24-10-2012 20:30

Perşembe günü Arefe, Cuma günü Kurban Bayramı

Bu durumda, bizler için en doğru yaklaşım, laik devletin kendi işleyişine göre sabitlediği takvimi değil, hilalin gözetlemesi esasına dayalı olarak ortaya çıkan tarihi esas almaktır. Hacc ibadetlerini yerine getirmek için Harem`de bulunan Müslümanlarla birlikte hareket ederek, Perşembe gününü Arafe, Cuma gününü de Kurban Bayramı`nın ilk günü olarak bilmek ve buna göre hareket etmek bugünkü durumda tek çıkar yoldur.

Perşembe günü Arefe, Cuma günü Kurban Bayramı

İslam ve Hayat

"Sana, hilâlleri soruyorlar. De ki: Onlar, insanlar ve hac için vakit ölçüleridir. İyilik, evlere arkalarından girmeniz değildir. Ama iyilik (birr), takva sahibi (Allah’a karşı gelmekten sakınan) insanın davranışıdır. Evlere kapılarından girin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz." (Bakara, 2/189)  (Bakara, 

Bilindiği gibi Hacc ve Kurban birbiriyle bağlantılı ve içiçe ibâdetlerdir. Hacca gitme imkanı bulan mü'minler, Zilhicce ayının 9. günü Arafat'ta Vakfe'ye durarak Hacc'ın en önemli rüknunu yerine getirmiş olur, ertesi günü, yani Zİlhicce ayının 10. günü de kurbanlarını keserler. Hacca gitme imkanı bulamayan mü'minler ise, imkanları varsa, Hz. Peygamber'in de bu yöndeki uygulamasını örnek alarak bulundukları yerlerde Kurban Bayramı içerisinde (10, 11 ve 12 Zilhicce) kurban keserek Rabblerine adama ve adanma bilincini tazelerler.

Ramazan'ın başlangıç ve bitiş ile Kurban Bayramı'nın başlangıçı konusunda bilindiği gibi İslam coğrafyasında yıllardır ihtilaf yaşanmaktadır. Türkiye gibi meseleyi tamemen statik takvim usulüne havale etmiş ülkeler her yıl bu tuutmlarında ısrarcı olurken, hilali gözetleyerek bu ibadetlerin zamanını tayin eden ülkeler de kendi aralarında zaman zaman ihtilaf yaşamaktadır.

Görülen o ki, bu meselenin çözümü, meseleyi laik devletler veya sulta idarelerinin insafına terk edilmişlikten kurtaracak ve hakikaten takva bilinci ekseninde ele alacak İslami bir insiyatifin geliştiirlmesi olacaktır. Ümmet coğrafyasının tüm biirmlerinden temsilcler eliyle gerçekleştirilebilecek olan böyle bir insiyatif, Mekke merkezli bir tesbitle ümmeti ortak bir zamanlamada buluşturma imkanı sağlayabilecektir diye düşünüyoruz. Aksi halde laik devletlerin vesayeti altındaki dini kurumların hesaplarının veya her bölgenin ayrı hilal gözetleme insiyatifinin devam etmesi durumunda bu mesele çözümsüz olmaya devam edecek görünmektedir.

Bugüne gelince: Ortaya çıkan manzara şudur: Takvim esasına göre hareket eden Türkiye dışında genelde İslam coğrafyasında Perşembe günü Arefe, Cuma günü ise Kurban Bayramı'nın ilk günü olarak ilan edilmiş bulunuyor. Arabistan merekzli yapılan hilal gözetleme ameliyesinden çıkan sonucun  bayram günü konusunda İslam coğrafyasının genelinde bir ortak karar ortaya çıkardığı görülüyor.

Türkiye'nin bu karara karşı koyması, hesap-gözetleme tartışmasının ötesinde laik bir devlet olarak "dine uymayıp, dini kendine uydurma" refleksinin doğal bir sonucu olarak görülmelidir. Türkiye'den bundan başka bir tutum beklemek safdillik olacaktır. Diyanet yetkilileri gözleriyle hilali görmüş olsaydılar bile devletin tatil programlarını değiştirme imkanına sahip olmadıkları için şartlara göre tutum takınma tavrını sürdüreceklerdi.

Bu durumda, bizler için en doğru yaklaşım, laik devletin kendi işleyişine göre sabitlediği takvimi değil, hilalin gözetlemesi esasına dayalı olarak ortaya çıkan tarihi esas almaktır. Hacc ibadetlerini yerine getirmek için Harem'de bulunan Müslümanlarla birlikte hareket ederek, Perşembe gününü Arafe, Cuma gününü de Kurban Bayramı'nın ilk günü olarak bilmek ve buna göre hareket etmek bugünkü durumda tek çıkar yoldur.

Rabbimizden, bizleri ümmet bilinciyle ihya edilecek nice Bayramlara kavuşturmasını niyaz ederiz.

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !