15-01-2013 21:58

Dünden bugüne cahiliye

Bu cahiliye hayatından nasıl kurtulabiliriz? Yüce Allah bizlerin kurtuluşa ermesi için indirdiği Kur’an yoluyla, Allah’a ve peygambere itaat ederek, Allah’a ortaklar koşmayarak... Bizlere kurtuluşun kapıları ancak böylelikle açılır.

Dünden bugüne cahiliye

Dünden bugüne cahiliye

İslam Başaran / İslam ve Hayat

Bugünki toplumda yaşanan din tamamıyla batıllaşmış, İslam dışı bir din haline getirilmiştir. Atalardan kalma batıl inançlarla doldurulmuş olup gerçek islam, dininden uzaklaştırılmıştır. Tıpkı bundan bindörtyüz yıl önce cahiliye döneminde yaşanmakta olan din topluluğu gibi. Cahiliye döneminde insanlar fuhuş, zina, faizcilik, bebekleri diri diri gömerlerdi günümüz de ise kürtaj ile bebekleri katletmekteler günümüz de olduğu gibi o dönemde de toplum olarak ayıplanmazdı, normal gibi görülüp yaşam haline getirilmişti tıpkı günümüz de olduğu gibi. 

Cahiliye döneminde ki insanlar kendi elleriyle yonttuğu taştan, tahtadan putlara saygı gösteriyor o heykellere tapıyorlardı, o gün ki putların isimleri Hubel, Lat, Menat, Uzza adı verilmişti bu putlar aslında o dönem de yaşayan toplum da belli bir saygınlık kazanmış kişilerdi zamanla putlaştırılmışlar ve tapınır hale getirilmişlerdir. Hatta o heykellere kurbanlar adıyorlar tarımdan elde ettikleri hasatların belli bir kısmını heykellerin önüne bırakıyorlardı.

Bugünki toplumumuzdaki insanların fıtratları bozulmuş yine putculuk yaşamlarına dönüş yapmışlardır, günümüzde ki heykellerin (putların) önüne çelenkler bırakılıp o heykellerin karşısında saygı duyulmakta onu ata olarak ilan etmekte olup onun kanunlarını kabul edip  allah’ın kanunlarını red edip onun kanunlarını çağdaş, ilerici görüp benimsemek bunu yaşam haline getirerek insanlara dayatmakta olup bu yaklaşım toplumu, insanları  din içerisinde şirk’e sürüklemekte  Allah’ın koymuş olduğu kanun ve hükümleri gericilik, yobazlık, örümcek kafalılık die göstermek  te olup Allah’ın dinini ve kanunlarını küçümseyerek toplumu, insanları kafirliğe ve müşkirliğe  itmektedirler. Bu heykeller bizlerin hayatı içerisine kadar girmiştir.

Meydanlarda, okullarda, devlet dairelerinde, işyerlerinde, tıpkı cahiliye dönemindeki insanların yaşamı gibi bizler de toplum olarak yaşamaktayız. Peki bu cahiliye hayatından nasıl kurtulabiliriz? Yüce Allah bizlerin kurtuluşa ermesi için indirdiği Kur’an yoluyla, Allah’a ve peygambere itaat ederek,  Allah’a ortaklar koşmayarak... Bizlere kurtuluşun kapıları ancak böylelikle açılır. İnsanların kendi elleriyle yontuğu taştan, tahtadan, putlarla ilgili Rabbimiz bizleri kitabı Kur'an’da ayetleriyle uyarmıştır. 

De ki: "Allah'ı bırakıp da, sizin için ne bir zarara ne de bir yarara gücü yeten şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir." maide/76   

Kim, Allah'ı bırakıp da, kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere tapandan daha sapıktır? Oysa onlar, bunların tapınmalarından habersizdirler. Ahkaf/5

De ki: "Allah doğru söylemiştir. Öyle ise hakka yönelen İbrahim'in dinine uyun. O, Allah'a ortak koşanlardan değildi."  Al-i imran/95

Yüce Allah  böylece, insanları ayetleriyle uyarıyor ve dosdoğru yola (Kur'an’a) yönlendiriyor.  Putlara, heykellere tapmak,  saygı göstermek Allah’a ortak koşmak gibi davranışlar tamamıyla İslam dışı olmakta ve şirk günahına tekamül etmektedir.      Şirk günahı: Allahtan başka birtakım insanların veya kurumların da hükümde söz sahibi olabileceklerine inanmalarıdır. Bunun da nedeni ise insanların Kur-an'dan uzaklaşmış olmasıdır. Bu uzaklaşma insanları batı kültürüne çekmekte,  tamamıyla batılılaşma duygusuyla, onlar gibi olma, onlar gibi giyinme, onlar gibi yaşama istek duygusu onlarla özleşme mücadelesi insanları ve toplumu dinden ve Kur-an'dan kopma noktasına getirmiştir.

Bu kopukluk insanlara cehennem kapılarını açmıştır. İnsanlar farkında olmadan kendilerine kâfirlik, müşriklik, fasıklık sıfatlarını kazanmışlardır. Müşrik:  Allah’ın hükümlerini reddedip Allah'a karşı ortak koşmak, Allah'ın emirlerine başkaldırmaktır. Şirk günahı ve müşriklikle ilgili Rabbimiz bizleri kitabı Kur-an’da ayetleriyle uyarmıştır.    

Şüphesiz Yüce Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bunun dışında kalan (günah) ları ise dilediği kimseler için bağışlar. Allah'a şirk koşan kimse, şüphesiz büyük bir günah işleyerek iftira etmiş olur. Nisa/48 

…Allah'a ortak koşan, (topluluk) kuşkusuz, derin bir sapıklığa düşmüştür. Nisa/116    

Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata sımsıkı tutun. Allah'ın yaratmasında hiçbir değiştirme yoktur. İşte bu dosdoğru dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler. Rum/30  

Bunlar, Rabbinin sana vahyettiği bazı hikmetlerdir. Allah ile birlikte başka ilah edinme. Sonra kınanmış ve Allah'ın rahmetinden kovulmuş olarak cehenneme atılırsın. İsra/39  

Evet, kötülük işleyip suçu benliğini kaplamış (ve böylece şirke düşmüş) olan kimseler var ya, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır. Bakara/81    

Yüce Allah kullarına böylece ayetlerini açıklamış ve insan soyunu Kur-an’dan hesaba çekecektir. İslam’dan görünüp Allah’a karşı münafıklık yapanlar, dinden,  İslam’dan görünüp Allah’ın hükümlerini kabul etmeyenler münafık olarak, Kur-an ile bizlere bildirilmiştir.    

Münafıklık: İslam'dan, Müslümanlardan görünen Allah'ın hükümlerine itaat etmeyen, namazını kılıp insan hükmüyle hareket eden, dinde gösterişçilik ve geçimini dinden sağlayana denir. Bizler bu dünya ya bir kere geliyoruz, Bizlere ne oluyor ki ellerinde Kur'an olmayan Allah'ın hükümlerini Reddetmiş kişilere uyuyor ve tabii oluyoruz. Bizler bu insanlara tabii olduğumuz sürece cennet kapıları bizlere kapalı kalacaktır.

Tek kurtuluş Kur'an'dadır. Kur'an'a tabi olursak, Kur'an'ı anlayarak okursak, hayatımıza geçirirsek kurtuluşa erenlerden oluruz. Allah insanların hidayet duasına karşılık Kur-an'ı vermiştir ki dileyenler hidayete ersin. Yıllardır uzak kaldığımız Kur'an bizlere hidayet kapısı olmakta ve büyük hikmet ihsan etmektedir. Vekil olarak bizlere Allah yeter. Rabbimiz bizlere kitabı Kur’an’da münafıkların özelliklerini şöyle bizlere bildirmekte:

İyi bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat farkında değillerdir. Onlara, "İnsanların inandıkları gibi siz de inanın" denildiğinde ise, "Biz de akılsızlar gibi iman mı edelim?" derler. İyi bilin ki, asıl akılsızlar kendileridir, fakat bilmezler. İman edenlerle karşılaştıkları zaman, "İnandık" derler. Fakat şeytanlarıyla (münafık dostlarıyla) yalnız kaldıkları zaman, "Şüphesiz, biz sizinle beraberiz. Biz ancak onlarla alay ediyoruz" derler. Gerçekte Allah onlarla alay eder (alaylarından dolayı onları cezalandırır); azgınlıkları içinde bocalayıp dururlarken onlara mühlet verir. İşte onlar, hidayete karşılık sapıklığı satın almış kimselerdir. Bu yüzden alışverişleri onlara kâr getirmemiş ve (sonuçta) doğru yolu bulamamışlardır. Onların durumu, (geceleyin) ateş yakan kimsenin durumuna benzer: Ateş tam çevresini aydınlattığı sırada Allah ışıklarını yok ediverir de onları göremez bir şekilde karanlıklar içinde bırakıverir. onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler.  Bakara/12,13,14,15,16,17,18    

Şu dünyada kör olan kimse, ahirette de kördür (dünyada doğru yolu göremeyen, ahirette de kurtuluş yolunu göremeyecektir, hatta onun) yolu daha da sapıktır. İsra/72    

Öyleyse Allah'a itaat edin, peygambere itaat edin ve Allah'a karşı gelmekten sakının. Şayet yüz çevirirseniz bilmiş olun ki elçimize düşen sadece apaçık tebliğdir. maide/92 

Yüce Allah, ayetleriyle kitabı Kur’an’da bizleri şirke karşı, müşrikliğe karşı, münafıklığa karşı, işte böyle uyarmıştır. Allah tüm peygamberleri toplumları düzeltmek ve insanı, insana kulluktan sakındırmak, şirkten kurtarmak için göndermiştir. “Kafirleri, zalimleri ülke sınırları dışında görmeyelim, onlar Kur'an sınırları dışında olanlardır.”   

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !