Doğanın talanına kılıf hazırlanıyor!
Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı’nda yapılacak olan değişiklikler, doğayı koruma çabalarının “yatırım” adı altında sürdürülen “talan” anlayışına terk edilmesine yasal zemin hazırlıyor.
İslam ve Hayat
Bürokratik egemenlik anlayışı, Hükümet'in doğayı "koruma"ya yönelik kanun değişikliğinde de etkisini gösteriyor ve Çevre ve Orman Bakanlığı, yeni değişiklikle her durumda tek başına “son sözü” söyleyebilecek bir konuma getiriliyor.
Yasanın bu haliyle Hükümet’in elini güçlendireceği çok açık. Hükümet böylece özellikle HES’lerin inşaatlarında kendisine engel teşkil eden birçok kurumu ve kanunu da devre dışı bırakmayı amaçlıyor.
Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu’ndaki değişikliklerin korumaktan ziyade yeni alanları da ranta açarak doğanın ifsadını hızlandıracağı gözüküyor. Bu, doğal zenginliklerin ve doğal koruma alanlarının geri dönüşü mümkün olmayacak şekilde zarar görmesi demektir. Lakin herşeye “ekonomik çıkar” odaklı bakan siyasal iktidar, burada da istediğini yapmaya devam ediyor.
Karadeniz Bölgesi’ndeki HES’lerin inşaatları sırasında doğaya verilen tahribat büyüyor.