22-02-2015 08:50

Süleyman Şah Türbesi`nde tahliye operasyonu

Suriye`de bulunan Süleyman Şah Türbesi`nin tahliyesi için operasyon düzenlendi, bir askerin lojistik kaza sonucu can verdiği bildirildi

Süleyman Şah Türbesi`nde tahliye operasyonu

Suriye'nin Halep kenti sınırları içerisindeki Karakozak köyünde bulunan Süleyman Şah Türbesi'ndeki askerlerin tahliyesi için askeri operasyon düzenlendi.

TSK’ya bağlı tankların ve kara unsurlarının katıldığı operasyonla Süleymah Şah Saygı Karakolu’nda görev yapan bordo bereli askerlerin Türkiye’ye getirildiği öğrenildi.

Buarada tahliye operasyonu nedeniyle Suruç ilçesindeki Mürşitpınar Sınır Kapısı'nda askeri hareketlilik yaşanıyor. İlçe merkezi ve Mürşitpınar Sınır Kapısı güzergahında polis ve askeri birlikler önlem alıyor.

Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük, İl Jandarma Komutanı Albay Selman Kömürcü ve İl Emniyet Müdürü Eyyüp Pınarbaşı ile söz konusu sınır kapısında incelemelerde bulundu.

Türk Hava Kuvvetlerine ait 2 savaş uçağının sınırda alçak uçuş yaptığı görüldü. Daha sonra bölgede görev yapan basın mensupları sınır kapısı yakınından uzaklaştırıldı. Bu sırada tank ve bazı zırhlı araçların Mürşitpınar Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yaptıkları gözlendi. Tanklar daha sonra sınır birliğindeki alana konuşlandı.

Vali Küçük ile beraberindekiler incelemelerin ardından sınır kapısından ayrıldı.

BİR ASKER CAN VERDİ

Genelkurmay Başkanlığından yapılan açıklamada, Şah Fırat Operasyonu'na ilişkin, "Geride değerli emanet bırakılmamıştır. Suriye Eşmesi'nde naaşın nakledileceği bölge birliklerimiz tarafından kontrol altına alınmış, bayrağımız göndere çekilmiştir" ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Uluslararası Antlaşmalar ile Türk toprağı olan Süleyman Şah Saygı Karakolu'ndaki manevi değeri yüksek ecdat yadigarı emanetler, Suriye'de ortaya çıkan güvenlik sorunları ve askeri zaruretler nedeniyle, haklarımız saklı kalmak üzere geçici olarak yine Suriye topraklarında bulunan Suriye Eşmesi Köyüne taşınmak üzere getirilmiştir. Geride değerli emanet bırakılmamıştır. Suriye Eşmesi'nde naaşın nakledileceği bölge birliklerimiz tarafından kontrol altına alınmış, bayrağımız göndere çekilmiştir. Şah Fırat Operasyonu sırasında herhangi bir çatışma yaşanmamış, başlangıç evresindeki intikal esnasında bir personelimiz geçirdiği bir kaza sonucu şehit olmuştur."

DAVUTOĞLU’NDAN İLK AÇIKLAMA

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Süleyman Şah Türbesi'ne düzenlenen operasyona ilişkin bilgi vermek amacıyla Genelkurmay Kararhgahı'nda basın toplantısı düzenledi.

Davutoğlu'nun açıklamaları şöyle:

"Zamanlaması son ana kadar mahfuz tutulan bir operasyon dün akşam saat 21.00 itibarıyla başlatılmıştır. Dün akşam saat dokuzda eş zamanlı iki operasyon birden başlatılmıştır."

"(Şah Fırat Operasyonu) 39 tank, 57 zırhlı araç, 100 araç ve 572 personelle Suriye'ye girilmiştir. Takriben 00.30, yani yarımda birliklerimiz, Süleyman Şah Saygı Karakoluna ulaşmışlardır."

"09.02'de başka bir birliğimiz ve tank birliğimiz Eşme civarından yine Suriye topraklarına girerek, yakında bir mekanda Suriye toprakları içinde Süleyman Şah'ın yeni kutsal mekanının tanzimi ve naklin gerçekleştirilmesi için bir toprak parçasını kontrol altına almış ve bayrağımızı saat 09.02 itibarıyla Suriye içindeki bu toprak parçası üzerinde dalgalandırmıştır"

"Herhangi bir istismara meydan vermemek için manevi emenatler alındıktan sonra geride kalan yapılar kullanılamaz hale getirilmiştir."

"Bu emanetler, nakli kubur yine dini bir törenle birkaç saat içinde, geçici bir kaç günlük bir mekanda yine Türkiye'de muhafaza edilecek. İnşallah, kontrol altına aldığımız Suriye Eşmesi tarafındaki bölgede, ki şu anda orada bayrağımız dalgalanmaktadır, askerlerimiz orayı kontrol altına almışlardır."

"Son derece başarılı bir operasyondur. Uluslararası hukuk anlamında hiçbir hakkımız zayi edilmemiştir. Manevi değer itibarıyla yine Suriye toprakları içinde her türlü korunak altında alınmıştır. Bu konuda gerekli bildirimler de yapılmıştır. Bir milletin ancak ve ancak tarihine sahip çıkmasıyla geleceği inşa edebileceğine inandığımızı vurgulamak istiyorum. Tarihine ve tarihi sembollerine sahip çıkamayan milletler geleceği inşa edemezler."

"Bu süreç içinde başta Özgür Suriye Ordusu ve bütün taraflar olmak üzere herhangi bir sivil kayıp olmaması için koalisyon güçlerine operasyon başladıktan sonra veya o süreç esnasında gerekli bildirimlerde bulunulmuştur. Zaten koalisyon güçlerinin sürekli bir hava harekatı olduğu için bu koordinasyon kaçınılmaz bir şekilde yaşanmıştır."

"Hiçbir merciden ne izin ne yardım talep edilmiştir. Eğer önümüze bu operasyon esnasında kim çıkmış olursa olsun, bu talimat verildikten sonra şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri her türlü engeli aşar, her türlü çatışma riskini de göze alır, yeni Süleyman Şah Karakoluna kadar iner ve o emanetleri salimen ülkemize getirir."

"Hava Kuvvetlerimizin kullanılmasına ihtiyaç hissedilecek bir durum söz konusu olmadı. Ama operasyon anından itibaren, yani saat 21.00 itibarıyla bütün taraflar biliyorlardı ki bu operasyona yönelik herhangi bir müdahale en yüksek şekilde karşılık görür ve vazife sonucu ne olursa olsun yerine getirilir. Bunun bilinmesi suretiyle tabii Türkiye'nin caydırıcı gücünden herkes de haberdar olduğu ve bunu yakınen bildiği için çatışma söz konusu olmamıştır. Sivil bir kayıp söz konusu olmamıştır."

Başbakan Davutoğlu, Twitter'den da şu açıklamayı yaptı:

Twitter aracılığıyla Süleyman Şah operasyonuna ilişkin şu bilgileri paylaştı:

"Ecdadımızın emaneti Süleyman Şah'ın naaşı Suriye içindeki yeni mekanına geçici olarak nakledilmek üzere ülkemize getirilmiştir. Bugüne kadar büyük bir onur ile görev yapan Süleyman Şah Saygı Karakolu personeli de TSK'nın Şah Fırat operasyonu ile yurda dönmüşlerdir. Süleyman Şahın naaşının nakledileceği Suriye Eşmesinde bir bölge ordumuz tarafından kontrol altına alınmış bayrağımız göndere çekilmiştir. Her türlü riski barındıran çatışma ortamında Suriye toprakları içesinde gerçekleştirilen bu son derece başarılı operasyon nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kahraman personelini bir kez daha tebrik ediyorum."

TÜRKİYE'NİN KENDİ SINIRLARI DIŞINDA SAHİP OLDUĞU TEK TOPRAK PARÇASI

Irak ve Suriye'deki terörist örgütlerden Türkiye'ye yönelebilecek saldırıların bertaraf edilmesini öngören ve TBMM'de 2 Ekim 2014'te kabul edilen Başbakanlık Tezkeresi'nde, "Uluslararası hukuk uyarınca Türk toprağı kabul edilen Süleyman Şah Saygı Karakolu'na dönük güvenlik riski de artmıştır" ifadesi yer alıyor.

Suriye'nin Halep kenti sınırları içerisindeki Karakozak köyünde bulunan, Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin dedesi Süleyman Şah'ın türbesi, Türkiye'nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak parçası olma özelliği taşıyor.

Fransa ile Türkiye arasında 1921 yılında yapılan Ankara Antlaşması uyarınca Suriye içerisindeki bu bölge Türk toprağı olarak kabul edildi, Süleyman Şah Türbesi'nde Türk askerlerinin nöbet tutmasına karar verildi.

Suriye hükümeti, Fırat Nehri üzerinde inşa ettiği Tabka Barajı'nın 1973'te su toplamaya başlamasıyla Caber Kalesi'nin tamamen baraj suları altında kalacağını ileri sürerek, Türk hükümetinden türbenin yerinin değiştirilmesini veya Türkiye'ye naklini talep etmişti.

Görüşmeler sonucunda türbe, müştemilatıyla birlikte Halep–Hasseki yolu üzerindeki Karakozak köyü yakınındaki yeni yerine nakledildi.

Suriye tarafı, 1995'ten itibaren bu kez de Fırat Nehri'nin daha üst kotlarında inşasına başladığı Teşrin Barajı nedeniyle Karakozak bölgesindeki türbenin bölge dışında başka bir mevkiye ya da Türkiye'ye taşınması hususunu yeniden gündeme getirdi. Bunun üzerine, Türkiye ile Suriye arasında yapılan görüşmeler sonucunda, türbenin mevcut yerinin baraj gölünün olumsuz etkilerinden korunmasını teminen tahkim edilmesine karar verildi.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce, 22 Ocak 2003 tarihinde Ankara'da imzalanan "Süleyman Şah Türbesi Tahkimat Projesinin Uygulanmasına İlişkin Ana Tutanak" uyarınca çalışmalara başlanırken, türbenin yerinde kalması ve Teşrin Barajı sularından etkilenmemesi için çevresindeki duvarların altına 11,5 metre boylarında 880 fore kazık ve geçirimsiz tabaka koyuldu.

Türbenin çevresine beton duvar örülerek taşlarla kaplandı ve 2 bayrak direği dikildi. Mevcut karakol binası yıkılarak ihtiyaçlara cevap verecek modern bir karakol binası yapıldı.

Orman Genel Müdürlüğünce Türkiye'den yollanan ağaçlar ve hazır çimlerle çevre düzenlemesi yapıldı.

Karakoldan çıkan atık suların Fırat nehrini kirletmemesi için arıtma sistemi yapıldı ve ayrıca türbe bahçesine yapılan mini pompa istasyonuyla baraj gölünden santrifüj pompa vasıtasıyla su çekildi.

Çekilen bu suyla hem bahçenin otomatik sulanması sağlanırken, hem de türbe bölgesinde Türk askerinin içme ve kullanma suyu karşılandı.

Yapılan tahkimat sayesinde türbe bölgesi, Teşrin Barajı'ndaki su hareketlerinden kurtulurken, herhangi bir problemle karşılaşmasının önüne geçildi.

SAYGI KARAKOLU

Türbenin muhafazasını sağlamakla görevli olan Jandarma İhtiram Kıtası'nın ikameti için 30 Mayıs 1938 tarihinde modern bir karakol yaptırıldı.

1949'da Caber Kalesi Jandarma Karakolu'nda bir astsubay, bir onbaşı ve sekiz er, türbeyi koruyordu.

Türkiye ile Suriye heyetleri arasında 1956 yılında Halep'te yapılan üst seviyede bir toplantıda düzenlenen tutanak uyarınca türbe için gönderilecek ihtiram kıtasının her ay değiştirilmesi kabul edilmişti.

"BU TOPRAKLARDA YAPILACAK BİR SALDIRI AYNEN TÜRKİYE'YE YAPILMIŞ BİR SALDIRIDIR"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlığı döneminde, 25 Mart 2014 tarihinde, Suriye sınırı içinde yer alan Türkiye'nin toprak parçası Süleyman Şah Türbesi'ne karşı bir saldırı olması halinde gereği neyse onun yapılacağını belirtti.

Erdoğan, "Süleyman Şah Türbesi'ne karşı gerçekten böyle bir yanlışlık olacak olursa tabii ki gereği neyse orada o yapılacaktır. Bu topraklar bizim topraklarımızdır, yaklaşık 10 dönüm gibi bir arazidir, bu topraklar uluslararası anlaşmalarla teminat altına alınmış topraklarımızdır. Bu topraklarda yapılacak bir saldırı aynen Türkiye'ye yapılmış bir saldırıdır" ifadesini kullandı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu ise Dışişleri Bakanlığı sırasında, 14 Mart 2014'te, Süleyman Şah Türbesi'nin bulunduğu toprakların uluslararası hukuk gereğince Türk toprağı olduğunu ve Türkiye'nin buranın güvenliği için her türlü tedbiri aldığını kaydetti.

Genelkurmay Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada da Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Süleyman Şah Saygı Karakolu hariç, Suriye topraklarında herhangi bir birliğinin bulunmadığı bildirilmişti.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ise "Özel kuvvetlerle orası güçlendirilmiş durumda. Biz, her türlü tedbiri aldık. Türk Silahlı Kuvvetleri teyakkuz halindedir" değerlendirmesinde bulunmuştu.

SÜLEYMAN ŞAH SAYGI KARAKOLU DA TEZKEREDE

Irak ve Suriye'deki terörist örgütlerden Türkiye'ye yönelebilecek saldırıların bertaraf edilmesini öngören bir yıl süreyle geçerli olacak Başbakanlık Tezkeresi, 2 Ekim 2014'te TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek aynı gün Resmi Gazete'de yayımlandı.

"Türk Silahlı Kuvvetlerinin Gerektiği Takdirde Sınır Ötesi Harekat ve Müdahalede Bulunmak Üzere Yabancı Ülkelere Gönderilmesi ve Aynı Amaçlara Yönelik Olmak Üzere Yabancı Silahlı Kuvvetlerin Türkiye'de Bulunması, Bu Kuvvetlerin Hükümetin Belirleyeceği Esaslara Göre Kullanılması ile Risk ve Tehditlerin Giderilmesi İçin Her Türlü Tedbirin Alınması ve Bunlara İmkan Sağlayacak Düzenlemelerin Hükümet Tarafından Belirlenecek Esaslara Göre Yapılması İçin Anayasanın 92'nci Maddesi Uyarınca Hükümete Bir Yıl Süreyle İzin Verilmesine Dair Karar"da "Öte yandan uluslararası hukuk uyarınca Türk toprağı kabul edilen Süleyman Şah Saygı Karakolu'na dönük güvenlik riski de artmıştır" ifadesi yer alıyor.

Dünya Bülteni

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !