Profesyonel futbol şikenin kendisidir
Profesyonel futbolun şike olaylarıyla kirlendiğini söylemek, bugüne kadar temiz olduğunu ifade etmektir ki, bu bu son derece yanlış ve aldatıcı bir yargıdır. Kitlelerin afyonu olarak egemenlerce özel olarak desteklenen, servetin tekelleştiren kapitalist bir sömürü sektörü olarak işlev gören, modern bir tapınma biçimi olan profesyonel futbol, tüm bunların yanı sıra hep bir kumar sektörü işlevi görmedi mi?
Profesyonel futbol şikenin kendisidir
Şükrü Hüseyinoğlu
İslam ve HayatFutbol liglerinde patlak veren şike olayları son günlerin başat gündem maddeleri arasında yer aldı. Birçok takım yöneticisi ve oyuncusu şike olaylarında rol oynadıkları gerekçesiyle tutuklandı. Bu hadiseler, çeşitli yayın organlarınca futbola sürülen bir leke olarak yorumlandı. Zaman gazetesi de şikenin futbolu kirlettiğini düşünen yayın organları arasındaydı. Gazetede konuyla ilgili yer alan bir haberin başlığı “Şike topu kirletti” şeklindeydi.
Şimdi bu noktada şu soruyu gündeme getirmek gerekiyor: Şike olaylarının gündemde olmadığı birkaç hafta öncesine kadar futbol ne kadar temizdi?
Öncelikle burada futboldan söz ederken, tıpkı şike olaylarından söz edenlerin “futbol” derken kastettiği gibi “profesyonel futbol”u kastettiğimizi belirtmeliyiz. Köy ve kasabalarda veya şehirlerin halı sahalarında arkadaşlar arasında oynanan futbolla, devasa bir sektör olan profesyonel futbolun aynı şey olmadığı açık. Tıpkı, köylerde yapılan at yarışlarıyla hipodromlarda yapılan at yarışlarının aynı olmadığı gibi.
Profesyonel futbol hep kumarın aracı
Simon Kuper’in “Futbol asla sadece futbol değildir” ifadesiyle dile getirdiği üzere profesyonel futbol, ayak topu oyununun çok çok ötesinde bir anlam ve işleve sahiptir. Büyük paraların döndüğü devasa bir sektör olarak, günümüz dünyasında hem kitlelerin sömürülmesinde, hem de egemenlerin istediği yönde sevk ve idare edilmesinde kullanışlı bir enstrüman işlevi görmektedir.
Franco’nun kitlelerin güdülmesinde kullanışlı üç enstrüman arasında saydığı bu sektör, oluşturduğu paganist aidiyet ve tapınma biçimleriyle modern zamanların en etkili toplum mühendisliği projelerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Profesyonel futbolun şike olaylarıyla kirlendiğini söylemek, bugüne kadar temiz olduğunu ifade etmektir ki, bu son derece yanlış ve aldatıcı bir yargıdır. Kitlelerin afyonu olarak egemenlerce özel olarak desteklenen, servetin tekelleştiren kapitalist bir sömürü sektörü olarak işlev gören, Yusuf Kaplan’ın “Futbolun büyüsü, cazibesi ve gücü, din-dışı bir kutsallık, coşku, trans hali, pagan ve barbar aidiyet biçimleri üretebilmesinde gizli…” ifadeleriyle[1] dile getirdiği gibi modern bir tapınma biçimi olan profesyonel futbol, tüm bunların yanı sıra hep bir kumar sektörü işlevi görmedi mi?
Spor Totolarıyla, Lotolarıyla ve bahisleriyle hep resmî ve gayriresmî kumarın geçerli ve yaygın bir aracı olan profesyonel futbola temiz demek, aslında harama helal demekten farksızdır.
Son şike olayları futbol sektörü açısından bir güven sorunu teşkil etmiştir ve bu sebeple şikeciler cezalandırılmaktadır. Oysa bir servet devşirme, sömürü ve kumar sektörü olarak profesyonel futbolun kendisi zaten bir şikedir.
Cambaza bak oyunuyla kitlelerin manipüle edilmesi, sahte ve sanal gündemlerle meşgul edilmesi ve üzerinden servetler devşirilmesinden başka nedir ki profesyonel futbol? Kendileri asgari ücrete mahkûm olan insanların, oturup aralarında futbolcuların milyonluk transfer ücretlerini tartışması başka nasıl açıklanabilir?
[1] Yusuf Kaplan, Futbol Pratiğinin Teorisi: PUTbol Paganizmi, Umran Dergisi, Haziran 2002