Dört ilke değişmedi, değişmeyecek
Başbakanlık Merkez Bina`da Tunus`tan gelen gençleri kabul eden Başbakan Yardımcısı Arınç, demokrasi, hukuk devleti ve laiklikle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Arınç, Türkiye Cumhuriyeti`nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu söyleyerek, `Bu ilke bundan sonra da değişmeyecek``
Arınç, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu söyleyerek, "Bu ilke bundan sonra da değişmeyecek''
Başbakanlık Merkez Bina'da Tunus'tan gelen gençleri kabul eden Başbakan Yardımcısı Arınç, demokrasi, hukuk devleti ve laiklikle ilgili değerlendirmelerde bulundu.Tunus ile Türkiye arasında ortak geçmiş, kültür ve inanç bağları olduğunu ifade eden Arınç, iki ülkenin yıllardır dost olduğunu belirtti.
Farklı siyasi fikirleri taşımanın zenginlik olduğunu dile getiren Arınç, bunun demokrasilerde de önemli yeri olduğunu kaydetti. Arınç, ''Farklılıklarımızı zenginlik olarak kabul etmek lazım. Farklı olanları yok etmek yerine toplumun onlarla zenginleşeceğini düşünmemiz lazım'' dedi.
Anayasa'ya göre Türkiye Cumhuriyeti'nin dört özelliğini demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak sıralayan Arınç, şöyle konuştu: ''Bu ilke bugüne kadar değişmedi, bundan sonra da değişmeyecek. Bununla şunu amaçlıyoruz; demokratik olması, demokrasi ve onun olmazsa olmazı diyeceğimiz çoğulculuk, katılımcılık gibi herkesin alınacak kararlarda söz sahibi olması gibi, herkesin kendi kimliğini rahatlıkla ifade edebilmesi gibi dünyadaki demokrasinin ortak paydasına sahip olmak. Demokrasinin karşılığı totaliter, monarşi sistemleridir. Biz demokrasiyi en güçlü şekilde yaşatmalıyız ki insanlar daha rahat nefes alabilsinler, kendi kimliklerini, düşüncelerini, davranışlarını serbestçe ortaya koyabilsinler. Özgürlükler esas olsun, yasaklamalar istisnai olsun. İfade özgürlüğü olsun, seyahat özgürlüğü olsun, inanç özgürlüğü olsun demokrasinin, Avrupa İnsan Hakları SÖzleşmesi veya BM İnsan Hakları SÖzleşmesi'nin veya doğuştan, Allah tarafından insanlara bahşedilen yaradılışımızla ilgili özgürlüklerin mutlaka tanınması lazım.''
Arınç, Türkiye'nin hukuk kurallarının geçerli olduğu bir ülke olduğunu belirterek, ''Hukuk dışı hiçbir eyleme müsaade etmeyiz. Yürütmenin yani hükümetlerin iktidar gücünün mutlaka hukukla sınırlı olmasını, hukukla denetlenmesini arzu ederiz. Hukuk devleti aynı zamanda bağımsız mahkemelerin tarafsız olmasını da gerektiriyor'' dedi.
Türkiye'nin laikliği çok önceden benimsediğini anlatan Arınç, şöyle devam etti:
''Laikliği dinsizlik olarak değil, din ve vicdan özgürlüğü olarak anladığımızı Anayasamıza yazmışız. Yani Anayasamızın gerekçesinde laiklik dinsizlik ya da din dışılık değil, herkesin inancına saygı göstermektir, o inancın gereğini yapmalarına müsaade etmektir. Türk laikliği biraz Fransa'dakine benzer. Oradaki laikliğin, ABD'de, Anglo-Sakson hukukundaki laiklik gibi insanların inansa da inanmasa da düşüncelerinde özgür olmasını, devletin dininin olmamasını, devletin bütün dinlere, mezheplere eşit mesafede olmasını, birbirleri arasında kayırmacılık yapmamasını arzu ediyoruz. Bizim anladığımız manada laiklik, kıyafetiyle, inancıyla, ibadetiyle herkesin inandığını, özgürce yerine getirebilmesidir.''Artık sivil hükümetler hükmedecek
Arınç, bugünlerde Türkiye'de yeni bir anayasa yapma gayreti olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin askeri darbeler yaşadığını, anayasaların da darbeciler tarafından yapıldığını söyledi. Türkiye'nin hükümetleri döneminde darbelerden, darbecilerden hesap sorduğunu anlatan Arınç, ''Yaptığımız Anayasa değişiklikleri ve kanunlarla artık Türkiye'de halkın seçtiği sivil hükümetler hükmedecekler. Asker kendi görevini yapacak. Askerin görevi, ülkenin bağımsızlığını dışarıya karşı muhafaza etmek, içeride de güvenlik hizmetlerinde bulunmak'' dedi.
Arınç, şu anda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin batı ülkelerinde olduğu gibi kendi asli görevini başarıyla yapma konusunda önemli bir sınav verdiğini de söyledi.
Arınç, bütün siyasi partilerle hazırladıkları yeni anayasanın yıl sonuna kadar gerçekleşmesi için çalışacaklarını kaydetti.Terör değerlendirmesi
Başbakan Yardımcısı Arınç, Rumeli Balkan Federasyonu yönetimini kabulünde Hakkari'deki terör saldırısına değindi. Arınç, şunları söyledi: ''Bu acının bir an evvel bitmesi, Türkiye'nin bu terör belasından bir an önce kurtulması dileğimiz. Buna ilişkin gelişmeler de takip ediliyor. Bakanlarımız, Genelkurmay Başkanımız ve diğer yetkililer olay yerindeydiler. Ankara'ya dönüyorlar.
Bütün milletçe ne yapılması gerektiğini, neler yapıldığını, bundan sonra neler yapılacağını hep beraber düşünüyoruz, kararlaştırıyoruz ve yerine getiriyoruz. ''
(Kaynak: Köklü Değişim)
-
fatma 23-06-2012 12:59
Videosunu izlediğim eski bir programda, Sn.Arınç'ın, Sn.Ercümend Özkan'la tartışırken sarfettiği bir sözü vardı."Ercümend Bey'in tarif ettiği din doğru ve olması gerekendir,ama..." şeklinde devam ediyordu. Bu dinde dört ilke değişmedi ve değişmeyecek ise, İslam'da temel ve TEK ilke, yani TEVHİD ilkesi de asla değişmeyecek ve değişmez. Değiştirilmeye çalışılırsa, mensubunu kurtarmayacak işte böyle sahte dinler ortaya çıkacak. Çağlar boyunca süregelen bu durum, ne tevhid gerçeğini, ne de tevhid ehlinin, bu TEK ilkeye bağlanarak yaşamasını allah'ın izni ile etkilememiş, etkilemeyecek.