28-05-2012 11:14

El-Hula katliamı İstanbul Teşvikiye`de protesto edildi

Suriye`de Humus`un El-Hula semtinde yapılan katliam bugün Teşvikiye`de protesto edildi.

El-Hula katliamı İstanbul Teşvikiye`de protesto edildi

Suriye’de Esed çetesinin 1 yılı aşkın bir süredir devam ettirdiği katliamlarda son olarak Humus’un El-Hula semtinde yaptığı özellikle kadın ve çocukların içinde bulunduğu onlarca kişiyi öldürmesini protesto etmek amacıyla bugün Teşvikiye’de bulunan Suriye Konsolosluğu önünde bir eylem düzenlendi.

Suriye Halkıyla Dayanışma Platformu’nun düzenlediği eylemde Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya,İHH Yönetim Kurulu Üyesi Osman Atalay, İMKANDER Genel Başkanı Murat Özer, Suriye Ulusal Konsey üyesi Fevzi Zakiroğlu ve Esed rejiminin elinde yaklaşık 2  ay tutuklu bulunduktan sonra kısa bir süre önce Türkiye’ye dönen gazeteci Adem Özköse konuşma yaptılar. Bahadır Kurbanoğlu’nun yönettiği eylemde Esed çetesinin işkencesine maruz kalmış bir Suriyeli de konuşma yaptı.

Eylemde “İnsanlık Onuru Suriye’de Ölmesin!”, “Stop The Massacre In Syria!”, “ Katil Baas Ordusuna Karşı, Yaşasın Suriye Halkının Özgür Ordusu!” , “Suriye’ye Özgürlük Direnişle Gelecek!”, “Allah’ın Yardımıyla Zafer Yakındır!” yazılı dövizler tutulurken “Suriye Halkı Yalnız Değildir”, “Yaşasın Halkın Özgür Ordusu!”, “Ya Allah Menne Ğayrek Ya Allah!”, “Lebbeyk Lebbeyk Lebbeyke Ya Allah!”, “Katil Rusya Suriye’den Defol!”, “Suriye Halkı Yalnız Değildir”, “Katil Esed, İşbirlikçi İran!”, “Uyan, Diren , Özgürleş!” sloganları atıldı.

Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya yaptığı konuşmada Suriye’de katliamların sürdüğünü ve bütün insanlığın bu suça ortak olduğunu vurguladı. “Suriye’de öldürülen insanlar bizim kardeşlerimizdir. Bu insanlar için ağlamak hiçbir şey ifade etmez. Bir insan biraz vicdan sahibi ise bu zulme tavır almalıdır.” diyen Kaya,  “Suriye’de şehid olan 10 bini aşkın insanın sorumlusu zalim Beşşar Esed rejimidir. Bu halk silah kullandığı için değil silahlanamadığı için öldürülüyor. Özellikle bölge ülkeleri bir an önce Suriye halkına silah temin etmelidir.” ifadesiyle atılması gereken adımların altını çizdi. Kaya son olarak zulmü lanetlemenin tek başına eksik kaldığını ve mutlaka direnişin de desteklenmesi gerektiği belirtti ve direnen Suriye halkını selamladı.

Gazeteci Adem Özköse kendisinin serbest kaldığı için Allah’a hamd ettiğini ifade ettikten sonra Suriye’de kendisi gibi özgürlüğünden mahrum bırakılan 20 milyon insan olduğunu söyledi. “Suriye’de yaşanan bu tablo karşısında insanlar sokağa dökülmeli, bu meydanlar taşmalı.” dedi ve “Suriye’de  yapılan katliamlardan en az Esed kadar İran, Rusya ve Çin’de sorumludur.” İfadesiyle zalimle işbirliği yapanların nasıl bir tabloya imza attıklarını belirtti.

İHH Yönetim Kurulu Üyesi Osman Atalay, “Humus şehri bugün ikinci Srebrenitsa olmuştur. Uluslar arası kuruluşların sessizliği Humus’ta ikinci bir Çetnik katliamı yaşanıyor.” ifadesiyle konuşmasına başladı ve “Suriye’de yaşanılan katliama sessiz kalan birçok ülkenin yanında Suriye, Çin, İran ve bazı batılı ülkeler maddi destekte bulunuyor.” dedi.

Suriye Ulusal Konseyi üyesi Fevzi Zakiroğlu konuşmasının başında Suriye’de artık her gün bir katliamın yaşandığını ve Uluslar arası camianın buna alıştığını ifade etti. Uluslar arası kuruluşların gözlemcilerinin Suriye’de katliamlara sessiz kaldığını belirten Zakiroğlu “Annan Planı ölü doğan bir uygulamadır. Esed rejimi bu planı uygulamayacak, ilk 30 gününde binden fazla insanın öldüğü 90 günlük süreçte üç bine yakın insan ölecek.” dedi ve Suriye halkının Müslüman ülkelerden yardım beklediğini vurguladı.

İMKANDER Genel Başkanı Murat Özer Suriye direnişine destek veren insanları NATO ve Amerika yandaşlığıyla suçlayanların bugüne kadar bu insanların Afganistan’dan Irak’a kadar NATO'yla savaştığını görmediğini belirterek başladığı konuşmasına “Bizler Birleşmiş Milletler’e asla güvenmedik, çünkü katiller Bosna’da Srebrenitsa’da ve birçok yerde BM gözetiminde katletti kardeşlerimizi.” şeklinde devam etti. BM gözlemcilerinin şimdi de Suriye’de gerçekleştirilen katliama sessiz kaldığını ifade eden Özer uluslar arası kuruluşların kendi çıkarları gereği ancak direnişçiler zafere yaklaştığı zaman rejime yardım etmek adına müdahale edebileceklerini vurgulayarak Batı’nın Esed rejimine açık bir destek verdiğini belirtti. İran ve Hizbullah’ın da bu katliamlara sessiz kaldığını söyleyen Özer “Vahdet söylemlerinin ardında Ümmet kana bulanıyor.” sözleriyle zulme sessiz kalındığını kaydetti.

Murat Özer’in konuşmasının ardından Esed rejiminin işkencelerine maruz kalan bir Suriyeli de Arapça bir konuşma yaptı.

Eylem direnişin sembolü haline gelen sloganların ve Arapça ezgilerin söylenmesi ile son buldu.

tesvikiye_suriye_protesto-(3).jpg

(Kaynak: Haksöz Haber)

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !