Dink davası sonuçlandı: Devlet sütten çıkmış ak kaşık!
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 5 yıl önce suikaste kurban giden Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink`in öldürülmesine ilişkin davanın son duruşmasında kararını açıkladı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Dink cinayeti davasıyla ilgili kararını açıkladı.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Yasin Hayal'in, ''Hrant Dink'i tasarlayarak öldürmeye azmettirme suçundan'' ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.
Heyet, Hayal'in ''yazar Orhan Pamuk'u tehdit etmek'' suçundan 3 ay ve ''ruhsatsız silah bulundurmak'' suçundan da 1 yıl olmak üzere toplam 1 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmasını kararlaştırdı.
Mahkeme heyeti, Yasin Hayal'in ''silahlı terör örgütü yöneticisi olmak'' suçunun sabit olmadığını belirterek, bu suçtan beraatına da hükmetti.
ERHAN TUNCEL'E TAHLİYE
Tutuklu sanıklardan Erhan Tuncel'in de, 2004 yılında Yasin Hayal'i Trabzon'daki McDonalds'da patlattığı patlayıcıyı imal ederek, patlayıcı madde imal etme suçunu işlediğinin sabit olduğunu belirten heyet, tehlikenin ağırlığını dikkate alarak Tuncel'in ''patlayıcı madde imal etmek'' suçundan 5 yıl, Yasin Hayal ile birlikte kişilerde korku, kaygı ve panik yaratacak biçimde ''patlayıcı madde kullanmak'' suçundan 2 yıl ve mağdur Numan Sezai Yomralıoğlu'nun aracına patlayıcı madde kullanarak zarar vermek suçundan 1 yıl 6 ay ve söz konusu patlamada 6 mağdurun yaralanması suçundan 4'er aydan 2 yıl olmak üzere toplam 10 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına karar verdi.
Heyet, sanık Erhan Tuncel'i ''silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak'' ve ''tasarlayarak adam öldürmeye azmettirme'' suçlarının sabit olmadığı gerekçesiyle bu suçlardan beraatına da hükmetti.
Tuncel'e verilen hapis cezalarının toplam miktarı ve tutuklulukta geçirdiği süreyi göz önüne alan heyet, Tuncel'in tahliyesini de kararlaştırdı.
Sanıklardan Ersin Yolcu ve Ahmet İskender'in ''tasarlayarak adam öldürmeye yardım etmek'' suçundan 12 yıl 6'şar ay hapisle cezalandırılmasını kararlaştıran heyet, Ahmet İskender'in ayrıca ''ruhsatsız silah bulundurmak'' suçundan da 10 ay hapisle cezaladırılmasına hükmetti.
Heyet, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender'in ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan da beraatına hükmetti.
Tutuksuz sanıklardan Salih Hacısalihoğlu'nu da ''ruhsatsız mermi bulundurmak'' suçundan 2 ay 15 gün hapisle cezalandıran heyet, sanığın ''terör örgütüne yardım etmek'' suçunun sabit olmadığı gerekçesiyle beraatını kararlaştırdı.
DİĞER BERAAT KARARLARI
Mahkeme heyeti, birleşen dosya sanığı Osman Hayal ve diğer sanıklar Zeynel Abidin Yavuz, Mustafa Öztürk ile Tuncay Uzundal'ın ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' ve ''tasarlayarak adam öldürmek'' suçlarının sabit olmadığını belirterek, Hayal, Yavuz, Öztürk ve Uzundal'ın bu suçlardan beraatine karar verdi.
Sanıklar Alper Esirgemez, İrfan Özkan, Osman Alpay, Erbil Susaman, Numan Şişman, Şenol Akduman ve Veysel Toprak'ın da ''terör örgütüne yardım etmek'' ve ''suçluyu gizlemek'' suçlarından beraatını kararlaştıran heyet, sanıklar Yaşar Cihan ve Halis Egemen'in, ''terör örgütüne yardım etmek'' suçlarının sabit olmadığı gerekçesiyle bu suçtan beraatlarına karar verdi.
MÜDAHİL İSTEĞİNE RET
Duruşmada, Kadriye Ceylan adlı bir kadının davaya müdahil olmak amacıyla mahkemeye dilekçe gönderdiği belirtilerek, Ceylan'ın dilekçesinde ''Oğlu Tolga Baykal Ceylan'ın 10 Ağustos 2005 tarihinden beri kayıp olduğu, gazeteci Mehmet Baransu'ya gönderilen bir ihbar mektubunda Ceylan'ın sanıklardan Osman Hayal ve arkadaşları tarafından işkenceye uğrayarak öldürüldüğünü öne sürdüğü'' iddia ederek, mağdur olması nedeniyle davaya müdahil olarak katılma talebinde bulunduğu aktarıldı.
Bu taleple ilgili görüşü sorulan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta, talebin CMK'nın yasal koşullarını taşımadığını ve yerinde olmadığını belirterek, talebin reddine karar verilmesini istedi.
Tutuksuz sanıklardan Osman Hayal'in avukatı Eda Salman da Savcı Usta'nın görüşüne katıldığını bildirdi.
Mahkeme heyeti, Kadriye Ceylan'ın suçtan zarar gördüğüne ilişkin bilgi ve belge olmadığı gerekçesiyle bu talebin reddine hükmetti.
'KARAR DEVLETİN KARARIDIR'
Duruşma öncesinde Beşiktaş'taki Barbaros Parkı'nda toplanan ve kendilerini ''Hrant'ın arkadaşları'' olarak tanıtan grup, duruşmanın yapılacağı Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine kadar yürüdü.
Adliye binasının önünde çeşitli sloganlar atan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, HAS Parti İstanbul İl Başkanı Mehmet Bekaroğlu ile gazeteci ve akademisyenlerin de aralarında bulunduğu grup adına yapılan basın açıklamasında, ''Biz Hrant için, içeride neye göre karar vereceklerini biliyoruz. Bu karar devletin kararıdır. Emniyetiyle, jandarmasıyla, istihbaratıyla, yargısıyla, medyasıyla, hükümetiyle, muhalefetiyle 5 yıl önce Hrant'ı aramızdan almaya karar vermiş olanlar şimdi adalet saraylarında bir karar daha verecekler'' denildi.
''Biz bitti demeden, bu dava bitmeyecek'' ifadesi kullanılan açıklamada, 2 gün sonra, 19 Ocak'ta Taksim'de Hrant'a doğru yürüneceği ve sokaklarda olunacağı duyurusu da yapıldı.
Grup üyeleri, duruşmanın bitiminde adliye önünden Agos Gazetesi'ne kadar yürüyecek.
DEVLETİN AKLANMA SÜRECİ!
2 Haziran 2011
Albay Ali Öz görevi ihmalden suçlu bulundu. Trabzon Sulh Ceza Mahkemesi, dönemin Trabzon Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz, görevliler Metin Yıldız, Veysel Şahin, Okan Şimşek, Hacı Ömer Ünaldı ve Hüseyin Yılmaz görevi ihmalden suçlu bularak verebileceği en üst cezayı verdi. Öz ve Yıldız 6 ay, Şahin, Şimşek, Ünaldı ve Yılmaz ise 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Gazi Günay ve Önder Arar ise beraat etti.
10 Mayıs 2010
10 Mayıs'ta yapılan Hrant Dink cinayet davasının 13. duruşmasında mahkeme Ersin Yolcu ve Ahmet iskender'in tahliyesine karar verdi. Böylece 20 sanıklı davada tutuklu yargılanan kişi sayısı üçe düştü.
6 Temmuz 2009
Ogün Samast, 10. duruşma sırasında Dink ailesini tehdit etti. Duruşma sırasında tanıklardan Mesme Havva Ogün Samast'ın cinayet sırasında yalnız olmadığını söyledi ve diğer kişinin Yasin hayal olabileceğini söyledi. Öğleden sonra verilen aranın ardından duruşma salonuna girilirken Ogün Smast, önünden geçmekte olan Dink ailesini "Bekleyin, 5 yıl sonra görüşürüz" diyerek tehdit etti. Avukatların talepleri üzerine mahkeme Ogün Samast hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
17 Haziran 2009
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi hükümetten sorularını Kasım'a kadar yanıtlamasını istedi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Hrant Dink ve öldürülmesinin ardından ailesinin avukatlarının yaptığı beş başvuruyu birleştirerek, değerlendirmeye başladı ve hükümete Kasım ayına kadar yanıtlaması için sorular gönderdi. Başvurular Avrupa İnsan hakları Sözleşmesi'nin "yaşam hakkı ihlali", mahkemeye etkin başvuru hakkı", "adil yargılanma hakkı", "ifade özgürlüğü" ve "ayrımcılık yasağı" maddelerine dayandırılarak yapılmıştı.
6 Mayıs 2009
Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi, Hrant Dink cinayeti öncesinde önlem almayarak "görevini ihmal" ettikleri gerekçesiyle yargılanan iki jandarma görevlisi ile dönemin Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz ve beş görevlinin davalarını birleştirdi.
5 Ocak 2009
Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi, Albay Ali Öz ve diğer beş jandarma görevlisiyle ilgili "görevi ihmal" iddianamesiyle ilgili, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiğine hükmederek görevsizlik kararı verdi. Başsavcılık karara itiraz etti.
29 Aralık 2008
Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı, Hrant Dink cinayetini önlemede ihmal gösterdikleri iddiasıyla Trabzon'dan altı jandarma görevlisi hakkında hazırladığı iddianameyi Trabzon 2.Sulh Ceza Mahkemesine gönderdi. İddianamenin kabul edilmesi halinde dönemin Trabzon İl Alay Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ve diğer jandarma görevlileri Yüzbaşı Metin Yıldız, Önder Aras, Hüseyin Yılmaz, Hacı Ömer Ünaldı ve Gazi Günay "görevi ihmal" suçuyla iki yıl kadar hapis cezasıyla yargılanacak.
12 Kasım 2008
Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun 1,5 yıldır sürdürdüğü incelemenin ardından hazırladığı rapor tamamlandı. Raporda Hrant Dink cinayetinde görevi ihmal ettikleri gerekçesiyle Trabzon Emniyet, Trabzon Jandarma ve İstanbul Emniyet'indeki sorumlular hakkında soruşturma başlaması tavsiye edildi. Raporda ayrıca Yasin Hayal'in McDonald's bombalamasından önce kullandığı yeni bir telefon numarası bulunduğu ve çok sayıda yurtdışı görüşme yaptığı tespit edilerek, kimliklerin tespiti için Adalet Bakanlığı'nın izin vermediği ifade edildi.
28 Ekim 2008
Dink cinayetinde ihmali olduğu gerekçesiyle Trabzon Valiliği tarafından yargılanmasına izin verilen dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz'ün, Bölge İdare Mahkemesi'ne yaptığı itiraz reddedildi. Böylece Ali Öz ve diğer rütbelilerle ilgili soruşturma süreci resmen başladı.
24 Ekim 2008
Yasin Hayal'in abisi Osman Hayal hakkında dava açıldı. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Osman Hayal'ın "insan öldürmeye iştirak" ve "yasa dışı örgüte üye olmak" suçlarından 22,5 ile 35 yıl arasında hapsi talep ediliyor. Osman Hayal, Hrant Dink cinayet davasının 20. sanığı olarak yargılanacak.
22 Ekim 2008
Samsun 4.Asliye Ceza'da yargılanmakta olan Samsun Emniyet Müdürlüğü görevlilerinden dönemin Samsun Terörle Mücadele Şube Müdür Vekili Metin Balta ile Komiser İbrahim Fırat beraat etti.
20 Ekim 2008
Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin, Hrant Dink'in öldürülmesinde istihbarat yönünden ihmalleri olduğu iddiasıyla iki jandarma görevlisinin yargılandığı davanın, ağır ceza mahkemesinde görülmesi için verdiği görevsizlik kararı, bir üst mahkeme tarafından bozuldu. Dava aynı mahkeme tarafından görülmeye devam edecek.
26 Eylül 2008
Trabzon 2.Sulh Ceza'da görevi ihmalle yargılanan iki jandarma subayının duruşmasında ilk kez tanık olarak dinlenen Hüsamettin Polat, Albay Ali Öz'ün Cengiz İğci'den gelen istihbaratı değerlendirmediğini söyledi. Ayrıca Coşun İğci ile ilgili, Hrant Dink cinayetinin ardından "sağda solda konuşmasın" diye uyarılmasını istediğini söyledi. Mahkeme, davanın ağır ceza mahkemesine sevkini istedi.
25 Eylül 2008
Dink ailesi avukatları aracılığıyla İstanbul Bölge İdare Mahkemesi hakimleri Atilla Sarp, İlhan Hanağası ve Sadettin Yaman hakkında adli ve idari soruşturma başlatılması talebiyle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na şikayette bulundu. Dilekçede, İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlileri ile ilgili, hakimlerin gerekçesiz bir kararla soruşturma izni verilmesine yer olmadığına karar vermelerinin anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olduğu iddia ediliyor ve hakimlerin bu kararı alırken tarafsız davranmadıklarına ilişkin ciddi veriler olduğu ifade ediliyor.
23 Ağustos 2008
Yasin Hayal'in abisi Osman Hayal, sabah saatlerinde adliyeye sevk edildi. Savcıya verdiği ifadenin arkasindan Osman Hayal serbest bırakıldı.
19 Ağustos 2008
Yasin Hayal'in abisi Osman Hayal gözaltına alındı. Cinayet günü telefonunun İstanbul'dan sinyal verdiği gerekçesiyle gözaltına alınan Hayal, gizli tanıkla yüzleştirilecek.
7 Temmuz 2008
Sekizi tutuklu 19 kişinin yargılandığı cinayet davasının ilk aleni duruşması yapıldı. Duruşmaya, mahkemede sanıkların ve sanık avukatlarının laubaliliği damgasını vurdu.
27 Haziran 2008
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, İl İdare Kurulunun 20.3.2008 tarihli C.Cerrah ve B.Köksal haricindeki 6 emniyet görevlisi hakkında soruşturma izni verilmesi yönündeki kararına Dink ailesi'nin yaptığı itirazı reddetti. Üstelik, Ahmet İlhan Güler dahil hiçbir görevli hakkında soruşturulma izni verilmemesine hükmetti. Bu kararla birlikte iç hukuk yolları tükenmiş bulunuyor.
28 Mayıs 2008
Iğdır'dan ifadesi alınan uzman kıdemli başçavuş Uğur Erdoğan, Okan Şimşek ve Veysel Şahin'in cinayetten önce istihbarat topladığını bildirdi
27 Mayıs 2008
Bitlis'ten ifade veren Gökhan Aslan isimli görevli, Şimşek ve Şahin'in cinayetten birkaç gün sonra kendi aralarındaki bir sohbette, kendi birim toplantılarında cinayetten önce Dink'in öldürüleceğine ilişkin duyumlar aldıklarını ve bunu birim toplantısında ilgili komutanlarına ilettiklerini söyediklerini ifade etti.
15 Mayıs 2008
Jandarmaların itirafları ana dava dosyasına delil olarak girdi
14 Mayıs 2008
Jandarmaların duruşmasından: Metin Yıldız ve Ali Öz cinayetten sonra Coşkun İğci'nin konuşmamasını istemiş.
3 Mayıs 2008
Yasin Hayal'in mcDonald's davasından mahkumiyeti Yargıtay'ca bozuldu. (patlayıcı madde imal etmek suçundan aldığı ceza onandı, patlayıcı madde atmak, kullanarak mala zarar vermek ve 10 kişinin yaralanmasına sebep olmak"suçlarından verilen cea usul yönünden bozuldu.)
2 Mayıs 2008
Albay Ali Öz ile eski Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Yüzbaşı Metin Yıldız, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde, Hrant Dink cinayetini araştırmak üzere kurulan alt komisyonu ziyaret etti, ancak ifade vermedi.
29 Nisan 2008
İrfan Özkan duruşmada, Ümit Öksüzün kendsine O.S.nin arkadaşlarına Hrantı öldüreceğim dediğini, onların da Ogünü alkışladığını söyledi.
28 Nisan 2008
Cinayet davası duruşması sırasında Mustafa Öztürk'ün dinlenme kayıtlarının imha edildiği ortaya çıktı.
26 Nisan 2008
Telefon kayıtlarından Erhan Tuncel'in Yasinin avukatıyla Yazıcıoğlunu görüştüreceği yayınlandı
17 Nisan 2008
istanbul emniyetten sahte rapor- olaydan önce, Trabzon'dan gelen ihbar üzerine Hayali araştırdık demelerine rağmen cinayetten sonra (22 ocak 2007) bu araştırmanın yapıldığı müfettişlerce ortaya çıkarıldı. Rapor cinayetten sonra hazırlanmış
15 Nisan 2008
Dink avukatları, Trabzon Jandarma'da görevli 10 askerle ilgili soruşturmanın İstanbul savcılığınca sürdürülmesini istedi
7 Nisan 2008
Hrant Dink Duyarlılık Grubu TBMM'de talepleri açıkladığı bir basın açıklaması yaptı.
6 Nisan 2008
3. Kez yürütülen mülkiye başmüfettişleri incelemesinde Cerrah kusurlu bulunmadı, Trabzon'dan gelen ihbar evrakı altında imzası bulunan 6 amir ve memur kusurlu bulundu. Oysa bilirkişi "denetim görevini yerine getirmediği" tespitinde bulunmuştu.
5 Nisan 2008
Nöbetçi hakim olarak McDonald's davasında yetkisi olmadığı halde Yasini tahliye eden hakim Şevki Uluçam, jandarmaların yargılandığı mahkemenin hakimi olarak atandı
4 Nisan 2008
Avukatlar, jandarma görevlileri hakkında TCK 83.ten (kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi) soruşturma başlatılması için Trabzon Cumh. Başsavcılığına dilekçe verdi
2 Nisan 2008
Askerler (Ali Öz ve diğerleri) TBMM komisyonuna ifade vermek için gelmedi
21 Mart 2008
Ali Öz Bilecik İl Alay Komutanlığı görevinden alınarak Bursa Bölge komutanlığına çekildi.
20 Mart 2008
Sanık jandarmalar "üstlerimize istihbarat vermiştik" dedi. Trabzon İl Jandarma Alay Komutanına İl İdare Kurulu Cerrah ve Köksal hariç diğer İstanbul Emniyet görevlileri hakkında soruşturma izni verilmesine karar verdi.
14 Mart 2008
TBMM insan hakları alt komisyonu görevine son verdi, çalışmalarını durdurdu.
8 Mart 2008
Rize Ağır Ceza Mhk. avukatların Trabzon Cmh. Başsavcılığının plis memurları hakkında görevi ihmal nedeniyle soruşturma açılmasına gerek olmadığı kararına itirazını reddetti.
7 Mart 2008
Ön incelemeyi yürüten müfettişler, İstanbul Emniyetinde görevli 6 polis memuru hakkında (Ahİ.G, Bülent Köksal, İbrahim Pala, Şevki Eldivan, Volkan Altunbulak, Bahadır Tekin and Özcan Özkan) soruşturma izni verilmesi gerektiği Cerrah ve Bülent Köksal hakkında soruşturma izni verilmesine yer olmadığı şeklinde görüş bildirildi.
28 Şubat 2008
İlk duruşma çıkışında gazetecilere el hareketi yapan er hapis cezası aldı ve görev ili değiştirildi. Başbakanlık teftiş kurulundan 3 müfettiş Trabzon'a giderek çalışmaya başladı.
25 Şubat 2008
Mahkeme, Sapan kitabının yazarları hakkında duruşmanın gizliliğini ihlal ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
20 Şubat 2008
Mülkiye başmüfettişi Cerrah'la ilgili ön incelemeyi başlattı
18 Şubat 2008
İçişleri Bakanı Atalay, "Dink'in neden öldürüldüğünü" incelemeleri için yeniden müfettiş görevlendirdi (2 mülkiye, bir polis müfettişi-Cerrah'la eşit rütbede)
14 Şubat 2008
Trabzon emniyet görevlileri hakkında kovuşturmaya gerek olmadığı yönündeki karara Dink ailesince Rize Ağır Ceza Mahkemesi'ne yapılan itiraz reddedildi.
8 Şubat 2008
Milletvekilleri ve aydınlardan oluşan Hrant Dink Duyarlılık Grubu kuruldu.
22 Ocak 2008
Yasin Hayal'in babası İlkhaber gazetesine verdiği röportajda, Trabzon Emn.Md. Terörle Şb Müdürü Yahya Öztürk'ün, "Yasin bundan sonra daha iyi yaşayacak, cezaevinden kısa sürede çıkar, biz raporları ona göre hazırlarız" dediğini öne sürdü. Astsubay Okan Şimşek ve uzman çavuş Veysel Şahin'in "görevi kötüye kullanmak" suçuyla Trabzon 2.Sulh Ceza'daki davasının ilk duruşması yapıldı.
18 Ocak 2008
Yasin Hayal'in abisi Osman Hayal'in telefon sinyalleri cinayet günü İstanbul'da olduğunu gösteriyor. Avukatlar, Cerrah ve diğer emniyet görevlileri hakkında Dink'in kasten öldürülmesinde ihmal ve Trabzon Jnd. Gn.Kmt. Ali Öz hakkında da suç delilleri gizleme ve değiştirme, görevi suiistimal ve ihmal"den İstanbul Cumh. Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu. (TCK 83 ve 220/6-7)
12 Ocak 2008
Yücel Sayman, Hrant Dink'in yargılandığı duruşma esnasında Kerinçsiz ve Murat İnan'a "alçak herifler" dediği iddiasıyla yargılanmaya başlandı.
4 Ocak 2008
TBMM inceleme komisyonu Dink ailesini evlerinde ziyaret etti.
3 Ocak 2008
Adli tıp raporu, Ogün Samast'ınin radyolojik incelemede kemik yaşının 19 olduğunu söyleyerek, kararın mahkeme tarafından verilmesini istedi. TBMM komisyonuna verdiği ifadede Güler, Trabzon'dan gelen yazının "düşük kodlu" olduğunu söyledi. "Devlet böyle tehdit etmez, yapsa başka türlü yapardı". Akyürek meclis komisyonunda böyle bir kodlama olmadığını söyledi
13 Aralık 2007
Başbakanlık teftiş kurulu suikastla ilgili geniş çaplı inceleme başlattı
1 Aralık 2007
Trabzon jandarma komutanlığı ile ilgili soruşturmaya (2 kişi hariç) gerek duyulmaması kararı AİHM'e taşındı.
1 Kasım 2007
Trabzon savcılığı Trabzon emniyet görevlileri hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verdi.
3 Ekim 2007
Trabzon Emniyet Md. görevlilerinin cinayeti önleme konusunda ihmalleri olup olmadığına dair soruşturmaya gerek görülmemesi kararına Dink ailesinin Trabzon Bölge İdare Mahkemesine yaptığı itiraz reddedildi.
1 Ekim 2007
Hrant Dink cinayet davasının 2. duruşması yapıldı.
29 Eylül 2007
Sabiha Gökçen haberinden sonra, Hrant'ı odasına "davet edip" uyaran vali Ergun Güngör Çorum'a atandı, ancak tayini 1 yıl ertelenerek istanbulda kaldı.
28 Eylül 2007
Samsun'da çay ocağında Ogün Samast'la fotoğraf çektirme olayıyla ilgili iki polis görevlisinin "görevi ihmal" ve "gizli bilgeleri teşhir etme" suçlarıyla açılan dava Samsun Asliye Ceza Mahkemesinde başladı.
7 Eylül 2007
İzmir Barosu, sanık avukatı Fuat Turgut hakkında disiplin soruşturması başlattı.
21 Ağustos 2007
Ön inceleme ve bilirkişi raporuna göre, İl Emniyet Müdürü Cerrah ve Ahmet İlhan Güler'in denetim görevini yerine getirmedikleri tespit edilmiş olmasına rağmen yalnızca A.İ.G hakkında soruşturma izni verilmesi gerektiği yönünde görüş bildirildi.
5 Ağustos 2007
Trabzon Emniyet Müdürlüğü görevlilerinin cinayeti önleme konusunda bir ihmalleri olup olmadığının tespiti için 4483 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Yasa uyarınca, Trabzon Emniyet Müdürlüğünde görevli Ramazan Akyürek, Reşat Altay, Engin Dinç, Faruk Sarı, Ercan Demir, Özkan Mumcu, Muhittin Zenit ve Mehmet Ayhan hakkında müfettişlerce yapılan ön inceleme sonucunda "soruşturma izni verilmemesi" gerektiği kanaatine varıldı.
11 Temmuz 2007
Giresun Jandarma Bölge Komutanı Dursun Ali Karaduman'ın şehit cenazesinde okuduğu şiir ile ilgili DİNK'İN ANISINA SAYGISIZLIK nedeniyle tazminat davası açıldı.
9 Temmuz 2007
Tuncay Uzundal savcılığa gönderdiği mektupta "Dink'in kalemini devlet kırdı" dedi.
2 Temmuz 2007
Hrant Dink cinayet davası başladı. 18 sanığın bulunduğu dava Beşiktaş 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor.
29 Haziran 2007
Yasin Hayal savcıya yazdığı mektupta, "Bizi emniyetten legal mi illegal mi bilmiyorum, bizi bir grup kumanda etti" dedi. Vatansever Kuvvetler Güç Birliği soruşturmasında ortaya çıkan bir telefon konuşmasında dernek başkan yrd. Vedat Şanlı ile Nejat Mete adli birinin telefon konuşmasında, "bizim arkadaşların işi mi dün zıbartılan adam?" sorusuna Şanlı'nın evet dediği ortaya çıktı.
22 Haziran 2007
Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz ve 5 personeli hakkında soruşturmaya izin verilmemesine avukatlar itiraz etti.
10 Mayıs 2007
Dink suikastına ilişkin soruşturma kapsamında, Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'nın İstanbul'a gönderdiği Erhan Tuncel'le ilgili 48 sayfalık raporun imha edildiği ortaya çıktı.
20 Nisan 2007
Hrant Dink cinayeti ilgili olarak yürüttüğü soruşturma sırasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Trabzon Emniyet Müdürlüğü görevlilerinin delil kararttıkları, kendilerinden bilgi ve belge gizledikleri tespitiyle 11 madde halinde sıraladıkları bulguları, kendi görev alanına girmediği gerekçesiyle Trabzon Cumhuriyet Savcılığına gönderdi.
28 Mart 2007
Hrant Dink suikastinin kilit ismi Erhan Tuncel'in Trabzon'da gözaltına alındığı sırada, polisin kendisine diğer zanlıların ifadelerini okuduğu ve fikrini aldıktan sonra serbest bıraktığı ortaya çıktı. Dink cinayetine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan ve Tuncel'in ev arkadaşı olan Tuncay Uzundal'in polise verdiği ifadede, diğer zanlıların ifadelerinin Tuncel'e okunduğunu söylediği anlaşıldı.
27 Mart 2007
Hrant Dink'in öldürülmesi ile ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alınan BBP Trabzon İl Başkanı Yaşar Cihan'ın, polise verdiği ifadede Erhan Tuncel ve Yasin Hayal'in Dink'i öldürme planı yaptıklarını Trabzon'da herkesin bildiğini söylediği ileri sürüldü. Gazete haberlerine göre Yaşar Cihan'ın polis ifadesinde "Onları bu plandan vazgeçirmek istedim ama ulaşamadım" diye konuştu.
22 Mart 2007
Erhan Tuncel'in, cinayetin ardından Trabzon istihbarat şubesinde Muhittin Zenit isminde bir polis memuru ile telefonla konuştuğu tespit edildi. 6 ay önce Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nden Bayburt'a tayini çıkan M.Z.'nin Erhan Tuncel'e, "Cinayeti sizinkiler mi işledi? Cinayet bana anlattığın gibi mi işlendi? Yasin mi vurdu?" şeklinde sorular sorduğu öne sürüldü.
28 Şubat 2007
İl İdare Kurulu Ahmet İlhan Güler (A.İ.G.) hakkında soruşturma izni verdi. A.İ.G bilirkişi raporu olmadığı gerekçesiyle, Dink ailesi ise diğer görevliler hakkında soruşturma izni verilmemesi gerekçesiyle bu karara itiraz etti.
26 Şubat 2007
Ön inceleme raporunda müfettişler Ahmet İlhan Güler hakkında soruşturma izni verilmesi gerektiği yönünde görüş bildirdi
22 Şubat 2007
Trabzon Emniyet Müdürlüğü görevlileri hakkında, ailenin şikayeti ve basında çıkan haberler üzerine İçişleri Bakanlığı resen inceleme başlattı. Bu inceleme sırasında müfettişler, Erhan Tuncel'in hukuka aykırı bir biçimde yardımcı haber elemanı yapılması ve "kanlı pantolon"a ilişkin olarak, bu fiillerin suç işlendikten sonra gerçekleşen fiiller olduğu ve bu nedenle adli görev kapsamında olduğu gerekçesiyle yaptıkları incelemeye son vermişler ve 22.02.2007 tarihinde düzenledikleri raporla dosya ve belgelerin Trabzon Cumhuriyet Savcılığına gönderilmesine karar vermişlerdir.
6 Şubat 2007
Hrant Dink suikastinin planlayıcıları arasında olduğu anlaşılan Erhan Tuncel'in, Hrant Dink'in Yasin Hayal tarafından öldürüleceğini Şubat 2006'da polise bildirdiği, Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nün de durumu Ankara'daki Emniyet Genel Müdürlüğü ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne rapor ettiği belirlendi.
4 Şubat 2007
Afyonkarahisar Atatürk Stadı'nda, tribünler Hrant'ın katilini destekleyen sloganlarla "Hepimiz Ogün'üz" diye bağırdı ve beyaz bere taktılar.
2 Şubat 2007
Katil zanlisi O.S'nin Samsun'da yakalandıktan sonra Atatürk'ün sözünün yazılı olduğu Türk Bayraklı poster önünde poz verdiği fotoğrafları ile jandarma ve polislerle birlikte çekilmiş video görüntüleri ortaya çıktı.
30 Ocak 2007
Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nün, Gazeteci Hrant Dink'in öldürüleceği ihbarında bulunan "kilit isim" Erhan Tuncel'den aldığı bilgiyi cinayetten tam 11 ay önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne ilettiği iddia edildi.
24 Ocak 2007
Emniyetteki sorgusunun ardından Beşiktaş adliyesine çıkarılan Yasin Hayal, gazetecilere "Orhan Pamuk akıllı olsun akıllı" diye seslendi. Aynı gün adliyede azmettirici Yasin Hayal ile katil zanlısı O.S. ilk kez yüzyüze geldi. O.S.'nin bu yüzleşmede Hayal'e, "Onu niye bana öldürttün" dediği öğrenildi. O.S., "Yasin Hayal öldür" dedi "öldürdüm" diye ifade verdi.
23 Ocak 2007
Yasin Hayal'in, cinayetten önce Trabzon'da yaşayan emekli bir albayla sık sık bir araya geldiği iddia edildi. Yasin Hayal'in, 'ulusalcı' görüşleriyle tanınan ve Trabzon'da etkili bir cemaatle de ilişkisi olan emekli albay H.M.B.'nin görüşlerinden etkilenerek Dink cinayetini planlamış olabileceği ileri sürüldü. O.S. ve Yasin Hayal'in yaşadığı Pelitli Beldesi'nde jandarma komutanlığınca belediye hoparlöründen "sivil kişilere bilgi verilmemesi yönünde uyarı anonsu yapıldığı açıklandı.
21 Ocak 2007
Zanlı O.S.'nin yapılan takip sonucu 20 Ocak Cumartesi günü saat 23.00 sıralarında Samsun Otogarında yakalandığı açıklandı. Katil zanlısı O.S.'nin, Samsun'da yakalandıktan sonra jandarma karakolunda verdiği ilk ifadede "Cinayeti tek başına işledim. Dink'in internetteki yazılarını okudum, kanıma dokunuyordu öldürmeye karar verdim İstanbul'a gidip yaptım" dediği; İstanbul'a getirildikten sonraki ilk ifadesinde ise Suikast öncesi Trabzon'da yaylada atış talimi yaptıklarını, 10 genç arasında silahı iyi tutup hızlı koştuğu için kendisinin seçildiğini anlattı. İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, cinayetin herhangi bir siyasi boyutu ve örgüt bağlantısının bulunmadığını suikastın milliyetçi duygularla düzenlendiğini açıkladı.
20 Ocak 2007
Ogün Samast'ın akrabası jandarmayı arayıp cinayeti Ogün'ün işlediğini söyledi. Arkadaşlarıyla İstanbul'a gittiğini söylediği ihbar tutanağının tarihi 9 gün sonrası olarak yazılmış. Bu ihbar dava dosyasında yok! Şimşek ve Şahin'in dava dosyasından çıktı. Zanlı O.S.'nin yapılan takip sonucu 20 Ocak Cumartesi günü saat 23.00 sıralarında Samsun Otogarında yakalandığı açıklandı.
19 Ocak 2007
Hrant Dink, Halaskargazi Caddesi üzerinde bulunan Agos Gazetesi'nden çıkışında saat 15.00 sıralarında uğradığı silahlı saldırı sonucu olay yerinde hayatını kaybetti.(Kaynak: Islah Haber)