Kemalist azgınlar İzmir`de de başörtülüye saldırmış
İstanbul`da Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu`nun gelini Z.D.`nin yaşadıklarının bir benzerinin, İzmir`de Duygu Takım isimli genç öğretmenin başına geldiği ortaya çıktı.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ‘Bir yakınımın gelini yerde sürüklendi' diyerek gündeme getirdiği başörtülü Z.D.'nin yaşadıklarının bir benzerinin, İzmir'de Duygu Takım isimli genç öğretmenin başına geldiği ortaya çıktı.
Gezi Parkı eylemine destek veren bir grup, İZBAN treninin vagonunda yolculuk yaptıkları Takım'a sözlü ve fiziksel saldırıda bulundu. Grup içindeki bir kadın tarafından başörtüsünden tutularak çekilen ve hakarete maruz kalan Takım, darp edilmekten son anda kurtuldu.
Olay Karşıyaka ilçesinde geçtiğimiz pazartesi akşamı yaşandı. Anaokulu öğretmeni Duygu Takım, iş çıkışı akşam 18.00 sularında evine gitmek için İZBAN trenine bindi. Kendisiyle birlikte eylemcilerin de trene bindiklerini anlatan Takım, “Hükümet aleyhine konuşuyorlardı. Arkamdan omzuma doğru bir iteleme geldi. Ben de dönüp buyurun dedim. ‘Gündüzleri çok rahat geziyorsunuz akşamları da çıksanıza' şeklinde bir cümle kurdu. Başörtülü olmam nedeniyle hareketlerde bulundu. Karşılık vermeyince daha da hırçınlaşarak başörtümü tutup çekti.” dedi.
Bu duruma tepki gösterince diğer eylemcilerin ayağa kalkarak üzerine yürüdüğünü kaydeden başörtülü öğretmen, trenin durması üzerine indiğini dile getirdi. Takım, ağlayarak evine doğru yürüdüğünü ifade ederek, “Başörtümü çekince eşarbımdaki iğneler başıma batmış. Bunu eve varınca fark ettim, başımda şişlikler vardı. Bu kişilere hiçbir zaman hakkımı helal etmeyeceğim.” diye konuştu.
(Kaynak: Zaman)
YORUMLAR
-
Kemal Songür 18-06-2013 10:01
Bu ne yaman çelişki ya Rabbi... Fikirsel tartışmaların saldırı olarak görülmesi, dostları fiili saldırıyla suçlamak ya da fiili saldıranları dost görmek ya da eleştirilenleri ağaca eleştirenleri de taşlayan/taş atan ve ağacı yıkmaya çalışan güruhlara benzetmek. Sineleri bilen Allah ne yücedir...
-
ali derda 17-06-2013 17:44
"Düşmanın bir başörtülüye sözlü ve fiili saldırıları ne kadar normalse; bir başörtülü olarak bizlerin fikir, düşünce, yazı ve yorumlarımıza dostlardan gelen sözlü ve fiili saldırılar o kadar üzücüdür." Sözü, ciddi bir çelişki barındırıyor. Benim bildiğim dostlar, düşmanca hareket etmezler. Düşmanca saldırıyorlarsa o zaman dost değillerdir. Ancak şu da unutulmamalı; saldırı varsa demek ki gelişme ve fayda da vardır. Zira meyvesiz ağacı kimse taşlamaz. Bu durumda üzülmek değil sevinmek lazım.
-
fatma ceren 16-06-2013 07:34
Doğrudur yaparlar, Allah affetsin biz de yapardık benzerlerini bir zamanlar. Ortada kötüleme, değersizleştirme üzerinden geliştirilen bir savunma mekanizması var. Yani o insanlar aslında yanlış yaptıklarını vicdanlarının bir yerinde muhakkak hissediyorlar. Ancak bununla yüzleşmek istemiyorlar. Çünkü yüaleştikleri anda, hayatlarının dünya köşesinin tarumar olacağının oldukça farkındalar. Eee.ahiret te henüz yok ortada, görünmüyor(!) Dolayısıyla aynı tas aynı hamam daha gitgide hırçınlıklarına devam ediyorlar ve buradan bir itibar, bir şeref kazandıklarını sanıyorlar. Özünde kendileriyle kavgalılar ama yaşa(ya)madıkları huzurun esas sahiplerini düşman belleyip, onlara devamlı saldırıyorlar.Bunların genel psikolojisi bu. Düşmanın bir başörtülüye sözlü ve fiili saldırıları ne kadar normalse; bir başörtülü olarak bizlerin fikir, düşünce, yazı ve yorumlarımıza dostlardan gelen sözlü ve fiili saldırılar o kadar üzücüdür.
