28-07-2016 07:29

Karşılaştırmalı darbe ifadeleri

Karşılaştırmalı darbe ifadeleri

Org. Hulûsi Akar - Genelkurmay Başkanı

15 Temmuz'da saat 17.00-18.00 sıralarında makamında çalışırken, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in, yanına geldiğini ve kendisine MİT'ten gelen bilgi ile bu akşam içerisinde Kara Havacılık Okulu'ndan 3 helikopterin görevlendirilmesiyle bir faaliyet icra edileceği yönünde istihbaratı illettiğini kaydetti.

Güler'in, bu bilgiyle ilgili görüşmek üzere MİT'ten bir heyetin yolda olduğunu söylediğini bildiren Akar, şu bilgileri verdi:

"Bilginin geldiği makam itibarıyla ciddiye aldık. Ben, Yaşar Paşa ve Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak ile acilen alınacak tedbirleri tartışmaya başladık."...

"Değerlendirmelerimizde ve gelen bilginin daha büyük bir planın parçası olabileceğini mütalaa ettik ve aldığımız bu tedbirlerle yetinmeyerek, Ankara Garnizon Komutanı Korgeneral Metin Gürak'ı telefondan arayıp, bizzat Etimesgut Zırhlı Birlikler Tümenine gitmesini, hiçbir tankın ve zırhlı aracın hiçbir sebeple birlik dışına çıkmasına müsaade edilmemesi yönünde tedbirler almasını emrettim. Bu şekilde öncelikle tedbirleri aldıktan sonra toplantımız bitti."

Org. Akın Öztürk - YAŞ üyesi

​"Akıncı Üssü'nde mutat uçak iniş ve kalkışları oluyordu. Devamlı hareketlilik olduğu için önce bir şey fark etmedim, düğün sahibi Mehmet Şanver'i aradım, tebrik ettim. Bir süre sonra o da beni tekrar aradı. Uçakların alçak uçuş yaptığını, ne olduğunu sordu. Televizyonda alt yazı geçtiğini söyledi. Ben de bu sırada televizyonda gelişmeleri izliyordum."

"Hava Kuvvetleri Komutanı da bu düğünde idi. Beni aradı ve uçakların Ankara'da alçak geçiş yaptığını söyledi, 'Bu duruma müdahale et' dedi."

Tümg. Mehmet Dişli - ​Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Dönüşüm Dairesi Başkanı

"O gün de beni ofisimden ya özel kalem ya emir subayı ya da danışman aradı. Tam hatırlamıyorum kimin aradığını."

"Komutanın odasına girerken o katta özel kuvvet giyimli 2-3, yüzleri açık ancak tanımadığım şahıslar karşıladı. Komutan'ın odasına girmeden 2 ofis vardır. Birine beni çektiler. 'Silahlı Kuvvetler duruma, yönetime el koydu. Yurtta Sulh Cihanda Sulh Operasyonu başladı. Komutan'ın da bizimle olmasını istiyoruz' dediler… Bana, 'Sana güvenir, sen ikna edersin, yoksa ikinizi de paketleyip götüreceğiz' dediler. Bana uçakların havada olduğunu, sıkıyönetim emrinin yayımlandığını söylediler. Bütün komutanların bunun içinde olduğunu söylediler. 'Olmayanları şu anda alıyoruz. Zaten tutuklanıyorlar' dediler. Beni Komutan'ın odasına soktular."

Tuğg. Mehmet Partigöç - ​Genelkurmay Başkanlığı Personel Plan Yönetim Daire Başkanı

"Ben mesaiden genelde 8-9 gibi çıkarım. Olay günü de odamda oturuyordum. Bir gürültü duydum ve saat 20.00 sıralarında bahçeye çıktım. Koşuşturma vardı, 'tatbikat' diye sesleniyorlardı. İkaz ettim. Kışlanın emniyetinden sorumlu olan destek kıtaları komutanı Cengiz albayın yanına gidip, 'durumun ne olduğunu' sordum. 'bilmediğini' söyledi. Dost ateşi olmaması için onu uyardım.

Odama geri dönerken, binanın girişinde Cemil Turhan isimli şube müdürünün beni aradığını öğrendim. Resmi hattan yaptığımız görüşmede Cemil Turhan, bana, 'Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler'in emir subayı Binbaşı Mehmet'in birkaç mesaj çekilmesi için emir getirdiğini' söyledi. Ben de teyit etmek için 2. Başkanın makamına çıktım. 2. Başkanımız yerinde yoktu. Özel Kalem Müdürü Bünyamin Tuncer'e, 'nerede olduğunu' sorduğumda, 'şu an bir belirsizlik durumu olduğunu ve kışla dışına çıkarıldığını' söyledi. Ben de Şube Müdürü Cemil Turhan'a, 'Komutanımızın emri ne ise yerine getirin.' dedim."

"Kameradan, Genelkurmay Başkanımızı gördüm. Yanında bir general ve iki koruma ile helikopter pistine doğru gidiyorlardı. Daha sonra önce kendi odama gittim, sonra da aynı katta bulunan Genelkurmay Başkanının makamına geçtim. Komutanın odasına girmedim. Emir subayının koltuğunun kenarındaki sandalyeye oturdum. Genelkurmay Başkanı Özel Kalem Müdürü Ramazan Göze ve emir subayı Binbaşı Levent ile durumun nasıl olduğunu konuştuk. Oradan, Genelkurmay Harekat Merkezi'ni aradım, onlara sordum. Kendi işlerine devam ettiklerini, durumlarında değişiklik olmadığını söylediler. Daha sonra saat 22.00 gibi Akıncı Üssü'nün Harekat Merkezi'ni aradım. Komutanımızın orada olduğunu söylediler. Daha sonraki gelişmeleri medyadan takip ettim."

Yarbay Levent Türkkan - ​Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın Yaveri

"Ben darbe yapılacağını 14-07-2016 günü saat 10-11 sıralarında öğrendim. Genelkurmay Başkanı Danışmanı Kurmay Albay Orhan Yıkılkan bana darbe planladıklarını, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları ve Orgenerallerin tek tek alınacağını, sessiz sedasız işin biteceğini, bu işin 15-07-2016’yı 16-07-2016’ya bağlayan gece saat 03:00’te yapılacağını söyledi.”...

“Bana darbenin yapılacağı gün görevimin Hulusi Akar Paşa’yı etkisiz hale getirip işi kolaylaştırmak olduğunu söyledi. Yine söylediğine göre Hulusi Akar Paşa’yı etkisiz hale getirdikten sonra Özel Kuvvetler gelip alacaktı. Ben Orhan Yıkılkan’ın bana verdiği görevi sorgulamadan kabul ettim.”

Org. Abidin Ünal - Hava Kuvvetleri Komutanı

"Muharip Hava Komutanı Korgeneral Mehmet Şanver'in kızıyla emekli Hava Tuğgeneral'in oğlu İstanbul Deniz Kulübündeki yapılan düğüne davetli olarak gittim. Saat 19:30 sıralarında düğün salonunda bulunuyordum. Bu saatte kadar da herhangi bir olumsuzluk ya da olağanüstü bir durum hissetmedim."

"Tahminime göre saat:21:30 sıralarında eşim beni telefonla aradı Genelkurmay'da görevli Hava Korgeneral Fikret Erbilgin'in gözaltına alındığını bana söyledi ve durumun ne olduğunu merak ettiğini söyledi."

"Bunun üzerinde ben de Ankara'da vekil olarak bıraktığım Tümgeneral Cevat Yazgılı’yı aradın. Ben Cevat Yazgılı ile telefonla Ankara'da ne olduğunu konuşurken telefondan jet seslerinin geldiğini duydum, ne olduğunu sordum, kendisi "ben de bilmiyorum ancak şu anda Ankara'nın üzerinde jetler geziyor" dedi."

(Kaynak: Aljazeera Türk)

 

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !