Mesut Yılmaz, Batılılara `irtica` muhbirliği yapmış
28 Şubat döneminin aktif siyasetçilerinden Mesut Yılmaz`ın, Avrupalı yetkilerle yaptığı konuşmalarda, Türkiye`de irticanın giderek yaygınlaştığını söylediği iddia edildi.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller, 1997’de 28 Şubat sonrası yapılan ilk Bakanlar Kurulu toplantısında ANAP lideri Mesut Yılmaz’ı suçlamış.
Taraf gazetesi, toplantıda bilgi vermek istediğini belirten Çiller'in, "Avrupa’da AB Hıristiyan Demokrat Partisi bünyesinde bir toplantı yapılmış. Sayın Mesut Yılmaz, toplantıda Türkiye’de gericiliğin inanılmaz boyutta olduğunu, kadınların kapatılmak istendiğini, irticai hareketlerin inanılmaz noktalara tırmandığını, tankların geçtiğini anlatmış" dediğini ileri sürdü.
Şahin Bayar'ın Taraf gazetesinde yayımlanan haberine göre, 28 Şubat’ın ardından yıkılan Erbakan liderliğindeki Refah Yol Hükümeti bir darbe de muhalefetten aldı. Dönemin ANAP lideri Mesut Yılmaz, “Kadınlar kapatılmak isteniyor, irtica inanılmaz noktalara tırmandı” diyerek Refahyol’u Avrupa Birliği’ne şikâyet etti. Taraf’ın ulaştığı “çok gizli” tutanaklara göre 28 Şubat darbesinin ardından ilk kez toplanan Bakanlar Kurulu toplantısında “Milli Güvenlik Kurulu kararları mutlaka uygulanmalıdır” diyen Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller, iki konuda daha bilgi vermek istediğini söylüyor.
"İRTİCA İNANILMAZ NOKTALARDA"
Çiller, bunlardan birinin Kazakistan Başbakanı’nın Türkiye ziyareti, diğerinin ise Avrupa Hıristiyan Demokrat Partisi toplantısıyla ilgili olduğunu anlatıyor. Gizli tutanaklara göre Tansu Çiller, darbe yemiş Bakanlar Kurulu’na şu bilgileri veriyor: “Avrupa’da AB Hıristiyan Demokrat Partisi bünyesinde bir toplantı yapılmış. Bu toplantıda ‘Türkiye Avrupa Birliği’ne giremez, çünkü medeniyet farklılığı var’ şeklinde bir görüş ileri sürülmüş... Sayın Mesut Yılmaz, Avrupa Demokratlar Birliği toplantısında Türkiye’nin bir dönüşüm içinde olduğunu ve çok farklı bir yöne doğru gittiği izlenimi veren bir konuşma yapmış. Türkiye’de gericiliğin inanılmaz boyutta olduğunu, kadınların kapatılmak istendiğini, irticai hareketlerin inanılmaz noktalara tırmandığını, tankların geçtiğini anlatmış. Ayrıca özel toplantılarda da bu ve benzeri konuları aktarmış. Bizim basımızın Avrupa bağlantıları kanalıyla konuyu yaygınlaştırmış.
"REJİM DEĞİŞME AŞAMASINDA"
Özellikle Sayın Mesut Yılmaz konuşmasında Türkiye’deki rejimin değişme aşamasında ve askerlerin yönetime gelebilecek durumda olduğunu vurgulamış. Türkiye’de irticanın had safhaya çıktığını söylemiş ancak konuşmasının son birkaç cümlesinde ‘Türkiye Avrupa Birliği’ne girmelidir’ demiş. Türkiye’de ne demokrasi, ne rejim ve ne de medeniyetin kaldığını, hiçbir şeyin kalmadığını söyledikten sonra ‘Büyük tehlike ile karşı karşıyayız. Ama Birliğe Türkiye’yi alın, hükümetin bu yöndeki görüşünü destekliyoruz’ dediğini duyduk.”
(Kaynak: Dünya Bülteni)