18-08-2018 15:28

Unutmayı unutmak

Amerika bize süt tozu gönderirken de dost değildi, elli yıl sonra süt tozunun yaptığı tehlikeler ortaya çıkmakta. Amerika’nın Irak’a bizim topraklardan girebilmesi için tezkereyi Meclis’ten geçirmek için muhiplerinin canlarını dişlerine taktıklarını asla unutmadık.

Unutmayı unutmak
Çok yanlış huylarımız bulunmakta milletçe.
 
Sıkıntı hafiflediğinde yaşadıklarımızı çabucak unutabilmekteyiz.
 
Oysa düşman başını yana çevirmiş pis dişlerini karıştırmaktadır.
 
Başımıza başka çoraplar örmenin planını kurmaktadır.
 
Kendimize bir dost masalı uydurmuş bir çocuğun oyuncağına sarılır gibi bu masala inanmaktayız.
 
Üstelik yanıldığımızı bilmemize rağmen, bu ütopyaya inanmanın bize iyi geldiğini sanmaktayız.
 
Kuvvetli ve zengine olan tapınmanın, bizi yerlerde süründürdüğünün farkında değiliz.
 
Tıpkı acemi delikanlının, “Babası zengin arkadaşlarım var beni korurlar” saflığı gibi zengin ve büyük devletlerin himayesinde olmanın güvenini yaşamak istiyoruz.
 
Fakat zengin babalı gençler suça karıştıklarında daima korunurken yoksulların cezalandırıldığını her defasında yaşayıp görmüşüzdür.
 
Büyük devlet olanca hırsı ile sayısız kez düşmanlık yapsa da küçük ve yoksul ülkelere esip gürlediğimiz gibi bir cevap vermekten çekinmekteyiz.
 
Düşmanlıkta sınır tanımayıp sınırlarımızdaki terör örgütüne beş bin tırla mühimmat sevk ettiği halde düşmanın büyüğüne toz kondurmama ikiyüzlülüğünden asla vazgeçmiyoruz, sırtımızı ensesi kalına dayama sahtekârlığıdır bu.
 
Tıpkı fırsatçı kimi kadınların kocasının kendisini başka kadınlarla aldatmasını bildiği halde; lüks hayatından, kredi kartlarından, cipinden, konforlu evinden vazgeçmemek için çirkin durumu sineye çekmesi gibi.
 
Daha yoksul bir erkeğin aldatma ihtimaline karşı bile kadın kaplan kesilip soluğu mahkemede alıp evliliğini bitirirken.
 
Hâsılı zengin ve güçlü düşmana, zayıf düşmandan daha sıkı yapışıp bağlılığımızdan vazgeçmemekteyiz.
 
Amerika bize süt tozu gönderirken de dost değildi, elli yıl sonra süt tozunun yaptığı tehlikeler ortaya çıkmakta. Amerika’nın Irak’a bizim topraklardan girebilmesi için tezkereyi Meclis’ten geçirmek için muhiplerinin canlarını dişlerine taktıklarını asla unutmadık.
 
Amerika Irak’ ı yerle bir etti, sivil halkı bombaladı, çocukları kadınları doğayı vurdu, Ebu Gureyb hapishanesinde insan onurunu çiğneyip başına çuval geçirdiği mazlumlara köpeklerle işkence etti.
 
 
Bize bir şey olmaz deyip burnumuz havalarda gezerken, teröristlerle ülkemize saldırırken de, ona olan dostluğumuzu özenle koruduk.
 
Papazı isterken, “Sen de bizim FETÖ’yü gönder” diyememenin izahını bulamadık.
 
Bu yoksul milletin satın aldığı savaş uçaklarını bile gasp eden bir zorbaya karşı, üsleri kapatmayı bile dillendiremedik.
 
Yaptırımlar diye kükremesine şaşmayı bile beceremedik, nasıl dostluksa tepemize kazan kurmuş ateşi büyüttükçe cellâdımıza gülümsemeyi ertelememekteyiz.
 
Düşmanca açıklamalarla dolar aldı başını gitti, bütün dünyada rencide olduk, başımız eğildi.
 
Son günlerde döviz biraz düşünce umut dağ gibi büyüdü, bize bir şey olmaz edaları ile yaşadığımız kâbusu hemen unuttuk.
 
Oysa ekonomik terörü de asla unutmamalı, bu düşmanlığı asla affetmemeliyiz.
 
Ne yazık ki unutmayı kolay başarabiliyor, unutmayı unutabilmeyi gerçekleştirememekteyiz.
 
Dostlarımıza güçsüz de olsalar dört elle sarılabilmeliyiz, alternatif birlikler ve para birimine bir an önce geçebilmeliyiz.
 
Mine Alpay Gün
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !