14-11-2013 09:14

Kemalist tapınma tam gaz

Evet, “O” olmasaydı siz olmazdınız. Onun açtığı yoldan ilerleyerek, çokça onun adını paravan yaparak memleketin adeta iliğini kemiğini sömürüp, neticede hükümetleri dahi parmağınızda oynatacak düzeye ulaşan şu devasa yapıya ulaşamazdınız. Orası kesin.

Kemalist tapınma tam gaz
Kemalist tapınma tam gaz
 
Turgay Çınar
 
Bir olsaydı-olmasaydı tartışmasıdır gidiyor. Geçtiğimiz 10 Kasım’da Koç Holding gazetelere, “Olmasaydın olmazdık” diye tam sayfa ilan verince Akit Gazetesi de “Olmasaydı da olurduk” diye bir ilan yayınlamış. Olay bu… 
 
Malum güruh bunun üzerine Akit’i ve ilan sahibini linç etmeye çalışıyorlar. Güya Akit’in ilanı tahrik ediciymiş. Peki, Koç holdingin ilanı ne oluyor? 
 
“Olmasaydın olmazdık” demenin var mı İslam’da yeri? Yüzde 99’u Müslüman olan bir memlekette böylesine küstah bir tapınma ilanı yayınlamak halkın inancını tahkir manası taşımıyor mu? Kuranı Kerim’de ne buyruluyor; “İnnemâ emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehu kûn fe yekûn” (O'nun emri, bir şeyi dileyince ona sadece OL demektir. O da oluverir.) 
 
Müslümanlar buna inanır. Kalkıp bunun hilafına “Olmasaydın olmazdık” demek, Müslüman mahallesinde salyangoz satmaktan başka bir mana ifade etmediği gibi apaçık şirk ve inkârcı bir davranış olarak da mülahaza edilir. 
 
Bu hadisenin birinci yönü… Diğer bir tarafı da Koç’un “Olmasaydın olmazdık” söylemi kendileri açısından bir anlamda bir hakikatin itirafı olarak da değerlendirilebilir. 
 
Evet, “O” olmasaydı siz olmazdınız. Onun açtığı yoldan ilerleyerek, çokça onun adını paravan yaparak memleketin adeta iliğini kemiğini sömürüp, neticede hükümetleri dahi parmağınızda oynatacak düzeye ulaşan şu devasa yapıya ulaşamazdınız. Orası kesin. 
 
Hani adamın biri akşam vakti bir köye gitmiş. Köyün köpekleri de adamın etrafını sarmışlar. Adam köpekleri kovmak için yerden taş almaya eğilmiş ama nafile... Döşeme taşlarını bir türlü yerinden oynatamıyormuş. Bir-iki denemiş olmamış. Sonunda kendi kendine mırıldanarak; “Yahu bu köyde ne kadar taş varsa bağlamışlar, ne kadar köpek varsa da serbest bırakmışlar.” Demiş. 
 
Evet, cumhuriyetin ilk yıllarında küçük bir bakkal esnafıyken bugün devlete kafa tutan devasa bir yapıya dönüşme macerasının da bu hikâyeden esintiler taşıdığına şüphe yok. Tek Parti devrinde halkın geniş kesimi adeta yumrukla ezilirken, Koç gibi nicelerine de yol verilmiş, hatta kol kanat gerilmiş olduğu Türkiye’nin yakın tarihini birazcık araştıranların rahatlıkla görebileceği gerçeklerindendir. 
 
Bu bakımdan “Olmasaydı olmazdık” diyenler nihayetinde "velinimetlerine" karşı minnet ve şükran hislerini dile getirmişlerdir. 
 
Peki, Akit Gazetesi’nin yayınladığı “olmasaydı da olurduk” ilanından rahatsız olanlara ne demeli? Hadi Kemalistlerin tahrik olmasını anladık da “bizden” görünen kimilerinin de malum koroya iştirak etmesini anlamadığımızı yine üzülerek kayda geçirelim. Bir kere de dik dursalar, bir kere de omurgalı davransalar inanın şaşıracağız. Neyse… 
 
Aslında ‘Olmasaydı da olurduk’ değil; “Olmasa daha iyi olurduk!” demeliydiler. Aynen öyle… ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Japonya’da o yoktu ve bizden çok daha iyi oldular. En kötüsünde kişi başına 50 bin dolar düşüyor. 
 
Demek ki, neymiş? Olmasaydın olmazdık türü hikâyelerin zerre kadar geçerliliği yokmuş. Dışı cilalı içi boş söylemlere insanların karnı tok... Herkes aya çıkarken Kemalist zihniyet 90 yıl boyunca milletin diliyle, diniyle, örfüyle, kafatasıyla, şapkasıyla, başörtüsüyle uğraştı. Hala da uğraşıyorlar.
 
Şimdi utanmadan “Olmasaydın olmazdık” edebiyatı yaparak millete yaptıklarını unutturma gayretine girişmeleri olsa olsa “pişkinlik” olarak nitelendirilir.
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !