İnsanlığın üç düşmanı - II
Karşımızda alelade bir düşman değil, bizi iyi tanıyan bir düşman var. Geçmişimizi biliyor, zaafımızı biliyor, yaptığımız kötü günahları hatırlatır, umutsuzluğa düşürür. Göremediğimiz yerden insana gelir. Sağından, solundan, alttan üsten, arkadan kötülük düşündüğünde, malayani (boş) işlerde, harama meylederken, umutsuzluk aşılamada ve daha birçok meselede gelir ve günahı süsler.
Hızır YILDIRIM
Şimdi de diğer düşman olan şeytanı tanıyalım: Şeytan, insanın imtihan dünyasındaki en önemli rakibi ve düşmanıdır. Görünen düşmana insan tedbir alır da, görünmeyen düşmana nasıl tedbir alacak? İnsanlığın en çok kayıp yaşadığı ve imtihanı kaybettiği alan da tam burasıdır. Anket yapsak anket sorusu: Şeytan apaçık düşmandır, tedbirin var mı? diye. Kaçta kaçı tedbir aldım der acaba? İnanın birçok insan önemsemeyecektir bile. İnsan, hayatını devam ettirmek için birçok tedbirler alır da, bu apaçık düşman olan şeytana tedbir almaz.
Şeytan sizin apaçık düşmanınızdır, öyleyse siz de onu düşman tanıyın. O kendi taraftarlarını, ancak cehennemliklerden olmaya çağırır. Fatır 6.
Kim bu şeytan? Cin taifesinden olan ve zehirli ateşten yaratılan şeytan, ırkçılık girdabına girmiş ve "Ben insandan üstünüm" demiş, günahında ısrar etmiş ve cennetten kovulmuştur. Yani şeytan, ırkçıların atasıdır. Halbuki Rabbimiz, "Üstünlük takvadadır" demiştir.
Şeytan, Allah'ı inkar etmez hatta "Sen benim yüce Rabbimsin" der. "Şu insandan üstünüm" der ve onda da ısrar eder. Rabbimizden müsaade almış olan şeytan, insanların yeniden dirileceği güne kadar insanlara vesvese vererek hak yoldan saptırmak için izin almıştır. İnsan ve şeytanın mücadelesi kıyamet saatine kadar devam edecek. Kim onun iğvalarına uyarsa, birlikte cehenneme gireceklerdir.
Karşımızda alelade bir düşman değil, bizi iyi tanıyan bir düşman var. Geçmişimizi biliyor, zaafımızı biliyor, yaptığımız kötü günahları hatırlatır, umutsuzluğa düşürür. Göremediğimiz yerden insana gelir. Sağından, solundan, alttan üsten, arkadan kötülük düşündüğünde, malayani (boş) işlerde, harama meylederken, umutsuzluk aşılamada ve daha birçok meselede gelir ve günahı süsler.
Şeytanın vesvesesiyle insan günah işler ve bu ona umutsuzluk aşılar. İnsan günaha alışır, sonra "İnsana der ki; uzak dur benden ben Alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım."
Şeytanın yaptırma gücü yok, vesveselerle insanı abluka altına alır. Her besmelesiz yapılan işe ortaktır. Halk arasında cin fikirli denir; aslında şeytan işidir. Her surette gelir insana veya insan şeytanlarını gönderir. Şeytan yapacağı işte sabırlıdır, dedim ya zaaflarımızı iyi biliyor.
En büyük filim arşivi şeytandadır. Filmi çevirir, çevirir izlettirir. Tv karşısına geçen insan masum şeyler izlemeye karar verir. Tv kumandası elindedir ama! Farkında olmadan kumanda şeytanın eline geçmiştir ve kumanda artık seni yönlendirir. Bu sosyal medya için de geçerlidir.
Allah'ın razı olduğu hiçbir amelden hoşlanmaz şeytan. Onu yok etmeye uğraşır, başaramazsa bile sevabını azaltır. Aile işine en çok müdahale ettiği alandır. Basit sebepleri büyütür ve ailenin dağılması için mücadele eder. Veya aileye huzursuzluk aşılar. Karı-kocanın arasına çok vesvese sokar, ana veya babasını evden "huzursuz ev"lere yollatır, çocukları oyun ve boş şeylerle doldurur, ana babasına itaat ettirmez.
Velhasıl birçok şeyler eklenir de eklenir.
Pekala mücadele ve savunma sistemi nasıl olacak dersek, ilk önce Kur'an ve sahih sünnetle, Allah'ı esmasından doğru tanıyarak "akıl" sistemimizi güçlü tutacağız. Akıl nimetini doğru kullanırsak, nefis ve şeytan, insana bile hizmet eder. Felak, Nas, Ayetel Kürsi ve birçok ayetle Allah'a sığınacağız.
Aşağılık küfürle onu alt edemeyiz. Besmelesiz hiçbir işimiz olmamalı. Kızgınlıkla hiçbir işi yapmamalı, acele etmemeli, acele edeceksek yavaş acele etmeli, dünyevi işle yavaş, ibadet ve hayır işlere koşmalı, ani kararlar vermemeli ve düşünerek karar vermeli.
Geniş bilgi Kur'an'da mevcuttur. Resulullahın uygulamasında da mevcuttur. Tedbir bizden, takdir Allah'tan.