Öğrenci dayanışması Boğaziçi`nde yasağı yendi
Öğrencilerin, öğretim görevlilerinin ve kamuoyunun ortaya koyduğu direniş, Boğaziçi Üniversitesi`nde hafta başında başlayan yasakçı uygulamayı bitirdi.
Üniveriste yönetimiyle yapılan görüşmeler sonuç verdi ve başörtülü öğrenciler üniversitenin giriş kapısında durdurulmadan derslere alındı. Yaşanan süreci, "Keşke hiç olmasaydı. Boğaziçi'ne yakışmadı." şeklinde yorumlayan öğrenciler, okullarında yeniden eski uygulamaya ve özgürlüğe geçilmesinden memnun.
Yeni eğitim-öğretim yılında uyguladığı başörtüsü yasağıyla kamuoyunun tepkisini çeken Boğaziçi Üniversitesi'nde hayat normale döndü. Rektör Kadri Özçaldıran'ın emriyle okulun açıldığı ilk günden bu yana girişte durdurulan öğrenciler, sorunsuz şekilde içeriye girdi. Boğaziçi'nin özgürlükçü karakterine sahip çıkan öğretim üyeleri ve öğrenciler, yasak sürecindeki tavırlarıyla herkese örnek bir tavır sergiledi.
Boğaziçi Üniversitesi yönetimi, eski rektör Prof. Dr. Ayşe Sosyal dönemi ve öncesinde devam eden özgürlüğe müdahaleden dördüncü gününde döndü. İlk üç gün içeriye alınmayan ve üniversitedeki sol ve farklı siyasi içerikte grupların eylemli desteğiyle sınıflarına gidebilen başörtülü öğrenciler, artık eskisi gibi okullarına girebiliyor. Yasağa karşı, ilk günden beri tavır koyan öğretim üyeleri ve öğrencilerin üniversite yönetimiyle görüşmeleri sonuç verdi. Başörtülü ve şapkalı öğrenciler üniversitenin giriş kapısında durdurulmadan derslerine alındı. Yaşanan tuhaf süreci, "Keşke hiç olmasaydı. Boğaziçi'ne yakışmadı." şeklinde yorumlayan öğrenciler yeniden eski uygulamaya ve özgürlüğe geçilmesinden memnun. Yasağın kalkmasında büyük pay sahibi olan ve başörtülü arkadaşlarına tam destek veren öğrenci grupları gelişmeleri, "Olması gereken oldu" şeklinde değerlendirdi. Yasak sürecini, "Boğaziçi'ne hiç yakışmamıştı" biçiminde değerlendiren Genç Siviller, sürecin ve özgürlük mücadelesinin diğer üniversitelere örnek olması gerektiğine dikkat çekiyor: "Sol, sağ, başı açık, kapalı, her görüş 'neme lazım' demedi. Yasağın karşısında oldu."
"Üniversiteyi kışla, öğrencileri asker gören zihniyet artık son bulmalı." diyen Öğrenci Muhalefeti Grubu üyesi Deniz G., faşist ve bölücü öğeler dışında yasağa karşı olduklarını söylüyor. Yıllardır üniversitelerdeki sorunlarla ve başörtüsü yasağıyla mücadele ettiklerini belirten Deniz, "Bunun kendi üniversitemde olmasından utanç duydum. Ancak yanlıştan çabuk dönüldü." dedi. Üniversitelerin bilim yuvası, eşitsizlikleri ortadan kaldıran ve özgürlüklerin kalesi olması gerektiğini belirten Deniz, "Yasaklarla bir yere varılamayacağı artık anlaşılmalı. Bu zihniyet darbe dönemlerinin bir hezeyanı olarak tarih kitaplarında kalmalı." diye konuştu. "Yasağın uygulama alanı bulmadan eylemler ve yoğun görüşmeler sonunda sona ermesi, yasakçı yöntemlerin başarısızlığını ortaya koyuyor." diyen Boğaziçi Öğrenci Kolektifi üyesi Ufuk K. ise, üniversitenin içinde yasak kelimesinin telaffuz edilmemesini istedi. Ufuk K., üniversitelerdeki yasaklar ve eğitim sorunları için bütün öğrencileri birlikte hareket etmeye çağırdı.
(Zaman)