Modern bir hastalık: İnternet bağımlılığı
Son günlerde ailelerin, çocuklarının ekran ve internet bağımlılığıyla ilgili şikayetlerinin önemli ölçüde arttığı belirtiliyor.
AA'da yer alan habere göre, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Koray Karabekiroğlu, AA muhabirine, ekran ve internet bağımlılığıyla ilgili anne babaların şikayetlerinin arttığını, söz konusu bağımlılıklara karşı ailelerin daha duyarlı olması gerektiğini söyledi.
Akıllı telefonlara artık eskisine oranla daha kolay ulaşılabildiğini, bilgisayar gibi kısıtlı olmayan bu tür telefonlarla her an her yerden internete girilebildiğini anlatan Karabekiroğlu, "Daha önce hayatın bir parçası olarak görünmüyordu ama artık akıllı telefonlarla çok daha kolay internete girildiği için bilgisayarı açıp başında oturmanız gerekmiyor. Elinizde, yattığınız yerde, koşarak, tuvalette, her yerde internete girebildiğiniz için daha kolay bağımlılık gelişiyor" dedi.
"Klinik psikiyatrik bir sorun"
Karabekiroğlu, akıllı telefonların teknik olarak çocukların ve gençlerin kolay kullanabilmesi için tasarlandığını, bu nedenle daha çok ilgi çekerek çocuklarda bağımlılığa neden olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Telefonlar, çocukların parmak yapılarına uygun, onları ödüllendirecek şekilde. O yüzden anne baba şöyle zannediyor, 'Benim çocuğum çok becerikli, telefonu hemen öğreniyor, bir sürü şeye giriyor.' Halbuki zaten çocuklara göre tasarlanmış oluyor onlar. Pazar çünkü orası. Ailelerin bu konuda bilinçli olması lazım. Nasıl olsa çocuklar öğrenir onu kullanmayı, iki günde öğrenir. Bunları beceriyor diye çocuğun eline verip saatlerce oynamasına ailelerin göz yummamaları lazım. Son günlerde şikayetlerin artmasının sebebi herhalde artık daha ucuzlaması, belki daha kolay ulaşılması. Bunun, klinik psikiyatrik bir sorun olduğunun unutulmamalı."
"Okula gitmeyen, derslerini bırakan çocuklar var"
Ailelerden telefon, internet, tablet ve televizyon gibi bağımlılıklar nedeniyle çocuklarının okulu bıraktığı yönünde şikayetler aldıklarını ifade eden Karabekiroğlu, şunları söyledi:
"Okula gitmeyenler çok bu yüzden. Dersleri tamamen bırakan çocuklar oluyor. İyice motivasyon kaybı yaşıyorlar. Başka hiçbir şeye motive olamıyorlar. Arkadaşlarıyla görüşmüyor, sokağa çıkmıyor, komşuya gitmiyor, bazen yemek bile yemiyorlar. 10 saat masadan kalkmadan oyun oynayabiliyorlar. Çocuk cep telefonuyla yatıyor, sürekli onunla olmak isteyebiliyor. Elinden alınırsa tehdit edebiliyor veya anne babasına doğrudan şiddet uygulayan çocuklar olabiliyor. Öyle bir gözdağı verebiliyorlar ki anne baba korkuyor, gerçekten ne yapacağını şaşırıyor. O noktaya gelmeden baştan tedbirimizi almamız lazım. O noktaya geldiyse mutlaka psikiyatrik bir destek gerekiyor demektir."
"Anne babanın olduğu ortamda internete girilmeli"
Doç Dr. Karabekiroğlu, küçük yaşlarda çocukların elektronik aletlerle vakit geçirmemesi, telefon, tablet ve televizyonla oyalanmaması gerektiğini aktararak, "3 yaşından önce bir çocuğun herhangi bir elektronik aletle hiçbir vakit geçirmemesi en iyisidir. Ne telefon ne televizyon ne bilgisayar. Çünkü konuşma gecikmesi, bilişsel gelişim sorunları yaşayan çocuklar için zaten zararlı. Kritik bir dönem. O dönemi kaçırdıktan sonra düzelmek zor oluyor" ifadesini kullandı.
''Hatta bence 16-17 yaşına kadar bilgisayar oturma odasında olmalı, çocuğun yattığı odaya bilgisayar konulmamalı'' diyen Karabekiroğlu, şunları kaydetti:
''Cep telefonuyla şimdi internete girilebiliyor, çocukla birlikte olduğunuz ortamlarda internete girmesini istememiz lazım 16 yaşına kadar. Çünkü ne kadar büyümüş de gözükseler, kandırılmaya müsaitler ve internete girdiğiniz anda bütün dünya ile birliktesiniz. Her türlü riske, maddi manevi fiziksel suistimale açıksınız. O yüzden anne babanın olduğu ortamda internete girilmeli. En güzeli anne babanın varlığı, doğru ilişkisi, zaman ayırması, konuşması, sorunlarını takip etmesi."
Karabekiroğlu, ekran ve internet bağımlılığının psikiyatrik problemler dışında tıbbi pek çok soruna da yol açtığını dile getirerek, "Mesela obezitenin en temel sebeplerinden biri olarak kabul ediliyor" değerlendirmesinde bulundu.