06-09-2008 17:32

Sakarya`da direniş 4. yılında

Sakarya`da başörtüsü direnişi 4. yılına girdi. Ramazan ayının mücadele zeminini bereketlendirmesi temennisiyle başlayan basın açıklamasında; yıllardır sürdürülen başörtüsü yasağına karşı çözüme ulaşan tek yolun direniş olduğu yinelendi.

Sakarya`da direniş 4. yılında

Sakarya’daki başörtüsü direnişi bugün gerçekleştirilen basın açıklamasıyla 4. yılına girdi. Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu adına Diriliş Saati Dergisi tarafından düzenlenen basın açıklaması Serdar Duman tarafından okundu.

 

Ramazan ayının mücadele zeminini bereketlendirmesi temennisiyle başlayan basın açıklamasında; yıllardır sürdürülen başörtüsü yasağına karşı çözüme ulaşan tek yolun direniş olduğu yinelendi. Bu mücadelenin Türkiyeli Müslümanlar için önemli bir samimiyet sınavı olduğu belirtilen açıklamada, anlık tepkilerin değil düzenli ve bilinçli tavırların sonuç getireceği inancı bir kez daha dillendirilerek, Allah’a teslim olduğunu söyleyen herkesin bu mücadelede aktif bir şekilde saf tutması istendi.

 

Her yıl üniversiteye girişte yaşanan Başörtüsü zulmü bu sene de okula kayıt yaptıramayan örtülü öğrencilerin mağduriyetine sebep oldu. Örtülü insanlara reva görülen ikinci sınıf insan muamelesinin sadece üniversitelerde değil, kamu kurum ve kuruluşlarında da uygulandığına dikkat çekilen basın açıklamasında, Müslüman bireylerin sahip olduğu değerler uğruna mücadele etme öğretisini kazanması gerektiği vurgulandı.

 

Basın açıklamasının son kısmında ise geçtiğimiz hafta gözaltına alınarak tutuklanan Ali Rıza AKGÜN Hoca ile ilgili yapılan haksızlıklara ve hukuksuzluklara dikkat çekilerek, ağır şeker hastası olan Ali Rıza Hoca’nın en kısa zamanda özgürlüğüne kavuşması gerektiği ifade edildi.

 

Katılımcıların, “Tevhid, Adalet, Özgürlük”, “ Başörtüsü Direnişimiz 4. Yılında”, “Zillet Bizden Uzaktır” yazılı pankartları taşıdığı açıklamada, “Zulme Karşı Omuz Omuza”, “ Yaşasın Başörtüsü Direnişimiz”, “Zulüm Biter, Sabır, Savaş, Zafer” sloganları atıldı.   

YORUMLAR
  • beytullah emrah   07-09-2008 00:02

    Türkiye Müslümanları, bir "Başörtüsü İntifadası"nın mümkün olduğuna inanmak zorundadır. Öncü kuşakların yetişeceği okulun, ancak tevhidi direniş okulu olacağını anlamak zorundadır. Bunu anlamak ve kabul etmek, mevcut pozisyonlarımızı gözden geçirmeyi gerekli kılıyor. 4 yıldır Türkiye'nin çeşitli illerinden yükselen bu ses, tevhidi bir direniş bilinciyle hareket edecek Müslümanların kesintisiz desteğiyle muhkemleştirilmelidir. Şayet bu bir direniş ise bu Ramazan'la sınırlandıramayız. Türkiye Müslümanlarının en öncelikli sorumluluklarından biri İslami bir dirilişi, direnişi, mücadeleyi örgütlemektir. Sistemli bir mücadeleye gerçekten ihtiyacımız var. Başörtüsü eylemlerini bunun taktik boyutu olarak kabul edebilir, bunun üzerinden orta ve uzun vadeli bir strateji geliştirerek, daha sistemli bir hareket ortaya koyabiliriz. Eş zamanlı ve süreklilik arz eden uzun vadeli bir eylemlilik hali, Türkiye Müslümanlarının sisteme karşı tavrının, halkın öncülüğündeki tutarlılığının ve "emin" vasfının imtihan edileceği bir haldir. Bu halden sayıca az da olsak, üstünlük ile çıkmamız mümkündür. Şayet Allah'ın gaybi yardımına güveniyorsak bunu hak edecek bir sorumluluk ve direniş örnekliği sergilememiz gerekiyor. Sakarya'dan yükselen intifada bilinci, bugüne kadar ortaya koyduğu söylem ve eylem bütünlüğü ile önemli bir şahitlik okuluna dönüştü. Tevhidi bilincin yansıdığı sürekli eylemlilik hali, tevhid mücadelesinde resullerin stratejisini hayata taşıması açısından büyük önem taşıyor. Bu önemin henüz Türkiye Müslümanları tarafından hakkıyla anlaşılabildiği kanaatinde değilim -ya da anlaşılıyor ama zihinlere örülen duvarları yıkmak halen çok zor. Duvarları yıkmaya azmeden Sakaryalı kardeşlerimize selam ediyorum. Rabb'im her daim yardımcınız olsun. Size daha çok destek verebilmeyi gerçekten çok isterdim, isterdik... Mazeretimiz yok, Allah affetsin..