18-02-2012 10:22

Gül`ün NATO`nun merkez ülkesi olma övüncü

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye`nin, İslam coğrafyasının milyonlarca çocuğunu babasız, kadınlarını dul bırakmak suretiyle coğrafyaya kan ve gözyaşından başka bir şey getirmeyen NATO ittifakının merkez ülkesi haline gelmesinden büyük bir övünçle bahsetti.

Gül`ün NATO`nun merkez ülkesi olma övüncü

 

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin NATO'ya üye oluşunun 60. yıldönümü sebebiyle yayımladığı mesajda değerlendirmelerde bulundu. Arap Baharı ve Suriye’deki şiddete atıfta bulunan Gül, uluslararası camianın gündeminde bulunan tehdit, kriz, dönüşüm ve fırsatların önemli bir bölümünün Türkiye’yi çevreleyen coğrafyalarda yaşandığına dikkat çekti.   

NATO üyeliğinin 60. yıldönümünde, Türkiye’nin ittifaka olan desteğini devam ettireceğini söyleyen Gül, İttifak’ın önümüzdeki dönemde dünya güvenliği ve istikrarına katkılarını aynı başarıyla sürdüreceğine işaret etti. NATO ittifakının kurulduğu 1949 yılından başlayarak, İkinci Dünya Savaşı'nda büyük yıkıma uğrayan Batı Avrupa ülkelerinin güvenliğinin sağlanmasında ve yeniden imarında hayati bir rol oynadığına dikkat çeken Gül, Türkiye, bu dönemde özgür dünyanın güvenliğinin sağlanması ve değerlerinin savunulması bakımından o günkü ekonomik gücünün çok daha ötesinde büyük fedakarlıklara katlandığını söyledi.   

Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle NATO'nun rolünün bu ülkelerle sınırlı kalmadığını belirten Gül, “Transatlantik bölgesinin güvenliğindeki yeri zamanla genişlemiştir. Başlangıçta 12 ülke tarafından imzalanan Vaşington Antlaşması'yla kurulan İttifak’ın, bugün 28 müttefikten oluşması, pek çok ülkenin örgüte üye olmak istemesi ve dünya genelinde 40’ı aşkın ülke ile ortaklığının bulunması bunun en açık kanıtıdır. Türkiye, bu süreçte de İttifak’ın en etkin ve aktif üyelerinden biri olarak önemli roller üstlenmiş ve büyük başarılara imza atmıştır.” bilgisini verdi. 

NATO’nun, Soğuk Savaş'ın sona ermesinden sonra, bir yandan eski Varşova Paktı ve SSCB’nin ardılı olan ülkelerle yeni ortaklık ilişkilerinin geliştirildiğini ifade eden Gül, diğer yandan, artık ileri refah düzeyine ulaşmış bulunan Avrupalı müttefiklerin daha fazla sorumluluk üstlenebilecekleri yeni düzenlemeleri yürürlüğe koyduğuna vurgu yaptı. Avrupa-Atlantik bölgesinde düşman ülkeler değil, ortak değerleri ve ilkeleri paylaşan geniş bir aile bulunduğunu dile getiren Gül, şu mesajlara yer verdi:
    

“Bu yeni oluşan ortamda, Avrupa'nın daha fazla sorumluluk üstlenmesi de doğal bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmıştır. Tüm Avrupalı müttefiklerin, bu sorumluluğu üstlenirken hakça ve kapsayıcı bir düzenleme ortaya koyacaklarına inanıyorum. Demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi ortak değerleri paylaşan ülkelerin ittifakı olan NATO, Avrupa'da hakça ve kalıcı bir barış ortamının kurulmasına yönelik temel amacını her zaman korumuştur. Türkiye, Cumhuriyetimizin kurucusu Aziz Atatürk'ün belirlediği ilkelerin doğal bir sonucu olarak NATO'daki 60 yıllık üyeliği boyunca, müttefikleriyle paylaştığı çağdaş değerlerin, barış ve özgürlüğün yayılması noktasında İttifak’a çok önemli katkılarda bulunmuştur.” 

(Kaynak: CİHAN)

YORUMLAR
  • Muradi   23-02-2012 00:17

    Herkese gülücükier dağıtan hoşgörü mezhebinin müdavimleri zalimlerle özdeşleşmekten kurtulamıyorlar.Çünkü onların örnek aldığı kişiler için iktidarda bulunmak haklı olmaya yeterli tek kriterdir.