Kredi kartı ve AVM`ler tüketimi körüklüyor
Türkiye’de yaşanan tüketim çılgınlığında ödemelerin kredi kartlı sistemlerle daha cazip olarak yapılabilmesinin etkisi söz konusudur. Kredi kartı kullanımı ve kartlı ödeme sistemlerinin ekonomideki ağırlığı son 10 yıl içinde devasa büyümüştür.
Türkiye’de yaşanan tüketim çılgınlığında ödemelerin kredi kartlı sistemlerle daha cazip olarak yapılabilmesinin etkisi söz konusudur. Kredi kartı kullanımı ve kartlı ödeme sistemlerinin ekonomideki ağırlığı son 10 yıl içinde devasa büyümüştür.
Son 10 yıl içerisinde (2001-2010) kredi kartları ile alışveriş cirosu 17 kat artmıştır. 2001’de 12.7 milyar lira olan ciro, 2010 yılında 215.4 milyar liraya yükselmiştir. Bu 17 katlık artışın, büyüyen ekonomi içerisindeki ağırlığını ortaya koymak açısından söz konusu 10 yıllık dönemde milli hâsılanın 3.6, kredi kartıyla harcamaların gayri safi hâsıladaki payının da yüzde 5.3’ten, yüzde 19.5’ çıktığını belirtelim. 2001 yılından bu yana geldiğimiz noktada ise özel tüketim harcamalarında kredi kartı payı yüzde 7.7’den yüzde 27.4’e yükselmiştir.
AİLE BÜTÇESİNİN SORUNU: KREDİ KARTI KULLANIMI
Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğünün “Türkiye’de Ailelerin Eğitim İhtiyaçları Raporu”na göre; ailelerin ekonomi alanındaki en büyük sorunu “aşırı tüketim”, “lüks talepler” ve “kredi kartı kullanımı” olarak sıralanmıştır.
Araştırmadan çıkan başka çarpıcı bir sonuç ise; ailelerin kredi kartlarını kullanarak sahip oldukları aylık gelirin çok üzerinde harcama yaptıkları ve bunun sonucunda da aile ekonomisinde ciddi sorunların yaşandığıdır.
Yapılan araştırmalar, bireylerin kredi kartıyla yaptıkları her 5 liralık borçlanmanın 2 lirasının taksitli, 3 lirasını ise taksitsiz borç olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Yine söz konusu rapordaki katılımcıların, tüketimi körükleyen önemli bir etken olarak şehir merkezlerinde sürekli çoğalan AVM’leri göstermeleri de üzerinde durulması gereken başka önemli bir detay olarak karşımıza çıkmaktadır. (AVM’lerin gündelik hayatımızda ve ticaretimizdeki etkileri için bakınız “ BANKA SON DAKİKA HABERLERİ ” başlıklı haber analiz yazısı)
KREDİ KARTI BOLLUĞU
2011 Nisan sonu itibariyle Türkiye’de 48 milyon adetten fazla kredi kartı sayısına ulaşılmıştır. Bu sayı gerek gelir düzeyi, gerekse nüfus açısından çok büyük bir rakamdır. Kart sayısının ve bu kartların toplam harcamalardaki hızlı payının bir sonucu olarak; Türkiye uluslararası kredi kartı şirketleri için en önemli pazarlarından birisi haline gelmiştir.
Global ekonomik kriz sürecinde Türkiye ekonomisinin içine girmiş olduğu durgunluğu aşmak ve ticari piyasaları canlandırmak için devlet ve özel sektörün birlikte düzenledikleri kampanyalar ekonomiye ters etki yapmaya başlamıştır. Bankaların düşük faiz ortamında tüketicilere gözlerini dikmesi ve kredi kullanımın tüm hızıyla devam etmesi, ucuzlayan döviz ve ithalatın artması Türkiye’nin kronik sorunu olan cari açık tehlikesini yeniden gündeme getirmiştir.
TÜKETİM BİR ARAÇ MI, AMAÇ MI?
Ekonomik kaygılar şüphesiz önemlidir. Ancak toplumda yaşanan sosyo-ekonomik dönüşüm ve kırılma kanımızca daha da önemlidir.
Modernitenin bireyi esir alarak “tüketim kölesi” yapması ve oluşan tüketim toplumuna pazarın hükmetme sürecine bizlerinde artık dâhil olduğu gerçeği her şeyden daha önemlidir…
Tüketim toplumlarında; tüketim, ekonomik bir faaliyetin çok ötesine geçerek, bireyin ve toplumun yaşam tarzını dizayn eden ana faktördür. Tüketimin bir araç olmaktan çıkıp, bir yaşam amacı olarak algılanma hastalığına artık bizlerde tutulmuş durumdayız…
(Yorum-Analiz: Fevzi Öztürk/ Dünya Bülteni)