Hizb-ut Tahrir mensubu Müslümanlara ağır cezalar
Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi aldığı bir kararla Hizb-ut Tahrir mensuplarına ağır cezalar yağdırdı.
Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi aldığı bir kararla Hizb-ut Tahrir mensuplarına ağır cezalar yağdırdı.
Mahkeme heyeti savcılık mütalaasında örgüt propagandası cezasının verilmesini talep ettiği Süleyman Uğurlu’ya örgüt propaganda cezasının ertelenmesi kararı verirken ayrıyeten savcılığın herhangi bir talebi olmaksızın 7 yıl 6 ay örgüt üyeliği cezası verdi. Bununla birlikte savcılığın örgüt üyesi olmadığı halde örgüte bilerek yardım etmekten ceza istediği Sefa Karslı ve Celil Cengiz”le birlikte Yılmaz Çelik’e de 7 yıl 6 ay örgüt üyeliği cezası verirken Hakkı Eren Beraat etti.
Adaletsizliğin boyutunu göstermek için bu davanın nasıl açıldığını kısaca anlatmak istiyoruz. Yukarıda adı geçen şahıslar 2007 yılında bir düğüne katılmak için gittikleri Adana’da polis kontrolüne girmişler, yapılan incelemede Yılmaz Çelik, Süleyman Uğurlu, Celil Cengiz ve Sefa Karslı’nın daha önce de Hizb-ut Tahrir davasından yargılandığı anlaşılmış, bunun üzerine kimlik kontrolü yapan polisler Terörle Mücadele Şubesine haber vermişler, neticede savcılık devreye girmiş evler aranmış bazı kitaplara ve bilgisayarlara el konulmuş, terör delili olarak bu kitaplar gösterilmiş, nöbetçi mahkemece tutuklanmışlar dört ay sonra çıktıkları ilk mahkemece de serbest bırakılmışlar, mahkemeleri devam etmiş ve yaklaşık 5 yıl sonra karara bağlanmıştır.
Bu kararın ne kadar itinadan uzak olarak alındığının bir diğer kanıtı ise; Cem Erseven’in yazdığı “Kürtler PKK ve Abdullah Öcalan” ve Fikret Bila’nın yazdığı “Komutanlar Cephesi” kitaplarının suç delili olarak Müsadere edilmesidir.
Bu trajikomik karar yargı sisteminin acınası halini bir kez daha göstermiştir. Aynı zamanda bu karar Türkiye’de fikirlerin açıklanmasının önündeki tüm engellerin kalktığını söyleyenlerin bu söylemlerini tekrar gözden geçirmelerinin gerektiğini de göstermiştir.
KöklüDeğişim olarak İslam’a ve İslami hayatı isteyenlere karşı büyük bir kinin nişanesi olan bu kararı şiddetle kınıyor ve konuya hassasiyet gösteren tüm kesimleri bu haksızlık karşısında gerekli tepkiyi göstermeye davet ediyoruz.
(Kaynak: Köklü Değişim)
-
Rıdvan dinçer 19-11-2012 22:10
Şirki sistemin müslümanlara gül uzatmasını beklemeyelim. Başındakiler mutedeyin diye lanse edilse/olsa bile. mûslümanca yaşamak istemek suçtur.tabiki sistemin üretiği islamcı kimlik hariç.ne mutluki müslümanız ve Allah,ı seviyor ve itaati tercih ediyoruz...yusufa reva görülen zindan bize reva görülmüş yusufça sabır ve azim duası ile..Allahım seni sevenlerin bağlılıklarını artır.şirki düzenlerin şirkinden beri kıl.