Şanlıurfa cezaevi`nde olay: 13 ölü
Şanlıurfa E Tipi Cezaevi`nde adli koğuştaki mahkumların kendi aralarındaki kavga sonucu çıkarılan yangında 13 kişi öldü, 5 kişi yaralandı
Eyyübüye Semti'nde bulunan E Tipi Kapalı Cezaevi'nde dün gece saat 22.40 sıralarında mahkumlar arasında kavga çıktı. Kavganın ardından adi suçluların kaldığı C-15 koğunda kalanlar yatak ve yorganları ateşe verip sloganlar atarak yangın başlattı. Yangın kısa sürede büyüdü. Olay yerine çok sayıda jandarma ve polisle birlikte itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Şanlıurfa İl Emniyet Müdürü Mehmet Likoğlu ile İl Jandarma Komutanı Albay Emin Dursun da cezaevine gelerek çalışmaları yönlendirdi. Polis, cezaevi çevresini ablukaya alırken, jandarma olaya müdahale etti.
13 ÖLÜ, 5 YARALIŞanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç, Şanlıurfa E Tipi Cezaevi'nde çıkan yangında, 13 kişinin öldüğünü, 5 kişinin yaralandığını söyledi.
Güvenç, yangının meydana geldiği cezaevinde incelemelerde bulunduktan sonra gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Olayın cezaevinin adli tutuklularının bulunduğu koğuşta meydana geldiğini ifade eden Güvenç, siyasi suçlularla ilgisinin olmadığını belirterek, şunları kaydetti: “Mahkumlar kendi aralarında yaptıkları kavga sonucunda yatakları yakıyorlar. Maalesef kapıların açılmasına kadar geçen sürede böyle bir olay yaşadık. Cezaevinde durum şu anda sakin. Savcı gerekli otopsi ve inceleme çalışmalarına başladı. 13 ölümüz var, 2 ayakta tedavi gören şu anda cezaevinde, 3 tanesinin de hayati tehlikesi yok ama hastanede tedavi görüyor.
Adalet BAkanı Sadullah Ergin ve Çalışma Bakanı Faruk Çelik de sabah saatlerinde cezaevine gelerek inceleme yaptı.
MAHKUMLARIN YAKINLARINA MÜDAHALE
Bu sırada olayın duyulmasıyla yaklaşık 500 hükümlü ve tutuklu yakını cezaevi çevresinde toplandı. Cezaevindeki gelişmelerden haberdar olmak isteyen tutuklu ve hükümlü yakınları ile polis arasında da zaman zaman cezaevi önünde gerginlik yaşandı. Bu arada açıklamanın yapıldığı sırada cezaevi çevresinde bekleyen ve barikatı aşarak içeri girmek isteyen gruba polis, biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti.MAHKUMLARA 15 GÜN GÖRÜŞ İZNİ
Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç, E Tipi Cezaevi'nde çıkan yangında hayatını kaybeden kişilerin yakınlarıyla görüştü. Olay yerinde incelemelerini sürdüren Güvenç, cezaevinin dışında bekleyen tutuklu yakınlarının yanına giderek olayda hayatını kaybettiği belirlenen bazı kişilerin isimlerini açıkladı. Güvenç, daha sonra 13 kişinin yakınıyla cezaevinde bir süre görüşme yaptı.
ÖLENLERİN İSİMLERİ
Cezaevinde C15 koğuşunda hayatını kaybeden mahkumlardan isimleri belli oldu: Şükrü Uldes, Fuat Yıldız, Sinan Özalp, Mehmet Satış, Süphi Köksal, Yunus Eskili, Mehmet Emin Gerçek, Hüseyin Kıskaç, Mehmet Kemal Kılıç, Taner Şimşek, Bakır Tek, Mehmet Aslantay, İbrahim Halil Kaya
Bu hükümlülerin yakınları cezaevine alındı. Cenazeler otopsi için Adana adli tıp kurumuna gönderildi.Şanlıurfa Barosu cezaevinde yaşanan olayla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada yıllar içerisinde yapılan uyarılara rağmen şartların iyileştirilmediği vurgulandı. İşte o açıklama,
ŞANLIURFA BAROSU: BU CEZAEVİNDE HAYVAN BİLE YAŞAYAMAZ
Şanlıurfa Baro Başkanı Av.İrfan Güven cezaevinde 13 kişinin öldüğü 5 kişinin yaralandığı olay sonrası bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada yetkililerin daha önce uyarıldığı dile getirildi. Önceki yıllarda yayımlanan basın bildirileri aynen hatırlatıldı. Koşulların yıllar içerisinde değişmediği aksine kötüleştiği vurgulandı. Avukat İrfan Güven açıklamasında, ‘Bilindiği üzere Şanlıurfa E Tipi Cezaevinde resmi açıklamalara göre tutuklular arasında çıkan kavga bazı duyumlara göre ise ağır koşullara isyan için yatakların ateşe verilmesi sonucu çıkan yangında çoğu 20-25 yaşlarında 13 kişi yaşamını yitirmiş 5 kişi ise yaralı olarak kurtulabilmiştir’ ifadelerini kullandı.
“Şanlıurfa cezaevinde işkence sayılabilecek insanlık dışı koşullar söz konusudur” diyen İrfan Güven ‘Ağır hizmet kusuru söz konusudur. Son yaşanan olayla ilgili detaylı açıklamayı ileride yapacağız. Ancak sıcağı sıcağına kamuoyuyla şunu paylaşmayı görev olarak kabul ediyoruz. Bu cezaevinde Şanlıurfa sıcağında hayvan bile yaşamaz’ söylemini dile getirdi.
Geçtiğimiz yıl yapılan açıklama metni dokulumadan tekrar yayımlandı ve şartların iyileşmediği vurgulandı. İrfan Güven, ‘1 yıl önce yapmış ve tehlikenin boyutlarına dikkat çekmiştik. Bugüne kadar önlem alınmadığı için, aynı açıklamayı hiç dokunmadan tekrar paylaşmak istiyoruz’ dedi.
İşte o açıklamadan bir kesit;
“İŞTE "CEZAEVİ DEĞİL..." BAŞLIKLI O BASIN AÇIKLAMASI:
…Adalet Bakanımız gelmişken neden Cezaevi sorunumuz da haledilmesin. Şanlıurfa’da gölgede 43-45 dereceleri bulan hava sıcaklığı cezaevinde kapalı ortamda 10 kişi yerine 30 kişinin oluşturduğu ısıyla ve klima kullanımının da yasak olması nedeniyle odalarda bunaltıcı bir ortam yaratıyor. Hukuksal bir nitelendirme yapılacak olursa bu İnsanlık dışı veya Onur Kırıcı bir durum.
Şanlıurfa Barosunun; Cezaevi, Çocuk Hakları, Kadın Hakları ve İnsan Hakları Komisyonları ile Cezaevi İzleme Kurulundaki Baromuz temsilcisinin yapmış olduğu görüşme ve tespitler Cumhuriyet Başsavcılığı ve Adalet Bakanlığına sunulmuştur. Yapılan tespitlerde sözleşme hükümlerinin ihlal edildiği görülmüştür. Buna göre;
1. Şanlıurfa E Tipi Kapalı Cezaevinin kapasitesinin konferans salonu gibi ortak alanlarının koğuş sistemi odalara çevrildiği,
2. Cezaevinin kapasitesinin 300 kişilik olduğu.
3. Cezaevinde kapasitesinin 3–4 katı oranda yaklaşık 1000 'i aşan insanın kaldığı, aşırı yoğunluğun dayanılmaz hal aldığı, izdihama neden olduğu,
4. 10 kişilik koğuşlarda 30 tutuklu ve mahkûmun kaldığı, yerlerde dahi yatacak bir alanın kalmadığı
5. Mahkûmların yerde yatmak için bile sıraya girdikleri,
6. Koğuşlarda 1 tuvaletin bulunduğu ve suyun günde 4 kez 1’er saat verildiği,
7. Her mahkûma sadece 2 dakika ihtiyaç süresi düştüğü,
8. Bunun sonucu olarak başta sağlık ve güvenlik olmak üzere birçok sorunun da yaşanmaya başladığı,
9. Cezaevinde tek aile hekimin bulunduğu, yoğunluk nedeniyle hekimlik hizmetinin yetersiz kaldığı,
10. Yakın tarihte çocuk koğuşlarından birinde kalan çocukların olumsuz koşullara tepki olarak 1 günlük açlık grevi yaptıkları,
11. Yoğunluk nedeniyle açık görüş sürelerinin 30 dakika, kapalı görüş sürelerinin 10 dakikaya düşürüldüğü bu sürelerin az olduğunun dile getirildiği,
12. Tutuklu ve hükümlülere yakınları tarafından elden getirilen kitapların kabul edilmediği, kargo yoluyla gönderilmesi halinde kabullerin yapıldığı bu durumun ise kargo masrafını karşılayamayan aileler için sıkıntı yarattığı ve hürriyetinden yoksun olanların kitap temininde engel teşkil ettiği, tutuklu ve mahkûmların yasal olmasına rağmen bazı gazeteleri almalarının idarece engellendiği,
13. Bazı mahkûmların eğitim öğretim, bilgisayar kursu gibi sosyal ve eğitici aktivitelerin artırılmasını talep ettikleri,
14. Merkezi sistem sınavlarına giren mahkûmların sınav harçlarını karşılamakta zorlandıkları, mahkûmların bu harçlardan muaf tutulmalarının talep edildiği,
15. Özellikle yoğun cezaevi potansiyeli dikkate alındığında görevli infaz koruma memurlarının yaptıkları iş göz önüne alınarak dinlendirilmeleri ve uzman desteği sağlanarak rahatlatıcı kurs ve seminerler almaları gerektiği tespit ve gözlenmiştir.(Kaynak: Timeturk / İslam ve Hayat)