Cahiliyeden ayrışma out, cahiliyeyle bütünleşme in!
Müslümanların ufku mevcut sistem içi muhalefet algısıyla o kadar daralmış ki, bizler gibi birkaç yayın organı dışında kimse çıkıp `Allah`ın hükümleriyle değil de bâtıl hükümlerle hükmettikten sonra başörtülü olsan ne olur, olmasan ne olur?` diye sormayı aklına getirmiyor.
İslam ve Hayat
Başörtülüler de hakim ve savcı olabilecekmiş, son gelen bilgilere göre. Birçok Müslümanın bu bilgi karşısında epey sevindirik olduğu görülüyor.
Bugünkü Yeni Şafak'ta, "Demokratikleşme paketi"nin hakim ve savcılara da başörtülü olma imkanı getirdiğine dair bir haber yer aldı. Bu haber, çeşitli "İsamcı" haber siteleri taafından heyecan ve iştiyakla okuyucuya duyuruldu.
Müslümanların ufku mevcut sistem içi muhalefet algısıyla o kadar daralmış ki, bizler gibi birkaç yayın organı dışında kimse çıkıp "Allah'ın hükümleriyle değil de bâtıl hükümlerle hükmettikten sonra başörtülü olsan ne olur, olmasan ne olur?" diye sormayı aklına getirmiyor.
Bundan 4-5 yıl öncesine kadar, "Müslümanların mevcut cahili sistemde hangi mevkilerde yer alıp hangi mevkilerde yer alamayacağı"na dair bir fıkhi dikkat ve seçicilik söz konusuydu. Ancak son yıllarda açılım politikaları üzerinden AKP'ye ve onun üzerinden sisteme eklemlenme süreci yaşandı ve Müslümanların büyük kısmı sisteme karşı tevhidi duruşlarını terk etti.
İşte bugün "başörtülü hakim ve savcı" haberi konusunda duyulan heyecan, bu sürecin olgunlaştığının açık bir göstergesi.
Türkiyeli Müslümanların, onca bilinçlenme ve tevhidi uyanış sürecinin ardından geldikleri noktayı maalesef şu şekilde ifade etmek mümkün:
Cahiliyeden ayrışma out, cahiliyeyle bütünleşme in!