bin 830 aileyi mağdur eden mevcut hukuki sorunların bir an evvel ortadan kaldırılarak, tek suçları aile kurmak olan çiftlerin yüzlerinin güldürülmesi gerektiğini söylüyor.
ZORLA DEĞİL, AŞK EVLİLİKLERİ
“Akran evliliği toplumumuzun bir gerçeği” diyen AK Parti İzmir Milletvekili Cemal Bekle, ülkemizdeki akran evliliklerinin, bilinenin aksine tamamen aşk evliliği olduğunu ifade etti. AK Parti Hükümeti olarak konuya ilişkin daha önce bir çalışma yaptıklarını ancak kamuoyunda çok yanlış lanse edildiği gerekçesiyle nihayete erdiremediklerini hatırlatan Bekle, sorunun bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiğini vurguladı.
BU BİR MAĞDURİYETTİR
24 Haziran seçimleri öncesinde İzmir’de gerçekleştirdiği temaslar sırasında yaşadığı bir hadiseyi aktaran Bekle, “22-23 yaşlarında genç bir hanım kardeşimiz, 3 çocuğuyla beni karşıladı. Karşılamanın ardından bana söylediği, ‘benim 3 evladım var, ben severek evlendim, şu an kocam hiçbir suça karışmamış olmasına rağmen 7 yıl ceza aldı ve cezaevinde’ diye. İşte bu bir mağduriyettir. Ve bizim bu sorunu çözmemiz gerekiyor. Ben şahsen bu sorunun bir an önce sonlanmasını istiyorum. Çözüm noktasında medyanın, STK’ların kamuoyunun desteğiyle bu defa doğru anlatımla ilgili yasanın çıkması için var gücümüzle çalışacağız” şeklinde konuştu.
YETKİLİLER BU DRAMA SON VERMELİ
Kocaları 10-15 yıl gibi çok ağır sürelere mahkum edilmiş, çocuklarıyla ortalıkta kalmış pek çok kadının bulunduğuna dikkat çeken Kocatepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mücahit Gültekin, “Bunlar evlenmişler, çoluk çocuk çocuğa karışmışlar, yaşları 20’ye 25’e gelmiş ve ondan sonra bu cezalarla karşılaşmışlar. Dahası bu kocalar, ‘tecavüz’ suçundan dolayı mahkum ediliyor ve gerçek tecavüzcülerle aynı koğuşlara konuluyor. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Her vicdanlı insanın şunu sorması gerekiyor: Sözü edilen yasalar kimi cezalandırıyor? Erkekleri mi, kadınları mı, çocukları mı? Yoksa hepsini birden mi? Ben yetkililerin bu konuda gerekli yasal düzenlemeleri yaparak ailelerin yaşadığı bu drama bir son vereceğini umut ediyorum” şeklinde konuştu.
GENÇ EVLİLİK ‘İSTİSMAR’ TANIMINDAN ÇIKARILMALI
Akit’e konuşan yazar Sema Maraşlı, “Kanunlarımız maalesef ki, genç evliliği taciz, tecavüzü cinsel istismar diye aynı kefeye konuyor” diyerek konuyu özetliyor. Sema Maraşlı, “18 yaş altı gönüllü dini nikahla evlenenler, cinsel istismar suçu ile yargılanıyor ve erkekler tecavüzden ağır cezalar alıyor, kurulmuş yuvaları dağılıyor. Cinsel istismar kanunu acilen düzenlenmeli ve genç evlilik cinsel istismar tanımı içinden çıkarılmalı” ifadelerini kullandı.
BATI’DA BÖYLE CEZA YOK
18 yaş altı evliliğin hiçbir Batı ülkesinde cezalandırılmadığına vurgu yapan Maraşlı, şu tespitlerde bulundu: “Batı’da evlilik yaşı 18 fakat reşit yaşı, rıza yaşı diye bir ayrım var. 13-14 yaşından sonra kızlar istediği erkekle birlikte olabiliyor ve aynı evde evli gibi yaşayabiliyor, yasak değil. Almanya başta olmak üzere pek çok Batı ülkesinde 14 yaşından sonra çocuk olarak değil, genç olarak görülüyor ve rıza ile cinsel ilişki 14 yaşından sonra serbest. Yoksa Batı ülkelerinde gençleri cezaevine doldurmak zorunda kalırlardı.”
CEZALANDIRMAK ZİNAYI ARTIRIR
“Evliliğe izin verilmeyince zina artar” diyen Maraşlı, şöyle devam etti: “Evlilik yaşı ile rıza yaşının aynı olması zinaya engel olmuyor. Sadece zinaya bulaşmak istemeyen evlililiği tercih edenlere ceza oluyor. Helali tercih eden erkekler hapse gidiyor, hanım ve çocukları ise ortada kalıyor. Bu konuda kanunlar geleceğe yönelik düzenlenmeli ve geçmişe yönelik ceza alanlar bir ana önce serbest bırakılmalı ve sicillerine işlenen cinsel istismar suçu silinmeli ki, çıktıklarında çalışıp evlerini geçindirebilsinler.”
3 BİN 830 AİLE YANGIN YERİ
Erken evliliklerde yaşanan sorunlarla farkındalık çalışmaları yürüten Tek Suçumuz Sevmek Platformu Sözcüsü Sevim Eraydın, “Bizim çocuklarımız sadece ve sadece evlilik yaptıkları için kollarına kelepçe takılarak cezaevine atıldılar. 3 bin 830 ailenin yuvasını yangın yerine çeviren bu yanlış hukuki uygulamanın ceremesini çekiyor yavrularımız. Bu gençlerin resmi nikahları da ve dini nikahları da var. Suç ise resmi nikahları neden kıyıldı?” şeklinde konuştu. Eraydın, “Bizler aileyiz ve çocuklarımız var. Bu durum hem bizlere hem de çocuklarımıza sürülmüş bir kara leke olarak kalacaktır. Devletimizden erken evlilik mağdurlarının acılarının dindirilmesini, mağduriyetlerinin giderilmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.