13-11-2020 07:02

Günümüz çağdaş, Kemalist, Laik zihniyetin, kadına biçtiği model tam bir enkaz şeklindedir

Günümüz çağdaş, Kemalist, Laik zihniyetin, toplum içinde kadına biçtiği model ise tam bir enkaz şeklindedir. Kadınla erkeği sürekli birbirine rakip gören, içi boşaltılmış EŞİTLİK kavramını kullanarak, kadınların birçoğunun feminist bir yaklaşımla erkeklere düşman olmasına sebebiyet veren hastalıklı bu kafa, toplumun inşası için olmazsa olmaz, huzur ve barış içinde yaşaması gereken erkek ve kadın karakterinin birbirleriyle çekişmesine ve birbirlerine karşı üstünlük kurmalarına sebebiyet vererek insanlığın fıtri kodlarıyla oynamıştır.

Günümüz çağdaş, Kemalist, Laik zihniyetin, kadına biçtiği model tam bir enkaz şeklindedir

Kadın, Âdem (as)'dan günümüze kadar her zaman gündemde ve tartışılır olmuştur. Kadın, kimi toplumlarda ezilmiş, hor ve hakir görülmüş, kimi toplumlarda ise aşırı derecede kutsanarak tanrıça yerine konmuştur. İslâm dini, gerek İslâm öncesi toplumlardaki kadına bakış açısı, gerekse her toplumun gelenekselleşmiş örf ve âdetlerine kıyasla, kadının sosyal, ekonomik ve hukukî konumunda önemli değişiklikler yapmıştır.

İslam, kadını beşer olması, kendisini yoktan var eden Rabbine karşı kulluk vazifelerine sahip olması ve toplumu inşa edecek 2 unsurdan biri olması hasebiyle, her zaman erkekle eşit bir varlık olarak değerlendirmiştir. Allah insanları daha huzurlu ve mutlu bir hayat sürmeleri için ( 1 erkek – 1 kadından oluşacak şekilde) çift yaratmıştır. Erkeği, kadına muhtaç; kadını ise erkeğe muhtaç olacak şekilde var etmiştir. Bir başka ifade ile toplumu ve insanlığı inşa etmekle görevli 2 unsur olan kadın ve erkek, birbirlerine üstünlük kursunlar diye değil, bir elmanın iki yarısı gibi birbirlerini tamamlasınlar, eksiklerini, kusur ve küsürlerini izale etsinler diye yaratılmıştır. Erkeksiz kadının hükümsüz olacağı gibi, kadınsız erkeğin de aynı şekilde hükümsüz olması kaçınılmazdır. Dolayısıyla, özellikle şunu ifade etmek isterim ki, insan olarak, birey olarak, şahsiyet olarak, ne erkeğin kadına karşı bir üstünlüğü vardır, ne de kadının erkeğe karşı bir üstünlüğü vardır.

“Kadınlar sizin için birer örtü, sizler de kadınlar için birer örtüsünüz” (Bakara, 2/187)ayeti, kadınla erkeğin birbirleri için neyi ifade ettiğini anlatan, birbirlerine eşit ve birbirlerini tamamlayan iki unsur olduğunu vurgulayan çok önemli bir ayettir.

Kur’an-ı Kerim’in Tevbe suresinin 71. Ayeti kerimesinde, hem hak ve sorumluluklar noktasında hem de netice itibariyle erkeklerle eşit konumda olan bir kadın portresi çizilmektedir. Kadın Allah’ın kulu olması bakımından erkekle eşit seviyededir; dinî hak ve sorumlulukları da aynı düzeydedir.

Hızır Yıldırım'ın makalesini okumak için tıklayın...

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !