30-10-2010 17:48

Tokat`ta eylem: Her zaman, her yerde başörtüye özgürlük

İlköğretimden liseye, üniversitelerden kamuya kadar her alanda acımasızca uygulanan başörtüsü yasağıyla ilgili olarak Tokat’ta faaliyet gösteren TOKAD (Toplumsal Dayanışma Kültür Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği) bir eylem gerçekleştirdi.

Tokat`ta eylem: Her zaman, her yerde başörtüye özgürlük

İlköğretimden liseye, üniversitelerden kamuya kadar her alanda acımasızca uygulanan başörtüsü yasağıyla ilgili olarak Tokat’ta faaliyet gösteren TOKAD (Toplumsal Dayanışma Kültür Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği) bir eylem gerçekleştirdi.

Tokat'ta Yer Altı Çarşısı üzerinde gerçekleşen eylemin başlangıcında kısa bir konuşma yapan Özgür Eğitim-Sen MYK üyesi Ahmet Örs, başörtüsüne parçalı bir serbestliği reddettiklerini, hükümet ve muhalefet kanadının başörtüsünü siyasi bir malzeme konusu yapmalarının kabul edilemeyeceğini söyledi. İlköğretime Ece Nur Özel gibi başörtüleriyle devam eden ve bu yüzden cezalar alan ortaokul öğrencileri ve ailelerine bazı hükümet üyeleri ve muhafazakâr yazarların yaptığı "provokatör" suçlamasının ancak bir acizlik ve korkaklık olabileceğini ifade eden Örs, başörtüsüne özgürlüğün bütüncül ve kararlı bir mücadele ile gelebileceğini vurguladı.

TOKAD adına Hacer Gültaş'ın okuduğu basın açıklamasında da hükümetin ve siyasi partilerin başörtüsüne dönük sorumsuz tutumları "Şimdi hükümet ve muhalefet partilerinin üniversitelerdeki başörtüsü yasağının çözümüne ilişkin birtakım söylemlerine tanık olduğumuz bir dönemdeyiz. Hükümet ve ana muhalefet bir sürü laftan sonra meseleyi orta yere bırakmıştır. Hükümet çözüm için 2011 seçimlerini işaret etmiş, ana muhalefet çözüm için samimi bir girişimi olamayacağını deklare etmiştir." cümleleri ile eleştirildi.

İlköğretime başörtüleri ile giden ortaokul öğrencilerinin ailelerini çocuklarını ellerinden almakla tehdit eden meclis insan hakları komisyonu başkanı Zafer Üskül'e seslenilerek çocukların devlete değil ailelere ait olduğu hatırlatılarak Üskül'ün tavrı kınandı. Ayrıca öğrencilere ve ailelere "ahmak ve provokatör" suçlamasında bulunan Burhan Kuzu ile Hüseyin Çelik de protesto edildi.

Başörtüsüne parçalı bir özgürlüğün kabul edilemeyeceği vurgulanan açıklamada başörtüsünün sembolik anlamına ilişkin olarak "Şu bilinmelidir ki başörtüsü bizim için sadece bireysel bir hak değil, bu ülkede ya da bütün dünyada ezen ezilen çelişkisinin bir sembolüdür. Başörtüsü, kapitalizmin tüketim dininin giremediği bir kaledir. Başörtüsü, kapitalizmin, tuğyan içindeki sistemlerin teslim almaya, çözmeye çalıştığı kalplerimizi, bedenlerimizi koruma mücadelesinin bayrağıdır. O yüzden egemenler aşağılamak istedikleri insanların giyimlerine müdahale ediyor ve onları savunmasız bırakmak istiyorlar. Allah'ın dinine, bu dinin adalet anlayışına karşı duranlar çocuklarımızın, genç kızlarımızın, kadınlarımızın örtülerinden ürküyorlar, tüm özgürlükçü söylemlerine rağmen yasakçılıkta azgınlaşabiliyorlar." sözlerine yer verildi.

Eylem sırasında "Başörtüsü Allah'ın Emri Müslüman Kadının Kimliğidir", "Başörtüsüne Şartsız Sınırsız Özgürlük", "Ece Nur ve Arkadaşları Onurumuzdur" pankartlarının yanı sıra "Başörtüsüne ilköğretimde, üniversitede, kamuda özgürlük", "Ece Nur Hangi Suçtan Sürgün Edildi", "Kamusal alan, hizmet alan, başka yalan?", "Asıl provokatörler yasakçılardır" gibi dövizler taşındı ve "Her Zaman Her Yerde Başörtüye Özgürlük", "Ece Nur Kızımız Onurumuzdur", "Örtümüz Partilere Malzeme Değil", "Çocuklar Bizimdir Devletin Değil" gibi sloganlar atıldı.

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !