06-04-2014 18:12

Kredi kartları toplumsal huzuru dinamitliyor

Kredi kartı borcunu ödeyemediği için intihar edenler, cinnet geçirip eşini ve çocuğunu öldürenler, yuvasını dağıtanlar, sosyal ve psikolojik travma geçirenlerin sayısı her geçen gün artıyor.

Kredi kartları toplumsal huzuru dinamitliyor

Toplumsal felaketin en büyük aktörü ise elbette kredi kartı vermek için birbiriyle yarışan, uyguladıkları faizler ile bel büken ve kredi kartlarını cepte taşınan zaman ayarı bozulmuş bir “saatli bombaya” çeviren bankalar. Denetimsizlik ve kontrolsüzlükte bu felakete benzin taşıyan unsurlardan birisi olarak karşımızda duruyor.

Adapazarı Maltepe Mahallesinde dün meydana gelen olayda, 5 çocuk annesi Şükran Sarıaydın, eşinden boşandıktan sonra 4 kızıyla birlikte yaşadığı evde bıçakla öldürülmüş halde bulundu. Boyun, göğüs, sırt ve sol elinden çok sayıda bıçak darbesi alan kadının kolundaki bileziklerinin de alındığı tespit edildi. Olayla ilgili olarak çevrede oturanların ifadelerine başvuran Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro ekipleri, çelişkili ifadeleri nedeniyle Emre T.’yi gözaltına aldı. Şükran Sarıaydın’ın komşusunun oğlu olduğu öğrenilen Emre T. emniyetteki sorgusunda suçunu itiraf edip cinayeti neden ve nasıl işlediğini anlattı.

Bankalara olan kredi borcunu ödeyemediği için evine ihbarname geldiğini söyleyen zanlı Emre T., “Para bulabilmek için Şükran Sarıaydın’ın evine mutfak penceresinden girdim. İçeride yüz yüze gelince karnından bıçakladım. Daha sonra da kolundaki bilezikleri çekerek aldım. Eve girdiğim mutfak penceresinden tekrar çıkarak kendi evime gittim” dedi. Şükran Sarıaydın’ın bileziklerini arkadaşına emanet bıraktığını da söyleyen katil zanlısı, pişman olduğunu söyledi. Bu arada zanlının arkadaşına emanet bıraktığı bilezikler de alınarak adli emanete teslim edildi. Cinayet zanlısı Asayiş Şube Müdürlüğü’ndeki sorgusunun ardından sağlık kontrolünden geçirilerek Cumhuriyet Savcılığına sevk edildi.

“Çare”Yi İntiharda Arıyorlar

2005 yılından bu yana kredi kartı ve banka borçları yüzünden intihar edenlerin sayısı 300’ün üzerinde. Sadece intihar etmekle yetinmeyip cinnet geçirerek ailesini de yok eden insanlar, banka borcunu ödeyebilmek için başkalarının ocağını yangın yerine çevirenler, sosyal ve psikolojik travmalar, kart ve banka borcu yüzünden yuvası yıkılanlar, işsiz, evsiz kalanlar, yıllarca gizlenerek yaşayanlar, tüm bunlar bankaların toplumu sürüklediği felaketi gösteriyor. Bu tablonun nedeni ne? Kredi kartı ve banka borcu yüzünden intiharın eşiğine gelenler sadece harcamalarını gelirlerine göre ayarlayamayan, hesap bilmeyen kişiler mi? Hayır! Bu uzun ve kanlı listenin en büyük sorumlusu bankalar. Bankaların haksız, yasa tanımayan, borcunu tahsil etmekten çok, borçluyu sıkıştırmaya, bitirmeye yönelen tutumları. Yasalara açıkça aykırı biçimde “bileşik faiz” uygulayarak borcu hızla katlamaları, ödenir halden çıkarmaları. Kişilere gelirlerinin çok üzerinde limitler verip borçlandırması. Anaparaya faiz ekleyip yeni tutarı tekrar faizlendirmeleri ve borçluların yıkımı pahasına bunu tahsil etmek için her şeyi yapmalarıdır.

Bankalar Yasak Tanımıyor

Borçlar Kanunu’na göre Türkiye’de tüccarlar arasında sözleşmeler dışında bankaların “faize faiz” uygulaması yasak. Buna rağmen bankalar buna aldırmıyor ve faize faiz ekleyerek borçları hızla arttırmayı tercih ediyor. Bankalar hukuku hiçe saydığından 2003,2006 ve 2009 yıllarında çıkarılan ve borçların yeniden yapılandırılmasını, bileşik faizden arındırılmasını öngören düzenlemeler de kanayan bu yaraya çözüm olabilmiş değil.

Her 10 Çiftten 7’si Kredi Kartları Yüzünden Boşanıyor

Aile ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü’nün araştırmasına göre 2000 yılından sonra her 10 evli çiftten 7’sinin kredi kartları yüzünden boşanıyor. Kredi kartları yüzünden huzursuzluğa sürüklenen aileler, bu huzursuzluğun sonucunda büyük umutlarla kurdukları ailelerini yıkıyorlar. Yapılan araştırmalarda boşanmaların en büyük sebebinin banka borçları olduğunu gösteriyor.

(Rahmi YOLCU-Milli Gazete)

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !