İslami camiadaki zihinsel değişim nereye?
Sakarya Adalet Girişimi’nin 296. hafta açıklamasında “Emperyalist projelerdeki değişim, Müslüman zihinlerin hedef ve taleplerinde dönüşümlere sebep oluyor” diyerek yaşanan entegrasyon sürecinin risklerine dikkat çekti
İslam ve Hayat
Sakarya Adalet Girişimi, adalet ve özgürlük eylemlerinde 296. haftayı geride bırakırken, Başörtüsü Platformu adına ortak basın açıklamasını Diriliş Saati Dergisi’nden Muhammed Emin Duman okudu. Karikatürist İbrahim Özdabak’ın “Ayağa kalk Sakarya” yazılı dövizlerinin taşındığı eylemde Muhammed Emin Duman, ABD’nin Müslüman halklara yönelik emperyalist politikalarında değişime gittiği ve İslami kodlarla konuşan ama son noktada emperyalizmin temsilcilerine ‘yok’ diyemeyen “muhafazakâr” bir anlayışı desteklemeye başladığına dikkat çekti.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bir dönemim popüler argümanı olan “uluslar arası terörle mücadele” konsepti, bugün yerini “Müslüman halkların zaaflarından yararlanma”ya bırakarak liberal bir evrimden geçiyor. Artık, geçmiş yüzyılda ve bu yüzyılın başlarında hâkim nota olan “şiddet” eksenli emperyalist projeler rafa kaldırılıyor ve “esneme katsayısı” daha yüksek, “müsamaha” merkezli kültürel kodlamalar devreye sokuluyor.
Daha açık bir ifadeyle; yakın geçmişe kadar Amerikan merkezli emperyalist güçler, düşman ilan ettikleri Müslüman coğrafyalara hiçbir tolerans limiti vermeden, en katı uygulamalarla saldırarak çözüm yolu üretmeye çalışıyorlardı. Bugün ise, daha farklı bir yolu tercih ederek; kültürel olarak İslami kodlarla konuşan, hatta siyasal anlamda da bir noktaya kadar kükreyen, ama son noktada emperyalizmin temsilcilerine ‘yok’ diyemeyen “muhafazakâr” toplumlar üretmeyi, kendileri için bir çıkar yol olarak görüyorlar…
Ve maalesef, bu yeni proje, yakın siyasal tarihten habersiz/Amerika’nın şeytanlıklarını televizyondan gördükleri ile açıklamakla yetinen Müslüman kitleler tarafından teveccühle karşılanıyor. Aslına bakarsanız, bu projenin ilk temellenme aşaması ülkemizde filiz verdi ve muhafazakâr kimliğe sahip olan AKP zihniyeti ile, sistemin en dışındaki muhalif Müslüman gruplar bile entegrasyon sürecine dâhil olmaya başladılar.
İşte emperyalist güçler tarafından “maliyetsiz olarak kazanılmış bir başarı” olarak görülen bu tablo, diğer Müslüman coğrafyalara ithal edilmeye hak kazandı. Neticede, bir sınıra kadar her türlü İslami çıkışı yapabilen, ama o sınırdan sonra hizaya sokulan ve kültürel anlamda da halkına Müslüman olarak yaşamanın her türlü imkânını veren AK Parti liberal zihniyeti, bugün Ortadoğu coğrafyasında model olarak gösterilerek, halkların İslami taleplerden arınmış “suni dalgalanmaları”na olanak sağladı…
Emperyalist projelerdeki bu değişim, Müslüman zihinlerin hedef ve taleplerinde dönüşümlere sebep olarak, aslında en büyük darbeyi “tasavvurlara” indirmiş oldu. Tasavvurları değişen halkların, kendileri için kolay kolay tehlike olmayacağının farkında olan küresel güçler, Müslüman coğrafyaların zaaflarına nokta atışları yaparak, çürütme operasyonlarına başladılar. Öyle ki farklı coğrafyalardaki “özgürlük” talepleri, İslami bir zemin yerine liberal bir zeminle sınırlı kalmakla yetindi. Daha fazla refah içerisinde olan, daha özgür hareket edebilen, daha çok kitlelere hitap edebilen hareketler, başarılı olacaklarını sanarlarken, hedeflerinde sapmalar yaşadılar…"
-
i.metin 10-05-2011 18:39
başörtüsü konusu daha önceki koolisyon hükümetinde daha fazla gündemde kalıyor daha fazla ses getiriyordu. sorun aynı sorun ama eylemler cılız,neden acaba eklemlenenler bu soruyu kendine soruyurlarmı