01-03-2018 13:48

Gökhan Açıkkollu`nun hesabını kim, nasıl verebilir?

Müsteşar Tekin, Bakanlığın elinde sanığın FETÖ’yle ilişkisine dair deliller olduğunu belirtiyor... Tamam da, sağ olarak yargılanması sağlanamamış ki... Ölmeden önce yargılanıp suçlu bulunmuş, mahkemede kendini savunmasına rağmen FETÖ’yle irtibatı ispatlanmış ve cezasını çekmek üzere cezaevine sağ salim yollanmış falan da değil ki...

Gökhan Açıkkollu`nun hesabını kim, nasıl verebilir?

Gökhan Açıkkollu hakkında yayılan masumiyetinin anlaşıldığı ve göreve iade kararı çıktığı haberi yanlışmış! MEB sadece standart bir prosedür uygulamış!

Peki, MEB Müsteşarının açıklamasında   | rokettube |    yer alan ve sonuçta emniyetten cenazesi çıkmış genç bir insanın hiçbir yargılama olmadan mahkum edilmesine dair ifadeler asgari hukuk ve vicdan normlarına sığıyor mu?

Akif Beki 15 Temmuz’dan 4 gün sonra gözaltına alınıp, nezarethanede can veren öğretmen Gökhan Açıkkollu hakkında gündeme gelen tartışmaları ele aldığı yazısında, idari kararlarla insanların rahatlıkla suçlu ilan edilmesi olgusunun içerdiği çarpıklığa değiniyor.

Akif Beki’nin Karar’daki köşesinde yayınlanan konuyla alakalı bugünkü (1 Mart 2018) yazısı şöyle:

Ama Suçu Kesinleşmiş Falan da Değildi

15 Temmuz ihanetinden 4 gün sonra, Milli Eğitim Bakanlığı’nca idari kararla görevden uzaklaştırılmış bir öğretmen...

“FETÖ’yle irtibatlı olduğu düşünüldüğünden” diye yazıyor açığa alma gerekçesinde.

Bir 4 gün sonra da, sosyal medyada FETÖ propagandası yapanlara yönelik bir operasyon kapsamında gözaltına alınmış.

Nezarethanede geçirdiği 13 gün içinde, darp şikayetiyle ve koma halinde 2 defa hastaneye kaldırılmış.

Derken...

Yargılaması başlamadan, davası açılmadan, savcılıkça ifadesi dahi alınmadan hayatını kaybetmiş.

Ölüm nedeni, kayıtlara kalp krizi olarak geçmiş. Polis sorgusunda gördüğü kötü muameleye bağlı deniyor.

Ama bitmemiş...

Cenazesinin Adli Tıp’tan, ‘ancak hainler mezarlığına gömülmesi’ şartıyla ailesine verildiği söyleniyor.

Üstüne, gasilhane görevlileri, yıkamayı kabul etmiyor.

Diyanet imamları da cenaze namazını kıldırmayı reddediyor.

Ve üstünden bir buçuk yıl geçtikten sonra MEB, Göhkan Açıkkollu hakkındaki uzaklaştırma tedbirinin kaldırıldığını bir yazıyla ilgililere bildiriyor.

Pandomim kopmaz mı, e kopar tabii...

***

Gökhan öğretmenin tüm olanlardan sonra ‘göreve iadesi’, FETÖ yargılamalarıyla ilgili tartışma ve tepkileri alevlendirdi.

Öldükten sonra suçsuz çıktığı, mahkemede masum bulunduğu, FETÖ’cülükten aklandığı dahi yazılıp çiziliyor.

MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, dün Twitter hesabından bu tür haberlere isyan ediyordu.

Önce hakkını teslim edelim.

‘Dirisini ihraç edip ölüsünü göreve iade ettiler’ diye karikatürize edilecek, garabete indirgenecek bir durum değil.

Neden gecikildiği sorgulanabilir belki...Ancak bir memur hakkında, vefatı dolayısıyla artık fiilen uygulanabilirliği kalmayan, geçerliliğini kaybetmiş bir idari işlemin iptali söz konusu.

Bununla birlikte, Yusuf Tekin’in isyanında hiç de haklı olmadığı yerler de var.

Gökhan öğretmen için “Suçsuz falan bulunmamıştır” diyor.

Bakanlık yazısını çarpıtanları kınamasına, yermesine bir şey demem.

xxx

Müsteşar Tekin, Bakanlığın elinde sanığın FETÖ’yle ilişkisine dair deliller olduğunu belirtiyor...

Tamam da, sağ olarak yargılanması sağlanamamış ki...

Ölmeden önce yargılanıp suçlu bulunmuş, mahkemede kendini savunmasına rağmen FETÖ’yle irtibatı ispatlanmış ve cezasını çekmek üzere cezaevine sağ salim yollanmış falan da değil ki...

Elinizdekilere binaen idari bir tedbirle görevden geçici uzaklaştırabilirsiniz. Ama yargı kararıyla sabit görülmeden suçluluğuna hükmedebilir misiniz?

Suçluluğu yargıda kesinleşmediği sürece kimseye suçlu muamelesi yapılamaz, kaide açık değil mi?

FETÖ’yle mücadelenin en zor yanı bu...

İdari kararla suçlu ilan etmek, medyada suçu sabitmiş gibi gösterip yargısız infaz yapmak, lekelenmeme hakkını çiğnemek, adil yargılanma imkanı tanımamak, aklanma fırsatı vermemek gibi sorunlar yaşanıyor.

Yaşanmıyor diyenler, baştan bir daha okusun.

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !