09-06-2014 10:24

Terörün her türüne karşı açık tavır almalıyız

Müslümanlar olarak her türlü teröre karşı açık tavır almamız gerekir: İslam dünyasında süre giden emperyalist teröre de, işbirlikçi devletlerin terörüne de, her ne adına hareket ederse etsinler örgütlerin terörüne de net ve `ama`sız tavır almadıkça İslam dünyası bu kandan, bu cinnetten kurtulamayacaktır.

Terörün her türüne karşı açık tavır almalıyız
İslam dünyası son yıllarda adeta kan deryasına dönmüş durumda. Ümmet coğrafyasının her yerinden kan ve gözyaşı haberleri geliyor. Emperyalist işgal ve kuşatmaların yanı sıra, işbirlikçi iktidarların katliamları ve bunlar yetmezmiş gibi işgallere karşı mücadele iddiasındaki kimi örgütlerin ölçüsüz şiddet eylemleri coğrafyamızı kan gölünü çevirmiş durumda. Ve bu durum yıllardır böylece süre gidiyor.  
 
Bugün de Pakistan'dan acılı haberler geldi. Ajanslara düşen haberlerde şu bilgilere yer veriliyordu:
 
"Pakistan’ın en kalabalık şehri Karaçi’de dün gece Cinnah Uluslararası Havaalanı’na silahlı saldırı düzenlendi. Ardından Pakistan - İran sınırında yolcu otobüslerine yönelik eş zamanlı olarak intihar saldırısı düzenlendi. Yaşanan iki olayda ilk belirlemelere göre toplamda 45 kişinin öldüğü, çok sayıda kişinin de yaralandığı kaydedildi." 
 
Sivilleri de hedef aldığını gördüğümüz bu terör eylemlerini her kim ve ne adına yapmışsa kınamamız elzemdir. Şayet bu eylemler İslam adına yapılmışsa bunu yapanlar dünyada da ahirette de bunun cezasını göreceklerdir mutlaka.
 
Müslümanlar olarak her türlü teröre karşı açık tavır almamız gerekir: İslam dünyasında süre giden emperyalist teröre de, işbirlikçi devletlerin terörüne de, her ne adına hareket ederse etsinler örgütlerin terörüne de net ve "ama"sız tavır almadıkça İslam dünyası bu kandan, bu cinnetten kurtulamayacaktır.
 
(İslam ve Hayat)
YORUMLAR
  • kemal songür   09-06-2014 14:43

    Yirmi üç yıllık Risalet dönemi incelendiğinde, merhum Hamidullah'ın tespitiyle Müslümanlardan ve kafirlerden ölenlerin sayısı toplam olarak üç haneyi (500-600 civarında) geçmemektedir. Bu da bize öldürmeyi değil, kurtarmayı öncelememiz gerektiğini göstermektedir ve bunun iman etmeyenlere hissettirilmesi gerektiği ve de müslüman kimliğinin dünyada adalet, ahirette ise kurtuluşa vesile olan 'diğergam' ıslah ediciler olarak yansıtılması gerekmektedir. Aynı zamanda, zulmetmeyen ve zulme rıza göstermeyen bir duruşun sahipleri olduğu, bir yanağa vurulduğunda diğerini gösteren zilletten beri olunduğu da hissettirilmelidir. İşid ve Boko Haram tarzı zihniyetlerin İslamı temsil edemeyeceği ve yeryüzü sakinlerinin nezdinde İslama olan hasımlığı tetikleyeceği tartışmadan varestedir. Emperyalistlerin, diktatörlerin ve bunlarla mücadele edildiği iddiasıyla ''şiddet körü olan'' sınır tanımaz eylemlere girişen yapıların bütün zorbaliklarını/terörlerini reddediyoruz. Bu nevi yaklaşımların/söylemlerin çokça dillendirilmesinde fayda görmekteyim. Müslüman; ne zulmeden zalim ne de zulme rıza gösterip meşrulaştıran zalim olamaz, her iki zulümden de beraatin ilan edilmesi gerekmektedir. selam ve dua ile.