Burhan Kuzu ya insanı tanımıyor ya da şeytanı
Burhan Kuzu’nun “Kürtçe eğitim şeytan işidir.” sözü üzerine Özgür Eğitim-Sen Diyarbakır Temsilciliği tepkisini bir basın açıklaması gösterdi.
Burhan Kuzu Ya İnsanı Tanımıyor Ya da Şeytanı
Öncelikle Sayın Buhan Kuzu’nun açıklamasını son derece talihsiz bir açıklama olarak değerlendiriyoruz. Açıklamanın arkasında hangi niyet ve paranoya olursa olsun, hakikate karşı kör ve sağır, temel insani taleplere karşı yıkıcı ve tahripkâr bir açıklamadır. Sayın Burhan Kuzu ya insanı tanımıyor ya da şeytanı… Her iki durumda da ortaya vahim bir tablo çıkıyor.
“Bir lisan bir insandır” hakikatini “bir lisan bir şeytandır” şeklinde ters yüz eden bu açıklama ile Sayın Kuzu, ‘insan’ ve ‘lisan’ gerçekliğine ne kadar yabancılaştığını ortaya koymuştur.
Kürtler diye bir gerçek varsa (ki var), Kürtçe diye de bir gerçek var demektir. Bu doğal zorunluluğu her akıl sahibi kabul eder. Ve her akıl sahibi, bir kavmin kendi anadilinde eğitim görme talebini son derece makul, masum, doğal bir hak olarak görür/görmelidir. Bunu “şeytan işi” olarak görmek, ret ve inkâr ruhunun bir tezahürüdür.
Ulusalcı bir zihniyet üzerine inşa edilmiş inkâr politikalarının yarattığı enkazdan ders alınmış olmasını temenni ederdik. Münkir politikaların acısını fazlaca yaşamış bir partinin kurucu üyesi olarak ve halen de Anayasa Komisyonu Başkanlığı gibi bir görevde bulunan Sayın Kuzu’ nun açıklamalarını ‘inkâr’ olarak değerlendiriyoruz. Ve asıl “inkâr şeytan işidir.” Gerçeğini hatırlatmak istiyoruz.
Mehmet Masum YOKUŞ
Özgür Eğitim Sen Diyarbakır Temsilcisi
YORUMLAR
-
Jîyan Azad 23-10-2012 19:02
We min âyâtihî xalkûs semâvâti wel ardi wahtilâfu elsinetikûm ve elwânikûm, inne fî zâlike le âyâtin lil âlimîn(âlimîne) [Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda bilenler için elbette ibretler vardır.] Hani ağzından çıkanı kulağın duysun diye bir söz vardır ya. İşte bu laf burhan kuzuya tam da uyan bir lâfdır.Bu adam ya ne dediğini bilmiyor ya da zırvanadan çımış. Ettiği lafın küfür olduğunun bile farkında olamayacak kadar tağuti yaklaşıma girmiş. Ayet-i Kerime''den de anlaşılacağı üzere dil bir vakıadır. Bir dili inkâr etmek saçmalık, yok etmek kültürel soykırımdır. Bir milleti asimile etmenin yolu dilini yok etmekten, yok etmekte yasaklamayla başlar. Bu bağlamda bu edilen döz Kürt dilini değil, Kürt milletini hedef almaktır. “Anadilde Kürtçe Eğitim aynı zamanda Kürtlerin yıllardır düşürülmek istenilen yıkım ve düşkünlüğüne karşı bir aydınlatıcı atılımdır. Anadilde Eğitim talebi daha çok okumayı ve yazmayı sevindirmek için bir örnektir. Her millet kendi dilinde bir fidan gibi yeşerir. Dilsiz bir millet kurur Son olarak da şunu ifade edeyim; Anadilde eğitim hakkının verilmesi, sadece bir zulmün ortadan kaldırılması olacaktır. Bu bir kazanımdır ama asıl gaye olan Allah’ın rızası yine kazanılamamıştır. Bu nedenle bir yandan anadilde eğitim hakkını savunmalı, esas olarak da devletten bağımsız okullarda İslami eğitim alabilme hakkı savunulmalı. Eğitim sistemi şirk aşılamaya devam ettikçe, karma eğitimle haramlara teşvik edildikçe, İslam dışı dinlerin bayramları ve antları var olduğu sürece aslında mücadele kazanılmamış demektir. “Ey büyük Atatürk, açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime…” demeniz ha Türkçe olmuş, ha Kürtçe, ha Arapça. Bu konuşulan dil aslında şirk dilidir yani şirkçe! Eğer eğitim dili şirkçe olmaya devam edecekse bırakın Kürt çocukları zorla Türkçe eğitim almaya devam etsin! Belki anlatılanları anlamazlar da kalpleri kararmaz!
